Sabah Gazetesi'nin usta yazarlarından Hıncal Uluç, gündeme damgasını vuran olayları sabah.com.tr'ye anlattı. Adnan Polat 'kukla' başkan olmaya devam ediyor. Haldun Üstünel'in istifa etmesinin perde arkasını biliyorum. Tuğa Karademir'in yaptığı ayıp. Özge AYDIN /SABAH İNTERNET Galatasaray’da yetkileri alınan Haldun Üstünel, Futbol A.Ş’deki görevlerinden istifa etti. Üstünel’in ayrılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bütün bu tezgahın arkasında olan isim Adnan Sezgin. Adnan Polat’ı kullanan Adnan Sezgin. Adnan Polat da ne hikmetse, Galatasaray’da kukla başkan olmaya devam ediyor. Polat, Adnan Sezgin’i gözden çıkaramadığı için Haldun Üstünel, Futbol A.Ş.’deki görevinden istifa etti. Bunun arkasından yönetimden istifası da gelecek. Haldun’un amacı Galatasaray’daki tüm görevlerinden istifa etmekti ama yakınları, ‘Sakın yönetimden istifa etme. Onların istediği de zaten bu. Yönetim dışında muhalefet yaparak etkili olamazsın, içerde kal, içerde muhalefetini yap’ dediler ve onun üzerine Haldun sadece Futbol A.Ş.’den istifa etti. Yönetimden istifa etmedi. Transfer için İngiltere’ye gitmişti. O İngiltere’deyken Haldun’un yetkilerini kaldırıp, Adnan Sezgin’e verdiler. Bunun üzerine İstanbul’a geldi. Adnan Polat ve Haldun Üstünel, Ada’da 4 saat görüştüler. Haldun Üstünel, ‘rahatsızlığının tek sebebinin Adnan Sezgin olduğunu’ söyledi. Adnan Polat da bu işi çözeceğine dair söz verdi. Ama çözemedi. Adnan Sezgin’i temizleyemedi. Bunun üzerine Haldun Üstünel istifa etti. İstifanın iç yüzü budur. Haldun konuşmuyor ama ben biliyorum. Haldun, ‘Galatasaray yıpranmasın’ diye konuşmuyor. Şimdi de yurt dışına gitti. Tatile falan gitmedi. Medyadan kaçtı. Ama olayın iç yüzü bu. Ada’da 4 saat süren toplantıda Adnan Polat söz verdi, Haldun geçerli bir süre bekledi ama Adnan Polat’ın Adnan Sezgin’e tam teslim olduğunu görünce istifasını verdi. Şimdi olayı için için gülerek izleyen bir kişi var; Yiğit Şardan. Yiğit Şardan bu Adnanlar ile gitmeyeceğini biliyor. Haldun’dan da kurtulduğunu görüyor. İlk kongrede Galatasaray Başkanlığı’nın tek adayı olduğunu düşünüyor. Liseli de olduğu için... O şimdi hazırlanıyor. Böylece Özhan Canaydın ile girdiği çekişmede, Özhan’ın yanında yer alarak yenilgisini hazırlayan Adnan’dan da intikamını alacak. Adnan Polat bunları çok iyi bilir. Alp Yalman’ın yönetim kurulunda yer alanların Alp’in kuyusunu nasıl kazdıklarını en iyi Polat bilir. Çünkü o da yönetimdeydi. Alp Yalman’ı uyaran adamdı. ‘Başkan bunlar senin kuyunu kazıyorlar” dedi ama Alp aldırıp etmedi. Nerede Alp bugün!.. Şimdi aynı oyun Adnan Polat’a uygulanıyor ve aynı tuzağa Adnan Polat düşüyor. Kendi yönetiminin içindekiler Adnan’ın kuyusunu kazıyorlar. Bunu anladığı zaman çok geç olacak. Üstünel yaptığı dev transferlerin ardından ‘Sihirbaz’ ilan edilmişti ve örnek gösterilen kişiydi. Ancak o transferler başarı için yeterli olmadı ve bu defa suçlanan kişi oldu. Bu değişimi nasıl yorumluyorsunuz? Üstünel’in aldığı adamların ne derece iyi olduğunu Dünya Kupası gösterdi. Burada kabahat kadroda değil, Rijkaard’da. Ama bunun böyle olduğunu söylemek Üstünel’e prim vermek olacağı için Rijkaard’a yapıştı Adnan Polat ve Üstünel’i yok etmek için takımın yok olmasına razı oldu. “Kukla” derken bunu söylüyorum. Bu Adnan’ın fikri değil. Adnan iyi bir Galatasaraylı çünkü. Ama Adnan bilerek Adnan Sezgin’in, bilmeyerek de Yiğit Şardan’ın kuklası oldu ve Haldun tarafından kurulan o kadroyu darmadağın ettiler. Yerlisi ile yabancısı ile... Arda gidecek mi, kalacak mı; bilen var mı? Galatasaray sezonu açtı, daha bilen yok. İngiliz gazetelerine bakarsan Tottenham ile Liverpool çekişiyor Arda için... Arda için