Diş Hekimliği Fakültesi Ağız Diş Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Canan Uzun, ağızda en sık meydana gelen kanser türünün yassı hücreli karsinom olduğunu ve tüm ağız kanserleri içinde yaklaşık yüzde 90 oranında görüldüğünü belirterek, 'Araştırmalar sigara kullanımının ağız kanserlerine yakalanma riskini 2 ila 5 kata kadar artırdığını göstermektedir. Bu risk ne kadar süre sigara kullanıldığı ve içilen sigara sayısıyla da ilişkilidir' dedi. KILLI DİL, KÖTÜ AĞIZ KOKUSU VE TAT DUYUSUNDA AZALMA VARSA... Uzun, yaptığı açıklamada, sigara içmenin insan vücuduna zarar verdiği gerçeğinin günümüzde açıkça ortaya konulduğunu, buna rağmen sigara kullanımının hala yaygın bir alışkanlık olarak sürdürüldüğünü söyledi. Sigara içme oranının gelişmiş ülkelerde azalmaktayken, gelişmekte olan ülkelerde hala yüksek seviyelerde bulunduğunu dile getiren Uzun, bu ülkelerde yeni sigara bağımlılarının ortaya çıkışının da devam ettiğini aktardı. Yrd. Doç. Dr. Canan Uzun, 'Ülkemizde ise sigara kullanımında son yıllarda azalma sağlanmış olmasına rağmen çok üzücüdür ki sigaraya başlama yaşında düşüş olduğu kaydedilmektedir. Sigaraya karşı verilecek mücadelede, günümüz iletişim çağında bilhassa çocuk ve gençleri sigara üreticilerinin özendirici kara kampanyalarından soyutlamak mümkün değilken, zararlarına dair toplumdaki bilinç düzeyinin artırılması son derece önemli' diye konuştu. Bu amaçla, sigaranın özelde ağız dokuları üzerine etkilerinden bahsetmek istediğini vurgulayan Uzun, şunları kaydetti: 'Sigaranın ağız dokularına olan etkileri, diş dokuları ve ağızdaki mevcut restorasyonlarda renklenmeler gibi en masum etkileri olarak kabul edilebilecek kozmetik problemlerden başlayıp, ağız kanserlerine kadar varabilen ciddi rahatsızlarla sonuçlanabilmektedir. Sigara içen hastalarda diş kayıpları içmeyenden daha fazla olmaktadır. Dil yüzeyinde renklenme, kötü ağız kokusu, kök çürükleri, tat duyusunda azalma, kıllı dil, mantar enfeksiyonları sigara kullanımına bağlı olarak ağızda gelişebilecek olumsuzluklardan yalnızca birkaçıdır. Sigara içen bireylerin ağız ortamlarında, diş ve diş eti sağlığı için tehdit oluşturan hastalık yapıcı mikroorganizmaların daha yoğunluklu mevcut olduğu farklı çalışmalarda ispat edilmiştir. Sigara içenlerde diş eti hastalıklarıyla daha sık karşılaşılmaktadır. Ayrıca sigara içen bireylerde diş eti hastalığı diş destek dokularında daha büyük yıkımlarla şiddetli seyretmekte ve bu hastalarda cerrahi ve cerrahi olmayan diş eti tedavileriyle sağlanabilen iyileşme sigara içmeyen bireylere göre daha düşük olmaktadır.' SİGARA İMPLANT UYGULAMALARINDA BAŞARISIZLIK İÇİN ÖNEMLİ RİSK FAKTÖRÜ Canan Uzun, sigaranın kılcal damarlardaki dolaşıma zarar vererek, dokuların oksijenlenmesini engellediğine işaret ederek, şu bilgileri verdi: 'Sigara, bağ dokusu hücrelerinin diş kök yüzeyine tutunmasını bozmakta ve savunma hücrelerinin faaliyetleri ve ömürleri üzerine de azaltıcı etkilerde bulunmaktadır. İçerdiği zehirli kimyasalların etkisiyle yara yeri iyileşmesi için gerekli hücresel faaliyetlere zarar vermektedir. Diş çekimi ve diğer cerrahi operasyonlar sonrasında yara yerinin iyileşmesi sigara kullanımı nedeniyle bozulabilmekte ve çene kemiğinin iltihaplanması gibi sancılı ve sıkıntılı süreçler doğurabilmektedir. Yine son yılların popüler dental tedavilerden olan implant uygulamaları için sigara kullanımı implatın kaybedilmesiyle sonuçlanan başarısızlık nedenleri için önemli bir risk faktörüdür. Solunan her sigara dumanı, güçlü kanser yapıcı etkiye sahip kimyasallar ihtiva eder. Bu kimyasallar hücre için hayati öneme sahip olan DNA'da değişimlere neden olarak kanserler için başlatıcı ve ilerletici olabilir. Ağızda en sık meydana gelen kanser türü, yassı hücreli karsinomdur ve tüm ağız kanserleri içinde yaklaşık yüzde 90 oranında görülür. Araştırmalar sigara kullanımının ağız kanserlerine yakalanma riskini 2 ila 5 kata kadar artırdığını göstermektedir. Bu risk ne kadar süre sigara kullanıldığı ve içilen sigara sayısıyla da ilişkilidir.' Sigaraya maruz kalan ağızlarda, dişler, dişleri destekleyen diş eti ve çene kemiği, ağız içini baştan başa döşeyen mukoza, dil, dudak, yumuşak ve sert damak, özetle tüm dokuların sağlığının tehdit altında olduğuna dikkati çeken Uzun, sözlerini, 'Bu bakımdan sigara içmeye hiç başlanmamasının ve mevcut kullanıcıların sigara içme alışkanlığından kurtulmalarının mükemmel bir kazanç olacağı şüphesizdir' diyerek tamamladı.