Cilt bakımcılar taze sebze ve meyvenin cildi sudan daha fazla nemlendirerek genç görünmesini sağladığını savunuyor Meyve suyunuzu aç karnına için. Böylece metabolizmanız yaşam için önemli vitaminleri, mineralleri ve diğer antioksidanları daha kolay emecektir. Cilt bakımcılar taze sebze ve meyvenin cildi sudan daha fazla nemlendirerek genç görünmesini sağladığını savunuyor. Buna ek olarak her gün taze meyve suyu içmeye çalışın. Hücrelerin yağ dengesini korumak için iyi yağlar tüketmelisiniz. Bu, hücrelerinizin nem dengesini sağlamaya da yardımcı olacaktır. Her gün yoğurt, yulaf ezmesi veya salatanızın içinde öğütülmüş keten tohumu tüketin. Öğün aralarında ise ayçekirdeği ya da kabak çekirdeği atıştırmayı tercih edin. İçerdikleri çinko ve E vitamini ile cildinize güç ve esneklik kazandıracaktır. Mutlu bir karaciğer daha temiz bir cilt, parlak gözler ve daha çok enerji demektir. Özellikle mevsiminde ıspanak, brokoli, kuşkonmaz ve tere tüketerek karaciğerinizi mutlu edebilirsiniz. Yumurta içerdiği kolesterol nedeniyle haksızlığa uğramış protein deposu bir besindir. Üreme hormonları ve stresle baş edebilmek için gereken hormonları üretebilmemiz için bir miktar kolesterole ihtiyacımız vardır. Trans yağlardan arınmış bir diyetle, bağırsaklarınızı tıkayan, kendinizi halsiz hissetmenize ve şişkinliğe neden olan yararsız yiyeceklerden kurtulmuş olacaksınız. Hidrojene nebati yağ olarak geçen trans yağlardan yapılan margarin, kek, turta, bisküvi, bazı bitkisel yağlar ve hazır gıdalar, dondurma ve diğer şekerlemelerden kurtulmak uzun vadede yüksek kolesterolün de önünü alacaktır. 'MEYVENİN VİTAMİNİ POSASINDADIR' DİYE BİLİRDİK MEĞER... Meyvenin kendisinin yerini hiçbir şey tutamaz, meyveyi doğrudan tüketmek kuşkusuz sağlıklıdır. Ancak diğer yandan, vücudumuzun sıvıya gereksinim duyduğu da bir gerçektir. Meyve suyunun vitamin ve mineral miktarı meyveye çok yakındır. Meyve nasıl yararlı bir gıda ise, meyve suyu da sıvı gereksiniminin karşılanması için yararlı bir içecektir. MİNERAL VE VİTAMİN POSADA KALMAZ 100 gram meyveden 93-95 gram meyve suyu elde edilebildiğini belirten Prof. Dr. Aziz Ekşi, 'Meyve suyu elde etmek için meyveyi presliyoruz. Bu sırada bir miktar posa ayrılıyor. Posa esas olarak çekirdek ve kabuktan oluşuyor. Bunları meyveyi yerken de çoğu kez atıyoruz. Portakalın kabuğunu veya şeftalinin çekirdeğini yemiyoruz. Meyvenin yenilen kısmına göre hesaplarsak %5-7 posa oranında posa ayrılıyor' dedi. Ekşi, sözlerine şöyle devam etti: 'Başka bir deyişle, elde edilen meyve suyu, sıkılan meyveden %5-7 azdır fakat içerdiği vitamin ve mineral miktarında bir azalma yoktur. 100 gram meyvenin vitamin ve mineral miktarı ne kadarsa 100 gram meyve suyununki de o kadardır. Bilimsel araştırmalara göre 100 gram portakal suyu; 170 mg potasyum, 15 mg kalsiyum, 16 mg fosfor, 54 mg C vitamini, 90 µg B1 vitamini ve 20 µg B2 vitamini, 0,3 mg niyasin ve diğer besin ögelerini içeriyor. Bu da her şeyin posada kaldığı deyişini bilimsel olarak çürütüyor.' Posa İle Atılan Besin Öğesi Miktarı En Fazla Posa Kadardır Posadaki kayıp oranının, en çok posa ağırlığının meyve ağırlığına oranı kadar olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aziz Ekşi, 'Posa, hiç kuşkusuz bir miktar diyet lif, vitamin ve mineral içeriyor. Ancak bunlardaki kayıp oranı, en çok posa oranı kadardır. Yani yüzde 5 ile 7'yi geçmez. Meyve suyundaki mineral ve vitamin miktarı değişmez. 100 gram meyve ne kadar vitamin ve mineral içeriyorsa 100 gram meyve suyu da o kadar vitamin ve mineral içerir' dedi.