çekişmeyen bir tek takım var Galatasaray! Hala Adnan Polat “İsteyen gidebilir” diye Arda’ya resmen git diyor. Ama Arda bu mesajı hala anlamış değil. İstenmediğini, bu sene oynatılmayacağını, bu sene yok edileceğini, seneye on paralık değeri kalmayacağını farkında değil. “Ben Galatasaraylıyım” diyor ama Galatasaray tribünleri onu istemiyor. Çünkü Galatasaray tribünlerine Yiğit Şardan hükmediyor. Bak Caner kurtardı kendini. Galatasaray neler kaybettiğini görecek! Para kaybetti, Galatasaray. Fenerbahçe Caner’i iki sene sonra satarsa eğer bugünün dört misli, beş misli fiyat edecek. Adam Roberto Carlos’un Türk’ü... Caner’in bir tek günahı vardı, Haldun Üstünel tarafından Galatasaray’a çok ucuza getirilmesiydi. Kalsa ve başarılarına devam etse fiyatı da arttığı zaman Haldun’a prim olacak. ‘Aman sakın ha!.. Haldun’u yok edin’ denilerek Caner’i yok ettiler. Haldun’u yok etmek için Stoch’u almadılar. Stoch’u ayarlayan Haldun’du. Haldun’u yok etmek için geçen sene transfer ettiği bütün adamları hiçe saydılar. Ama Galatasaray camiası işin farkında. Yakın bir gelecekte Adnan Polat olağanüstü bir kongre ile başkanlıktan düşürülürse ve ardından ihraç kaydı ile Haysiyet Divanı’na verilirse şaşmam. Adnan Polat, Galatasaray’dan ihraç edilebilir. O kadar kötülükler yapıyor Galatasaray’a çünkü. Geçen hafta gazetelerde bir haber vardı. Hiç kimse üzerinde durmadı, manşet olmalıydı gazetelerde. Mehmet Koçarslan 6 yıldan 16 yıla kadar hapis istemiyle mahkemeye verildi. Belediye aylardan beri kaçak inşaat yapıldığını ileri sürüyordu ve mahkemeye başvurmuştu. Çünkü belediye mühürlüyor, Koçarslan mührü açıyor. Onun üzerine de mahkemeye gidildi ve dava kabul edildi. Mehmet Koçarslan’ın ilk ifadesi ne: “Efendim bunları benim işletme müdürüm yapmış.” Orada yapılan masraf milyonluk!.. İşletme müdürü denizin dibine milyonluk kazıklar çaktırıp, üstüne milyonluk inşaat yaptıramaz! Mahkeme başkanı gülmüş; ‘Dalga mı geçiyorsunuz’ diye. Şimdi diyecek ki ‘Kulüp istedi.’ Koçarslan işletme müdürünü denize atıp boğacak kadar pervasız bir adam. Bu defa diyecek ki ‘Galatasaray kulübü istedi.’ Ada’nın adı ‘Galatasaray Adası’ oldu yeniden. İş bu hale gelince. Suada’yken kaçak inşaat olduğu anlaşılınca Galatasaray Adası’na dönüldü yeniden. Şimdi mahkeme sormayacak mı? ‘Sen mal sahibisin, burası dağ başı değil, İstanbul Boğazı. Sen her hafta burada yönetim kurulu toplantısı yapıyorsun’ demeyecek mi? ‘Kardeşim bu inşaat nedir, buraya nasıl bunu ekliyorsun,? Biz Galatasaray kulübüyüz. Galatasaray kulübü kaçak inşaat yapar mı?’ niye demiyorsun? Bu dava da patlayacak Galatasaray elinde!.. Mal sahibi Galatasaray çünkü. Yani Hasnun Galip’i kiralarsın da adam arkaya kaçak bir balkon yapar farkında olmayabilirsin. Ama her gün önünden milyonlarca insanın geçtiği bir ada. Hatta Galatasaray yönetim kurulunun her hafta bir ya da iki kez toplandığı bir ada. Nasıl görmezsin, nasıl sormazsın!.. Denizin dibine kazık, gecekondu gibi, bir gecede, yarım saatte çakılmadı. Günler sürer. ‘Biz sana minnacık bir ada verdik. Bu ada koskocaman oldu’ denmez mi? İnanılır gibi değil. Buradan da Galatasaray’ın başına neler patlayacak göreceğiz... Arda’nın kişisel gelişimi ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Manisa’dan geldiğinden büyük sansasyon yarattı, geleceğin yıldızları arasında gösterildi. Ancak son dönemde bir düşüş içine girdi. Şimdi de Galatasaray’da kalıp kalmayacağı tartışılıyor. Arda, Galatasaray tribünleri, Yiğit Şardan’ın tezgahı ile Sinem Kobal’ı bahane ederek ve işin içine katarak, Arda aleyhine tezahürat yapınca bitti. O gün bitti. Arda’nın moral gücü bu tepkiyi karşılamaya yetmedi, çöktü, ezildi. Galatasaray’ın