Harvard Üniversitesi'nden profesör Karin Michels'in Hindistan cevizi yağının sağlıksız hatta saf zehir olduğuna ilişkin açıklaması tartışmaları alevlendirdi. Bu konuda yaptığım araştırmalar da bu yağın mucize olmadığı yönündeki iddiaları destekliyor Bir süredir sosyal medyada ve vejetaryenler arasında popüler olan Hindistan cevizi yağının; karın bölgesi yağlarını azalttığı, iştahı engellediği, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, kalp hastalığı, unutkanlık ve Alzheimer'a iyi geldiği kısacası mucize yağ olduğu iddia ediliyordu. Geçen ay Harvard Üniversitesi'nden profesör Karin Michels, Amerikan medyasına Hindistan Cevizi Yağı ve Diğer Beslenme Hataları başlıklı bir konuşma yaptı. Konuşmasında bu yağın sağlıksız hatta zehir olduğunu açıklaması gündeme bomba gibi düştü. Hindistan cevizi yağını saf zehir olarak nitelendiren konuşmanın videosu, sosyal medyada tartışma yarattı. Bu konuda benim görüşümü soracak olursanız yanıtım çok net. Ülkemde zeytinyağı bulunurken, dünyanın en sağlıklı yağının zeytinyağı olduğu açıkça bilirken ve tüketilmesini uzman olarak tavsiye ederken bu tartışmaya girmek bile istemem. Ama Hindistan cevizi yağı kullanmak isteyenler için derin araştırmalarımı da sizlerle paylaşmak isterim. KAN YAĞLARINI OLUMSUZ ETKİLİYOR Kan lipid profili, sağlık açısından büyük önem taşır ve tükettiğimiz yağ çeşidinden etkilenir. Beş ila sekiz hafta süren sekiz farklı klinik çalışmada Hindistan cevizi yağının, doymuş yağ kaynağı olan tereyağı ve doymamış yağ kaynağı olan zeytinyağı ve aspir yağı ile karşılaştırıldığında toplam kolesterolü artırdığı saptanmış. Tereyağı ile karşılaştırıldığında ise kan kolesterol düzeyini daha az artırdığı görülmüş. Yapılan bazı araştırmalarda ise karşıt bir sonuç elde edilmiş, yüksek miktarda Hindistan cevizi yağı tüketen bireylerin iyi huylu kolesterol olarak isimlendirilen HDL kolesterol seviyelerinin arttığı ispatlanmış. Ancak araştırmalar bu etkinin sadece Hindistan cevizi yağına özgü olmadığını, diğer doymuş yağların da HDL'yi artırma etkisinin olduğunu göstermekte. Bu nedenle Amerikan Kalp Birliği doymamış yağlardan zengin soya ve zeytinyağının hem LDL'yi düşürücü hem de HDL'yi yükseltici etkiye sahip olması nedeniyle Hindistan cevizi yağından daha iyi bir seçenek olduğunu savunmakta. BİTKİSEL KATI YAĞ İÇERİYOR Hindistan cevizi yağı, oda sıcaklığında katı formda bulunan bir yağ çeşidi. Bu nedenle bitkisel katı yağ olarak da adlandırılıyor. Yani sağlıksız hayvansal yağlar gibi etkiye sahip bir kimyasal form içeriyor. Bitkisel kaynaklı doymuş yağların, kalp sağlığına zemin oluşturan kan biyokimyasını bozduğu biliniyor. KALP HASTALIĞI İÇİN RİSK Doymuş yağların kalp damar hastalıkları için büyük risk olduğunu belirten Amerikan Kalp Birliği'nin 2011 yılında yayınlanan değerlendirme çalışmasına göre, doymuş yağ oranının azaltılmasının kalp hastalığından ölüm üzerinde hiçbir etkisi olmadığı belirlenmişti. Aynı araştırmada, doymuş yağların yerine doymamış yağlar