Yoğurda 1 kaşık ekleyin! Şişkinliği anında alan karışım...

Şişkinlik, genellikle sindirim sistemine bağlı olarak ortaya çıksa da gaz oluşumunun birçok nedeni vardır. Bu duruma neden olan faktörler arasında tükettiğimiz yiyeceklerin yanı sıra vücutta biriken fazla sıvı da bulunmaktadır. Eğer gastrit, ülser gibi sorunlarınız varsa, bu durum da genellikle şişkinliğe yol açabilir. Uzmanlar, gaz giderici özelliklere sahip bitkisel yoğurt tarifini ve gaz oluşumunu engelleyen bazı bitkileri paylaştı. Hadi birlikte bu bitkilerin neler olduğuna bir göz atalım. GAZ SORUNUNU BİTİREN YOĞURT TARİFİ Malzemeler: 1 çay kaşığı dereotu tohumu 1 kase yoğurt 1 çay kaşığı rezene tohumu 1 çay kaşığı frenk kimyonu Hazırlanışı şu şekildedir: Kasenin içine belirtilen miktarlarda malzemeleri ekleyin ve iyice karıştırın. Bu karışımı yemek sonrasında tüketebilirsiniz. İsteğe bağlı olarak, yoğurt yerine bu karışımı su ile de hazırlayabilirsiniz. GAZ VE ŞİŞKİNLİĞE ÇÖZÜMLER Yiyecekleri iyice çiğneyin, lokmalarınızı yutmadan önce bir sonraki lokmayı ağzınıza almayın. Sindirimi kolaylaştırmak için yemeklerle birlikte soda içmek size yardımcı olabilir. Ancak, yemekten sonra içilen içecekler sindirim sürecini olumsuz etkileyebilir. Ek olarak, yemeklerden yaklaşık bir saat sonra yürüyüş yapmak, hazımsızlığı önleyebilir ve sindirimi kolaylaştırabilir. Bu alışkanlığı edinmenizde fayda olabilir. Ara öğünlerden mümkün olduğunca kaçının. Gece geç saatlerde yemek yemekten kaçının ve belirli bir yemek düzeni oluşturun. Yemeklerde sindirimi kolaylaştıran yiyecekleri tercih edin. Özellikle turşu, peynir, ev yapımı yoğurt ve sirke gibi fermente ve probiyotik içeren gıdaları tüketmeye özen gösterin. YOĞURT TÜKETİMİNİN FAYDALARI Yoğurdun sağlığımıza birçok faydası bulunmaktadır. Aç hissettiğinizde, ağır yiyecekler yerine yoğurda meyve ekleyerek hafif ve lezzetli bir alternatif oluşturabilirsiniz. ZENGİN BESİN DEĞERLERİNE SAHİPTİR Yoğurt, özellikle B12 vitamini ve riboflavin açısından zengin olması nedeniyle kalp hastalıklarına ve belirli nöral tüp doğum kusurlarına karşı koruma sağlayabilen B vitaminlerini içerir. Bu vitaminler, sağlıklı bir metabolizma ve sinir sistemi için önemlidir. Bir fincan yoğurt aynı zamanda günlük fosforun %28'ini, magnezyumun %10'unu ve potasyumun %12'sini sağlayabilir. Ancak, yoğurt doğal olarak D vitamini içermez. D vitamini, genellikle güneş ışığından ve belirli gıdalardan elde edilir. D vitamini, kemik sağlığını ve bağışıklık sistemini destekler. Ayrıca, kalp hastalıklarına karşı olumlu etkileri olduğu düşünülmektedir. D vitamini eksikliği, depresyon gibi bazı hastalıkların riskini artırabilir. Bu nedenle, yeterli D vitamini alımı çeşitli sağlık yararlarına katkıda bulunabilir. PROTEİN KAYNAĞIDIR eterli protein alımı, tokluk hissiyatını artırarak iştahın düzenlenmesine katkıda bulunabilir. Protein, tokluk sinyali veren hormonların üretimini arttırabilir, bu da genel olarak tüketilen kalori miktarını azaltmaya yardımcı olabilir. Bu durum, kilo yönetimi ve sağlıklı beslenme açısından önemli bir faktördür. 2014 yılında yapılan bir çalışmada, yoğurt tüketen katılımcıların, aynı kaloriye sahip düşük proteinli atıştırmalıklar yiyenlere kıyasla akşam yemeğinde daha az acıktığı ve bu nedenle 100 daha az kalori tükettiği belirlenmiştir. SİNDİRİMİ DESTEKLER Birçok yoğurt, içerdikleri faydalı bakterileri öldüren pastörizasyon sürecinden geçirilmiştir. Bu işlem, ürünün dayanıklılığını artırmak ve güvenliğini sağlamak için uygulanır. Ancak, depolama sıcaklıkları ve diğer faktörler de canlı bakteri miktarını etkileyebilir. Probiyotiklerin en etkili şekilde fayda sağlaması için, etiketi kontrol etmek ve canlı, aktif organizmalar içeren bir yoğurt seçmek önemlidir. Ürünün üzerinde 'canlı ve aktif kültürler' ifadesini görmek, içinde sağlıklı bakterilerin olduğunu gösterir. Bu şekilde, probiyotik faydalarını maksimum düzeyde elde etmek mümkün olabilir. Yapılan bir çalışma, küçük