en neşeli adamı, en lider adamı, herkesi etrafında toplayan adamı, bu yüzden zaten kaptanlığa getirilmişti, o andan itibaren antrenmanlarda bir karış surat, maçlarda bir karış surat, gol atıyor, üzerine koşuyor arkadaşları bir karış surat, gol pası veriyor, golü atan Arda’ya koşuyor, bir karış surat. Arda bitti. Arda göğüsleyemedi. Arda’nın bunu göğüsleyemediğini Galatasaray’ı yöneten Adnan Polat ve Adnan Sezgin de fark edemedi. Etseler bir mentor bulur. Profesyonel bir desteğe ihtiyacı var. Turgay Biçer, Acar Baltaş gibi futbolun içindeki adamlardan destek alması gerekir. Ama Adnan Polat da Arda’nın bitmesini istiyor. Çünkü onların esas hedefi Haldun Üstünel’i bitirmek. Yıldırım Demirören, Kulüpler Birliği ve Aziz Yıldırım’ı hedef alan açıklamalarda bulundu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Kulüpler Birliği “Üç büyüklerin” 15 Anadolu takımını uyutmak için kurduğu bir birlik. 15 Anadolu takımı da uyumaya devam ediyorlar. Aslında “Üç büyüklerin” geri kalan ikisi de uyutuluyor Fenerbahçe tarafından. Kadıköy’e Fenerbahçe Cumhuriyeti diyorlar ya, Kulüpler Birliği Fenerbahçe Cumhuriyeti aslında. Bu imparator da iki tane vezir var: Galatasaray ve Beşiktaş, 15 tane de köle var. Böyle kurulmuş bu iş. Yıldırım fark etti durumu. “Ben bu oyuna artık dâhil değilim” diyor ve katılmıyor toplantılara. Anadolu uykuya devam ediyor, Adnan Polat Aziz Yıldırım’ın himayesinde her şeye razı. Vezir sıfatına razı. Ama rezil mi oluyor vezir mi orası belli değil. Fenerbahçe, Güiza ile Daum da yaşadığı sıkıntının bir benzerini yaşıyor. Güiza’da direniyor gibi görünüyor. Güiza gerizekalı değil. Güiza da aynen Daum gibi istenmediğini biliyor. Aynen Daum gibi mümkün olduğu kadar pahalı gitmek istiyor. Bu da en tabii hakkı. Fenerbahçe’nin Güiza’yı istediği yok. Fenerbahçe Ülker, Litvanyalı Lavrinovic’i transfer etti. Lavrinovic’in kardeşiyle birlikte bir kıza tecavüz ettiği gerekçesiyle 2 yıl hapis yattığı ortaya çıktı. Bu transfer ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Bu basketbol dünyası tamamen basketbolcu menajerlerinin yönettiği bir dünya. Kulüpler özellikle Avrupa Kulüpleri, ne aldıklarını, ne ettiklerini bilmeden bu menajerlerin pazarladıklarını kabul ediyorlar. Bu arada birtakım tezgahların döndüğü de söyleniyor. “Bal tutan parmağını yalar” hikayesi. Fenerbahçe önemli adamlarını kaptırdı. Ömer Aşık’ı Aziz Yıldırım gönderdi. Semih Erden ise NBA’e gitti. Fenerbahçe’nin iyi adama ihtiyacı var. “Aman elimiz de bir Lavrinovic var” dediler. Maç kasetlerini getirdiler hemen. Fenerbahçe’nin futbolun da, futbolcuların da dönen neler var, neler söyleniyor. Kimsenin aldırdığı yok. O zaman 10 sene evvel ki Lavrinovic… Lavrinovic yapmamıştır kardeşi yapmıştır… Biz Türkiye’de ahlak işlerine pek bakmıyoruz. Tuğba Karademir, sürpriz bir kararla buz patenini bıraktığını açıkladı. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Ayıp... Tuğba’nın yaptığı ayıp. Yani gelecek sene Erzurum’da Üniversite oyunları yapılacak. Bu üniversite oyunlarında finalist olarak yarışacak, madalya için yarışacak en büyük adayken “Ben bunu bırakıyorum” demek çok ayıp. Yani şimdiye kadar mektebi yoktu, şimdi mi çıktı mektep sorunu ortaya. Olayları bilmiyorum. Eğer olayların içinde bu yaklaşan Kış Sporları Federasyonu seçimi varsa ya da Tuğba’nın bir takım talepleri için bir şantaj, bir tehdit “Yarışmam ha!” havası varsa çok ayıp. Bilemiyorum ama bir Türk sporcusunun Türkiye’de yapılacak Üniversite Oyunları’na bir yıl kala “Mektebimi düşünüyorum. Bırakıyorum” demesi inandırıcı değil. Benim külahıma anlatsın. Sebep bu değil kesin. Onun için ayıp diyorum. Neyse sebebi... Yakında kokusu çıkar.