Yakın ilişkiler, duygusal bağlar kurmak istiyorum ancak güvenemiyorum. Kimsenin beni gerçekten anlayabileceğine inanamıyorum... Başkalarıyla ilgili var olan bu düşüncelerin birazında sizin de payınız oluyor olabilir mi? Başkalarıyla ilgili yaşadığınız problemler her zaman onlarla ilgili değil belki de sizle ilgili olabilir ve sizin kendi kendinizi baltalamanıza yol açıyor olabilir mi?
Bunun olumlu tarafı şu ki, işin bu tarafını fark edip kendinizle ilgili değişimler yarattığınızda yaşamınızı iyi yönde değiştirip kontrol edebilirsiniz.
En başta bu durum size ne kadar farklı görünse de aslında bir başkasına güvenmediğinizi açıkça söylemek kendinize güvenmediğiniz konusunda da izler taşır.
İnsan savunma mekanizmalarının gereği istenmeyen duygularını hissetmekten kaçmak için bu duyguları yansıtarak bir başkasına aktarır. Yani bir başkasını yargılamanız aslında sizin içinizdeki kişiden de bazı parçalar taşır.
KÜÇÜMSEYİCİ EBEVEYN ETKİSİ
Yansıtma bilinçdışımızın bir oyunudur. İçimizdeki istenmeyen, kabul görmeyen bir durum, duygu veya düşünceyi bir başkasına atfederiz. Bir başkası hakkında konuşurken onu etiketlediğimiz -samimiyetsiz, soğuksıfatlar aslında kendinize dair hissettiğiniz ve istemediğiniz özellikler fakat siz bu durumları kendiniz için hissetmekten aslında kaçınıyor olabilirsiniz.
Örneğin, diyelim ki yüzleşmediğiniz bir noktada aslında kendinizi değersiz hissediyorsunuz. Partnerinize aslında bu durumu hiç hak etmediği halde "Seni kimse sevmez, zavallısın" diyebilir ve içinde gizli hissettiği değersizlikle yüzleşmediği için de kendi gerçekliğiyle yüzleşmemiş bu kişi kendi değersiz hislerini partnerine yansıtıyordur. Aslında bu durum kendisine karşı hissettiği hayal kırıklığı, sevgisizlik, değersizlik gibi hisleri bir çantaya doldurup karşı tarafın eline bu çantayı verip kaçtığında rahatladığını sanmak gibidir.
Özellikle çocukluk döneminizde size destek vermeyen duygularınızı anlamayan veya küçümseyen ebeveynlerle büyüdüyseniz sizin için güvenin neden bir problem olduğunu anlamak kolaylaşacaktır.
Daha kendi duygularınız en güven duymanız gereken yerde onaylanmadıysa neden bir başkasına bu konuda güvenebilirsiniz ki?
YALNIZLAŞMAK TEHLİKELİ
Daha çocukken almanız gereken temel duyguları almadığınızda, yoksun bırakıldığınızda başkalarının sizi hayal kırıklığına uğratmasını beklemeniz ve güven sorunu yaşatacak şekilde davranmasını ummanız beklendiktir. Koşulsuz bir şekilde bizi kabul etmesi ve sevmesi gereken insanlar bile bizi koşulsuz kabul etmediyse bir başkası nasıl kabul edebilir ki diye düşünmeye başlarsınız.
Sürekli olarak güven konusunda problem yaşayacağına inanmanın eksi yanlarından biri de şudur ki bu duruma o kadar inanırsınız ki bir başkası size iyi davranmaya kalktığında bile size ihanet edeceğini düşünen inancınızla o kişiye doğal davranmaz o kişinin de size olan iyi niyetli davranışını değiştirmeye sebep olur ve bak insanlar güvenilmezdir diyerek bilinçdışı yaptığınız davranışlarla sürekli hatalı inancınızı doğrularsınız.
Bu durum yalnızlaşarak insanlara karşı düşmanca tavırlar da geliştirmenize neden olur. Ne de olsa tüm insanlar güvenilmezdir ve size zarar verirler. İnsan sosyal bir varlık. Elbette başkalarının fiziksel, sosyal ve duygusal varlığına ihtiyaç duyuyor. Bu durumda insanlarla olan ilişkisini kesen kişi aslında kendisiyle olan bağlarını da zayıflatmış olur.
PEKİ KENDİME NASIL GÜVENECEĞİM
Unutmayın...
Güvenmenin, sağlıklı ve doğal ilişkiler kurmanın en önemli anahtarı istenmeyen duygularınızla yüzleşip, sağlıklı başa çıkma yolları geliştirip onları bir başkasına yansıtmamayı öğrenebilmektir. Yaşam ancak ve ancak bu şekilde keyifli ve yaşanabilir bir hal alacaktır. Kendinize, benliğinize, potansiyelinize güvenin. En büyük destekçiniz sizsiniz... Kendinizi her yanınızla sevmekten vazgeçmeyin.