En sağlıklı besinlerden biri olan pazı, syringic asit ve kaempferol içeriyor. Bu sayede karbonhidratı basit şekere dönüştüren enzimi ortadan kaldırır. Vücuda giren ve ihmal edildiğinde kronik hastalıkları beraberinde getiren toksinlerin atılmasını sağlar.
Gün içinde tüketilen pazı hem kalori aşımını engelliyor hem de gün içinde ihtiyaç duyulan vitamin ve mineral desteğini sağlıyor.
Sarımsak 33 çeşit kükürt, 17 aminoasit, flavonidler, çinko, magnezyum, kalsiyum, A vitamini, B ve C vitamini içeriyor. Sarımsak içerdiği antioksidanlar sayesinde vücuda toksinlerin girişini engelliyor.
Kanın pıhtılaşmasını önleyen sarımsak, tansiyonun düşmesini de sağlıyor. Sarımsak, genleri doğrudan etkiliyor. Epigenetik bir besin olan sarımsak DNA dizilimindeki hücre yıkımını önlüyor ve yaşlanmayı geciktiriyor. Sarımsak aynı zamanda kanserleşme eğilimindeki hücrelerin de vücuttan atılmasını sağlıyor.
Brokoli, diyabetin gözler üzerindeki olumsuz etkisini ortadan kaldırıyor. Göz sağlığı için olmazsa olmaz olan lutein ve zeaxantin içeriyor.
Bağışıklık sistemini güçlendiren çin lahanası, vücuttan toksinlerin atılmasını sağlayan A vitamini açısından da oldukça zengindir.
Kansere karşı savaş açan lahana, vücutta uyuyan kanserli hücrelerin uyanmasını engelliyor. Kalp hastalıklarına karşı koruyuculuk gösteren lahana, kan şekerini de düzenleyerek diyabetin önlenmesini sağlıyor.
Göz hastalıklarına karşı koruyan lahana, doğranmış soğan ve zeytinyağında sotelenerek pişirilebilir.
2 AY TÜKETİLDİĞİNDE HÜCRELERİ YENİLEYEN; TERE:
Günlük K vitamini ihtiyacının büyük kısmını karşılayan tere, kronik hastalıklara karşı koruma sağlıyor.
İki ay boyunca düzenli olarak tere tüketildiğinde DNA tahribatı engelleniyor. Kanser riskini ve triglideris seviyesini %90 oranında azaltıyor.
Yeşil yapraklı sebzeler aynı zamanda bilişsel fonksiyonları geliştiriyor ve bu yönüyle alzheimer hastalığına karşı koruyor.
Vücudun sistemli çalışması için gerekti olan nitrat, yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunuyor.