Nörolog Dr. Sevda Sarıkaya Beynin Gizemleri Çözülürken kitabı için yaptığı röportajlarla; piyanist Gülsin Onay'dan genç kuşağın mizah dilini belirleyen Selçuk Aydemir'e, Prof. Dr. Hüsrev Hatemi'den ilkokul mezunu ödüllü yönetmen Ümmiye Koçak'a aykırı beyinlerin peşine düşüyor.
Sevda Sarıkaya alanında başarılı bir nörolog... Ama onu önemli kılan bir özelliği de yazarlığı. Mesleğini yazıya döküp, tecrübesini kitaplarla taçlandırması. Geçen yıllarda mesela, Ya Evde Yoksam adında bir roman yazmıştı. Kendi hayat ve mesleki tecrübelerinden yola çıkarak bir Alzhemier hastasının hikayesini kaleme almıştı. Sarıkaya bu kez yeni kitabı Beynin Gizemleri Çözülürken'de başka zorlu bir işe girişmiş. Kitapta beynin gizemlerine ilişkin pek çok çarpıcı detay var. Ama kitabı asıl özel kılan, Sarıkaya'nın Türkiye'nin başarılı isimleriyle yaptığı röportajlar. Kitabın epeyce hacimli bir kısmında Aykırı Beyinlerle Röportajlar başlığında vermiş bunları.
Kimler yok ki isimler arasında, Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, piyanist Gülsin Onay, ilkokul mezunu bol ödüllü yönetmen Ümmiye Koçak, bugünkü genç neslin mizah anlayışını belirleyen senarist Selçuk Aydemir... Liste epey uzun. Sarıkaya her ne kadar "Bu röportajlar bilimsel birer çalışma" değil dese de, aykırı beyinlerle konuşan bir nörolog olunca işin rengi değişiyor. Sarıkaya'nın içinden karşısındakinin beyninin derinliklerine giren bir röportajcı çıkıyor.
Peki, Sarıkaya'yı aykırı beyinlerin peşine düşüren ne olmuş. Şöyle anlatıyor: "Biliyorsunuz benim nörolog olarak spesifiye olduğum alan Alzheimer hastalığı ve diğer tür demanslar. Ama aslında yıllardır diğer taraftan üstün potansiyelli, yetenekli, zekalı bireyler konusunda da çalışmalar yapıyorum.
Beynin birçok fonksiyonu var. Aynı şekilde üstün potansiyelli insanların da hepsi aynı konuda yetenekli değiller. Onun da birçok alt türü var. Çoğu da testlerle saptanamıyor. Tarihteki birçok üstün yeteneğin hayatını inceledim, inceliyorum. Başarılarının ya da çektikleri acıların ortak paydasını anlamaya çalışıyorum. Bu bana aynı zamanda üstün yetenekli insanların beyinlerini diğer insanlardan daha farklı bir şekilde nasıl kullandıklarını, üstün oldukları konulardaki bilgiyi işleme mekanizmaları ve nasıl sonuca vardıkları konusunda da ipuçları veriyor. Etrafımda, aile içerisinde bu tür bireylerin varlığı, beni onları anlama çabasına itti. Nörolog olmam, işin bilimsel kısmını daha iyi yorumlamama neden oluyor."