konulduğunda, kardiyovasküler hastalık riskinin yüzde 14 azaldığı da bulunmuştu. Amerikan Kalp Birliği bu bağlamda; günlük alınan doymuş yağın, günlük alınan enerjinin (kalorinin) yüzde 6 oranında olması veya 2000 kkal bir diyet için 13 gramdan daha az olmasını öneriyor. Buna karşılık bir yemek kaşığı (14 gr) Hindistan cevizi yağı, 12 gr doymuş yağ içermekte ve günlük önerilen miktarı neredeyse tamamlamakta. ANTIENFLAMATUVAR ETKİSİ Harvard Üniversitesi Beslenme ve Halk Sağlığı Bölümü üyesi Walter C. Willett; bitkisel yağların, bahsedilen yağ asitlerine ek olarak başka molekülleri de içinde bulundurduğunu vurguluyor. Polifenoller, flavonoidler gibi antioksidan ögeleri içeren Hindistan cevizinin enflamasyonu önleyerek diyabet, obezite, kalp damar hastalıkları gibi kronik hastalıkların önüne geçebileceğini savunan araştırmalar bulunmakta. Fakat bunun tam tersi diyabet hastalarında enflamasyonu artırabileceğine dair çalışmalar da var. STEROL İÇERİĞİ YANILTMASIN Hindistan cevizi yağı antioksidan etkiye sahip, kolesterolü taklit eden ve kolesterol emilimini engelleyen bir bileşik olan bitkisel sterollerini içerir. Ancak bu fitosterol içeriğinin sağlığa yararını görmek için Hindistan cevizi yağını birkaç yemek kaşığı tüketmek yeterli değildir. Ayrıca markette satılan Hindistan cevizi yağları çoğunlukla rafine formda olduğundan antioksidan özelliğini büyük ölçüde yitirdiğini de unutmamak gerekir. ZAYIFLATMIYOR 2018 Haziran'da European Journal'da yayınlanan bir çalışma her gün yenilen bir yemek kaşığı Hindistan cevizi yağının kilo sorunu yaşayan gençlerde metabolizmayı hızlandırmadığını kanıtlıyor. Ayrıca unutmayın, diğer yağlar gibi Hindistan cevizi yağının da kalorisi yüksek. YAN ETKİLER OLUŞTURABİLİYOR Hindistan cevizi yağı tüketmeniz sindirim sisteminizin doğru çalışmasını etkileyerek yan etkiler de doğurabiliyor. Alternative Medicine adlı tıp dergisinde yayınlanan çalışmada bir yemek kaşığı Hindistan cevizi yağı tüketenlerde hafif ishal, karın ağrısı, kusma şikayetlerinin oluştuğu hatta bu olumsuz etkilerin özellikle açken tüketimde oluştuğu bildirilmiş. LAURİK YAĞ ASİDİ, BİLİNENİN AKSİNE YAĞ YAKMIYOR Hindistan cevizi yağını farklı kılan en önemli özellik, en baskın yağ asidi türü olan laurik asit içeriği. Popüler iddialar; laurik asidin, tokluğu artırdığı, yağ depolanmasını önlediği ve metabolizmanın hızlanmasına neden olduğu yönünde. Laurik asit yapısal olarak orta zincirli bir yağ asidi ve sindirim sonrasında herhangi bir taşıyıcıya gerek duymadan direkt olarak hücre içerisine taşınma özelliği ile daha uzun zincirli yağ asitlerinden farklılaşmakta. Ancak Hindistan cevizinde diğer orta zincirli yağlar olan kaprik ve kaprilik asit, laurik aside oranla daha düşük oranda bulunur. Bu iki yağ asidinin daha etkin bir şekilde metabolize edildiği ve yağ olarak depolanma kapasitesinin az olduğu da bilinmekte. Sonuç olarak laurik asit içeriğinin, kaprik ve kaprilik aside kıyasla daha yüksek olması, sağlığa yararını gölgeliyor.