sindirim semptomları yaşayan kadınlarda probiyotik tüketiminin sindirim semptomlarını ve sağlıkla ilgili yaşam kalitesini iyileştirdiğini göstermiştir. Ayrıca, birkaç araştırma, probiyotiklerin antibiyotiğe bağlı ishal ve kabızlığa karşı koruma sağlayabileceğini ortaya koymuştur. Probiyotiklerin sindirim sistemi sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu birçok çalışma tarafından incelenmiş ve rapor edilmiştir. BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİR Probiyotiklerin anti-enflamatuar özellikleri olduğu ve çeşitli sağlık koşullarıyla bağlantılı olan iltihabı azaltabileceği bilinmektedir. Özellikle bağırsak sağlığı üzerinde olumlu etkileri vardır ve bazı çalışmalar, probiyotiklerin iltihaplı bağırsak hastalıkları gibi rahatsızlıkların yönetimine yardımcı olabileceğini göstermiştir. Ayrıca, probiyotiklerin viral enfeksiyonlara karşı bağışıklık sistemini güçlendirebileceği ve bağışıklık reaksiyonlarını düzenleyebileceği de belirtilmektedir. Bazı araştırmalar, probiyotiklerin soğuk algınlığına karşı koruyucu olabileceğini ve hatta soğuk algınlığına yakalanma insidansını, süresini ve şiddetini azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir. Probiyotiklerin bağışıklık sistemini destekleme ve vücuttaki iltihabı azaltma potansiyeli, bu konudaki olumlu etkilerin bir nedeni olabilir. Ancak, bireylerin tepkileri farklı olabilir ve konuyla ilgili daha fazla araştırma yapılması gereklidir. Yoğurdun bağışıklık sistemini artırıcı özellikleri olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, D vitamini ile güçlendirilmiş yoğurtlar bağışıklık sağlığını daha da artırabilir. D vitamini, bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için önemlidir ve soğuk algınlığı, grip gibi hastalıkları önleme potansiyeline sahiptir. D vitamini eksikliği, bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilir, bu nedenle bu vitaminin yeterli alımı, genel sağlık ve bağışıklık fonksiyonları için önemlidir. KALP SAĞLIĞINI KORUR Yoğurtun yağ içeriği, sağlık açısından önemli bir konu olabilir ve tartışmalara neden olabilir. Yoğurt genellikle az miktarda tekli doymamış yağ asitleri ile çoğunlukla doymuş yağ içerir. Tekli doymamış yağ asitleri, genellikle sağlıklı yağ kaynakları olarak kabul edilir ve kalp sağlığını destekleyebilir. ZAYIFLAMAYA KATKIDA BULUNUR Bazı araştırmalar tam yağlı süt ürünlerinin, özellikle de yoğurdun, obezite riskini azaltabileceğini öne sürmektedir. Tam yağlı süt ürünleri, genellikle doygunluk hissi sağlayabilir ve tokluk süresini uzatabilir. Ayrıca, içerdikleri doymuş yağlar sayesinde, karbonhidrat ve şeker alımını dengeleyebilir, böylece kan şekerinin daha istikrarlı olmasına katkıda bulunabilirler. Bazı araştırmalar yoğurt tüketiminin iştah üzerindeki etkilerini incelemiştir. Yoğurt yiyenlerin, yemeyenlere göre genel olarak daha iştahlı olabileceğini bulmuştur. Bunun nedeni, yoğurdun protein içeriği ve tokluk hissi sağlayabilme potansiyelidir. YOĞURT TERCİH EDERKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER Yoğurt genellikle sağlıklı bir gıda olarak bilinir çünkü protein, kalsiyum, probiyotikler ve diğer besin maddelerini içerir. Ancak, bazı ticari yoğurt ürünleri şeker ve tatlandırıcılar eklenerek tatlandırılmaktadır. Bu eklemeler, yoğurdun sağlığa olan olumlu etkilerini etkileyebilir. Süt bazlı yoğurt, genellikle tam yağlı, az yağlı veya yağsız sütten yapılabilir. Az yağlı veya yağsız süt kullanılarak yapılan yoğurtlar genellikle kalori bakımından daha düşük olabilir. Ancak, yağı azaltılmış yoğurtlar genellikle daha fazla şeker içerebilir. Yağın azaltılması genellikle lezzet kaybına yol açar, bu nedenle ürünün lezzetini artırmak için ekstra şeker eklenebilir. Bu durum, düşük yağlı veya yağsız yoğurtların, özellikle tatlı ve meyveli çeşitlerin, daha yüksek şeker içeriğine sahip olabileceği anlamına gelir. Bu nedenle, etiketleri kontrol etmek ve şeker eklenmiş yoğurtlardan kaçınmak önemlidir.