Normalde tükettiğimiz kestanelerin aksine Çin kestanesi, zehirli saponinler içerdiğinden insanlar veya evcil hayvanlar için yenilebilir değildir. İki kestane türü de dışsal olarak farklılık gösterir.
Bir diğer adıyla at kestanesi olarak da bilinen Çin kestanesinin meyveleri oldukça küresel bir şekle sahiptir. Tüketebileceğimiz kestaneler ise biraz daha düzdür ve uçta bir noktaya kadar sivrilir ve bu uçları da sıklıkla fırça benzeri tüylerle çevrilidir.
Özellikle çiğ olarak tüketildiğinde oldukça zehirli olabilen Çin kestanelerine karşın tüketime uygun olan kestanelerin ise birçok faydası bulunmaktadır. İşte uzmanların da güvenle tüketilebileceğini söylediği o kestanelerin yararları…
ZENGİN ANTİOKSİDAN KAYNAĞIDIR
Kestane sağlığınız için önemli olan çok çeşitli antioksidanlar içerir. İşte onlardan bazıları:
Son iki antioksidan gözlerinizin retinalarında birikir ve gözlerinizi mavi ışığın vereceği hasara karşı korur.
Ayrıca çalışmalar kestanelerde bulunan gallik ve ellagik asit gibi çeşitli antioksidanların kalp hastalığı riskini azaltmaya, insülin direncini azaltmaya ve tümörlerin büyümesini ve yayılmasını baskılamaya yardımcı olabileceğini göstermiştir.
KALP SAĞLIĞINI KORUR
Kestane, kalbiniz için harika olan iyi bir besin kaynağıdır. Başlangıç olarak gallik ve ellagik asit gibi antioksidanlar içerirler.
Araştırmalar, bu antioksidanların, felç ve kalp hastalığı riskini artırabilecek bir durum olan oksidatif strese karşı kalbi korumaya yardımcı olabileceğini bulmuştur.
LİF ORANI YÜKSEKTİR
Kestane iyi bir lif kaynağıdır ve sağlığa pek çok faydası vardır. Birincisi, lif kabızlık gibi sorunların giderilmesinde önemli bir etkiye sahiptir.
Bağırsak bakterileri lifi fermente ettiğinde kısa zincirli yağ asitleri de dahil olmak üzere çeşitli faydalı bileşikler üretirler.
KAN ŞEKERİ DEĞERLERİNİ DENGELER
Kan şekerinizi sağlıklı bir seviyede tutmak sağlığınız için önemlidir, ancak özellikle prediyabet veya diyabetiniz varsa önemlidir. Bunun nedeni, uzun süreli yüksek kan şekeri düzeylerinin diyabetli bireylerde sağlık komplikasyonları riskini artırabilmesidir. Bu komplikasyonlar kan damarlarına ve organlara verilen hasarı içerir.