YASEMİN SAKALLIOĞLU
Doğru Koca Nasıl Seçilir? 5 sezondur devam ediyor. 100. gösteri için yeni sürprizlerim var. O gösterimi kaydedeceğiz. Sonra ben yeni şakalarımla gösterilerime devam edeceğim. İnteraktif bir şov olduğu için gelen tepkilere göre süre uzayabiliyor.
Kullanılmayan çok şakam var. Kullandıklarımın hepsi benim travmalarım. Vazgeçtiğim şakalarımı da terapide düzelttiğim için vazgeçtim. Orada bir şeyler toparlayınca artık şakasını bile yapmak istemiyorsun. Zaten şaka, öfkeden ve üzüntüden doğar ya. Başına gelen şeyi kaldıramadığında mizaha başvurursun. Gösterimde kendimi de tedavi ediyorum belki. Mizah en sağlıklı yoludur bunun. Tabi bunun dozu çok önemli. İşte orada da komedyenlik devreye giriyor. Ülkemizde komedyenliğin ne kadar değeri biliniyor tartışılır. Ülkemizde kimin şaka yapan eşi dostu akrabası varsa hepsi komedyen sayılıyor. Halbuki komedyenin görevi nerede hangi şakayı yapacağını belirleyebilmesi, onu bir hikayeyle sunabilmesi. 2 saat sahnede kalıyorum, bir şakayla nasıl o kadar kalabilirim... Birinin dayısıyla amcasıyla kıyaslanmayacak seviyeye geliriz inşallah.
Normal hayatımda da küfür eden biri değilim, o yüzden küfre başvurmuyorum. Aksine ben kelimelerin gücüne inanıyorum. Süslü kelimeleri çok seviyorum, onlar benim için hazine. İtinayla kullanmayı seviyorum. Küfürsüz komedi daha zor.
Torunuyla gelen seyircilerim var. Bu çizgiyi oluşturabilmek çok güzel.
Önce videolarla başladım, sonra stand-up yaptım videoların üzerine. Konservatuvar hocam, kısa videolarla kolay bu işler, er meydanına bir çık da görelim demişti. Hocamın sözünü hiç unutmuyorum.
İnsanlar gözlemi dışarıda yapıyorlar ama tüm gün kendini gözlemlesen o malzemeyi kendinden de çıkarabiliyorsun çoğu zaman.
Ailemden besleniyorum küsen olmadı çünkü kimse kabul etmiyor söylediğim şeyleri. Bizim ailede herkes kusursuzdur. Annem yansıttığımdan çok komik. Kendini yaşadığı için aşırı komik. Ailemin enteresan cevapları var gösterimle ilgili.
Evde çok düşünceli ve duygusalım. Eşim de gülüp eğlenir bu arada. Zaten komediyle ilgilenen birinin çok ciddi biriyle evli olması çok mümkün olmuyor. Yanındaki de gülsün istiyorsun. Sinirlendiğimde de şaka yaparım.
İlk kez 11 yıl önce çıktım sahneye aslında ama Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisine başladığım zaman sahneyi bıraktım. O dönem konservatuvara da başlamıştım, dizide hem şive koçluğu hem oyunculuk yapıyordum. Rahmetli Sabina Tozija'nın şive koçuydum. O da beni çok güzel yetiştirdi. Sektörü ondan öğrendim. Beni konservatuvara da o hazırladı. Dizide Lütfiye karakterini oynuyordum. Lütfiye çok küçük roldü, ama çok izleniyordu ve çok sevildi. Eşimi orada tanıdım, evlendim. Ne öğrendiysem orada öğrendim. Onlar sayesinde 28 yaşında konservatuvara gittim.
2.5 yıl bankacılık yaptım. Ama parayla hiç ilgim yok. Yatırım falan bilmem. Altın bilirim, altına yatırım yaparım. Hatta konservatuvarı da diziden kazandığım parayla biriktirdiğim çeyreklerle okumuştum.
KENDİMLE BARIŞIK BİR İNSANIM, REZİL OLMAKTAN KORKMAM
İlk stand-up'ı eşime oynadım. Ben prova insanı değilim. Sınamayacaksın beni, sahneye seyircinin önüne atacaksın. "Şunu yapabilir misin?" demeyeceksin atacaksın sahneye bakalım yapabilecek miyim? Kendisiyle çok barışık biriyim. Rezil olmaya çok açığım, rezil olmaktan korkmuyorum. O da benim için mizah unsuru. Hatta herkesin bir kere rezil olmasını tavsiye ederim.
İlk çıktığım gösteride bana gülmemişlerdi bugünlerimi onlara borçluyum.
Gösteri öncesi sadece dans provası yapıyorum. Şakaların provası olmaz. Sahneye çıkmadan önceki an çok koruyorum. Panik atağım var benim. Dansı da o yüzden koydum. Dans ederken yoruluyorum ve dikkatim dağılıyor, ondan sonra daha rahat anlatıyorum. Danssız başladığım gösterilerde çok heyecanlanıyorum.
TV'den çok uzak kaldım. TV'yi özlüyorum. Sonuçta herkes gösterime gelemiyor.
En kötü özelliğim, hemen her şeyimi anlatmam. Herkesi kendim gibi sanıyorum. İçim dışım bir. Dedikoduyla ilgili başım belaya girmedi.
Yazmayı çok seviyorum. Bir kitap yazacağım. Yazmayı oyunculuktan daha çok seviyorum. Ben yazayım başkaları oynasın istiyorum.
NEFİSE KARATAY
Şöhretin büyüsüne hiç kapılmadım
Tamer Karadağlı ile Serhat dizisini çektik dijitale. Sonrasında sağlık programı yaptım. 10 sene kültür sanat programı yapmıştım. Yeni sezona yine kültür sanat programı yapmayı planlıyorum.
90'ların farklı bir büyüsü vardı. Meslekte hala görüştüğüm arkadaşlarım var. Herkes kendi işiyle ilgileniyordu. Mesleklerine devam ettiler. Güzellik yarışmaları çok prestijliydi. Yarışmadan sonra herkes beni tanıyordu. Hayatımın merkezine güzelliği koymuyorum. Güzellik kraliçesi seçilmeseydim de bakımlı olurdum. Güzellikten ziyade temiz ve bakımlı olmayı önemsiyorum.
Estetik yaşı düştü ama bence 20 yaşına kadar en azından yüzüne müdahale yapılmamalı.
Doğru isimlerle çalışmaya doğru projelerde yer almaya çalıştım. Şöhret büyüsüne hiç kapılmadım. Bıçak sırtı bir şey, hazmedemezseniz yürütmesi ve idare etmesi çok zor. Her insan kadar benim de pişmanlıklarım var ama yaşadığım her şey beni ben yapan şeyler.
Her şeyin çok çabuk tüketildiği bir çağdayız. Şarkılar klipler bile 2 dakika sürüyor. İlgi süreleri de kısaldı sabır diye bir şey kalmadı. 10 yaşındaki kızımda da bunu gözlemliyorum, hiçbir şey için beklemek istemiyor, hemen çabucak ulaşmak istiyor. Maya, çok paylaşımcı çok sosyal bir çocuk. Ben onun kadar rahat iletişim kuramazdım onun yaşındayken. Hayvanları çok seviyor, veteriner olmak istiyor.
İSMAİL ÖZKAN KLİBE ÖZEL ESER YAPTIRDIM
1990'lı yıllarda Müslüm Gürses'in seslendirdiği Asi Gönlüm isimli türküye karşı özel bir sevgim vardı. Amerika'da klibini çektik. Türk Günü'nde ve sonraki 19 Mayıs'ta konserle ve kliple Washington'da Kültür Sanat Elçisi ödülüyle taçlandırıldık.
Resim sanatına yakın ilgim var. Dursun Gündoğdu'nun resim galerisinde Durmuş Bahar'ın eserini görünce, ona bu şarkının hikâyesinden bahsettim. Ve bu şarkı sevgiyi anlatan şarkıma özel bir eser yapmasını istedim. Ortaya da klipte de kullandığım bir eser çıktı. Şarkıyı da sevgiyi de ölümsüzleştirdik.
GÖKBERK DEMİRCİ
Yurt dışında gösterilen ilgiye inanamadım
554 bölüm günlük dizide rol aldım. 3.5 yıl kadar sürdü. Aşırı idmanlı oluyorsun o tempoda. Görsel hafızamı geliştirdim.
Yurt dışında çok yere satıldı. Bu kadar büyük bir kitleye ulaştığını hiç tahmin etmiyordum. Mısır'da ve Balkanlarda çok büyük ilgi yaşadım, inanamadım. Türk dizileri sayesinde Türkçe öğrenmişler. Çok büyük sevgi seli gördüm. Sanki çok sevdiğin ama uzun zamandır karşılaşmadığın bir tanıdığınla karşılaşmışsın gibi bağrına bastılar beni. Benim alışveriş yaptığım bir antikacıya gidip, oradan alışveriş yapanlar var.
10 senedir tiyatro yapmıyorum. Sahneye çıkmak istiyorum. Oyunculuk şans eseri gelişti bende. Arkadaşımı İzmit'te ziyarete gittim. Film platosunda çalışıyordu. Sporla uğraşıyordum ben. Beni çat diye sahneye attılar şaka yapıyorlar sandım. Türkan Şoray falan o projede. Tavsiyeler ve yönlendirmelerle kendimi oyunculukta buldum.
Güzellik ve yakışıklılık oyunculuktan öteye geçti. Meslek ikinci planda kaldı, nasıl göründüğün önemli maalesef.
Anthony Hopkins hayranıyım. Filmlerini defalarca izledim.