MEVLÜT TEZEL
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ile Tünel'den başlayıp Taksim'e kadar sohbet ederek yürüdük. İstiklal Caddesi'ndeki değişimi, yapılan yenilikleri detaylı bir şekilde yerinde gördük.
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan gerçekten popüler bir başkan. İstiklal Caddesi boyunca yaptığımız yürüyüşte adım başı durduk, halkla sohbet ettik. 50 yıl bekledikten sonra Okmeydanı'ndaki evinin tapusunu alan da vardı, iş isteyen de, "İstiklal Caddesi güzel oldu ama ağaçlandırılırsa daha güzel olur" diyen de. Demircan, herkesi tek tek dinledi.
Beyoğlu ve İstiklal Caddesi'nin güzel olmasını herkes istiyor; Anadolu'dan gelip yılda bir kez bu caddede dolaşan da, benim gibi üç kuşak Beyoğlulu olan da... Bence bu durum Beyoğlu ve İstiklal Caddesi için büyük bir şans. Çünkü bu cadde, sadece İstanbul'un değil; Türkiye'nin de merkezi. Müzik, sinema, yeme içme, sokak kültürü, moda vs. trendleri hep İstiklal Caddesi belirledi. Son dönemde İstiklal Caddesi kötü günler geçirdi, Gezi olayları, terör saldırıları, sadece caddenin müdavimleri için değil, 2004'ten beri Beyoğlu'na büyük mesai harcayan, önemli işler yapan Demircan için de talihsizlik oldu. Ama Beyoğlu ve İstiklal Caddesi, tarihinde birçok kez olduğu gibi küllerinden yeniden doğuyor.
Başkan Demircan, kurulan yeni altyapı sistemi sayesinde caddede meydana gelecek herhangi bir arıza ya da yeni tesisat döşenmesi gereken durumlarda, çalışmaların artık açık kazı yapılmadan gerçekleştirileceğini anlatırken yanımızdan caddenin neşesi tramvay geçiyordu. Tramvay yoluna titreşimi emen bir sistem yerleştirmiş, böylece tramvayın yarattığı titreşim yüzünden artık yol bozulmayacak. Tarihi Narmanlı Han'ın restorasyonu güzel olmuş, arşivler araştırılmış ve hanın avlusunda aslına uygun bir havuz yapılmış. Burası açılacak restoranlarla İstiklal'e büyük canlılık kazandıracak gibi görünüyor.
İNSAN YAPISI DEĞİŞTİ Mİ?
Başkan Demircan'a Beyoğlu'nun insan yapısının ve karakterinin değiştiğine dair yapılan eleştirileri de sordum. O da bu konunun bazı çevreler tarafından abartıldığını belirtip "Bugün Ortadoğulular gelir, yarın Japonlar... Bu, turizm trendleri ve ekonomiyle alakalı bir durum. Son dönemde dizilerinde de etkisiyle Ortadoğu'dan Türkiye'ye büyük bir turist akını var; İstanbul'a gelen Beyoğlu'nu da görmek istiyor" dedi.
Biz öğle saatinde dolaşırken farklı kültürlerden birçok insan gördüm. Benim bu konuda kişisel görüşüm ise şöyle... Ortadoğulu turist sayısı fazla olabilir ama Beyoğlu'nun insan yapısının tamamen değiştiğini söylemek abartılı bir yaklaşım. Ayrıca turistlerin etnik kökeninden şikayetçi olmak ayrımcılığa giriyor ve turizmde krize girdiğimiz dönemde Ortadoğu'dan gelen turistlerin ekonomiye yaptıkları katkı unutuluyor.
Galatasaray Lisesi'nin önüne geldiğimizde Demircan, geriye dönüp Tünel'e doğru elini uzatarak önemli bilgiler paylaştı: "2004'te belediye başkanı olduğumda Taksim'den Galatasaray'a kadar bir hayat vardı. Ara sokaklarda hiçbir şey yoktu. Galatasaray'dan sonra hiçbir yaprak kımıldamazdı. Bizim belediyenin çalışan bayanları akşam hava karardığında sokağa, caddeye çıkıp bir yerden bir yere yürümeye çekinirlerdi. Karaköy, Yüksek Kaldırım, tersanelerin bulunduğu yerler; inanılmaz heyecansız durumdaydı. Ama inanılmaz güzel projeler yaptık. Görevde olduğumuz sürede 27 bin binanın 5 bin 737'tanesini restorasyon ve renovasyondan geçirerek yeniden hayata kattık. Zaman içinde değerini yitirmiş, kaderine terk edilmiş, harabe olmaya yüz tutmuş mekanlarda şimdi tasarım ofisleri, sanat galerileri, restoranlar, eğlence mekanları, teknoloji firmaları ekonomi üretiyor, iş üretiyor, refah üretiyor."
