Sina Özer'i ilk olarak sosyal medyada yayınladığı videolarla tanıdık. 2013 yılında başladığı bu macerada paylaşımlarıyla dikkat çekmeyi başardı ve kısa sürede geniş bir takipçi kitlesine sahip oldu. Genç fenomenin oyunculuk serüveni de birkaç yıl sonra başlamış oldu. Özer, şu sıralar da atv'nin sevilen dizisi 'Vermem Seni Ellere'de izleyiciyle buluşuyor. Düğünden kaçan bir Mehmet'in yolunun kesiştiği Zeliş'le yaşadıklarının anlatıldığı dizide eğlenceli rolüyle izleyiciyle buluşuyor. Mehmet'in yakın arkadaşlarından Kıvanç'ı canlandıran Sina Özer ile bir araya geldik ve hakkında merak edilenleri sorduk.
'Vermem Seni Ellere'de evlenmek üzereyken kaçan arkadaşlarını bulup ona yardım eden Kıvanç'ı canlandırıyorsunuz. Dizinin en eğlenceli karakteri. Sizin için nasıl bir deneyim oldu Kıvanç'ı canlandırmak?
Açıkçası gerçekten çok keyif aldığım bir karakter diyebilirim. Gerek oyuncu arkadaşlarım olsun gerek yönetmenlerim olsun hatta yapım tarafı bile çok fazla alan açan ve karakteri keyifli hale getirmemiz için uğraşan bir yapıda çalışıyoruz. Böyle olunca sete çıkmak ve sahne çekmek büyük bir arzu oluyor benim için.
KEŞKE GAMSIZ OLABİLSEM
Karakter analizinde Kıvanç şapşal ve gamsız olarak adlandırılıyor. Siz nasıl tanımlarsınız onu?
Şapşal ve gamsız ilk görüşte gerçekten Kıvanç'ı yansıtan iki kelime diyebilirim. Ama zaman içinde görüyoruz ki Kıvanç gerektiğinde oldukça duygusal ve önem veren bir insana dönüşebiliyor. Ayrıca bir çok problemi de çözüyor ancak şapşallığı biraz ağır basabiliyor çözüm üretirken.
Siz de gamsız mısınız?
Kesinlikle değilim. Hatta keşke biraz olabilsem çok daha mutlu olabilirdim.
Kıvanç ne kadar sizden biri? (Diziyi izlerken eğlenceli halleri size çok benziyor)
Bu konuda çok fazla bu tip yorum alıyorum. Ancak gerçek Sina tam olarak Kıvanç diyemem. Evet eğlenceli hallerimiz benzer ve kendimden bir şeyler kattığım oluyor, ancak beni yakından tanıyan arkadaşlarım tam olarak öyle biri olmadığımı bilirler. Ama şu sıralar Kıvanç gibi yaşıyorum diyebilirim.
Vermem Seni Ellere, Ordu'nun eşsiz manzarası eşliğinde çekiliyor. Karadeniz'de çekim yapmak nasıl?
Konu manzara ise tarifsiz bir güzellikte diyebilirim. Ama şartlar sandığımızdan çok daha çetin olabiliyor. Çoğu zaman havanın işleyişe direkt olarak etkisi olduğu durumlar oldu. Ama bu muhteşem coğrafyanın doğal bir getirisi bu sanırım. Böyle sevdik bu güzelliği.
TEK TEHLİKE BURANIN YEMEKLERİ
Genç bir oyuncu kadrosu var. Kamera arkasında neler yaşıyorsunuz?
Oyunlar, saatlerce süren sohbetler, spor, yeni yerler keşfetme, yemek seyahatleri, bazen İstanbul'a döneceğimiz zaman bile beraber dönmek istiyoruz. Çok güzel bir ekip var. Klişe durabilir ama gerçekten öyle.
Karadeniz yemekleriyle aranız nasıl?
Aşina olmadığım bir mutfak değil tabii ki, ama şöyle bir sorun var. Kesinlikle yemeklerden kilo olmaya başladım. Acil buna ara vermem gerekiyor. Türkiye'nin dört bir yanı inanılmaz mutfaklarla dolu ve bu biz oyuncular için büyük problem. (Gülüyor)
Yöre halkının yaklaşımı nasıl?
Aşırı benimsediler. Gittiğimiz çoğu yerde çok güzel karşılanıyoruz. Yöre halkının misafirperverliği çok güzel hissettiriyor. Burdaki en mutlu olduğum konulardan biri diyebilirim.
İNSANLARI EĞLENDİRMEYİ SEVİYORUM
Videolarınızda insanları eğlendiriyor, güldürüyorsunuz. Bu çocukluktan gelen bir özelliğiniz mi?
Annemin demesi, çocukken çok sakin ve sevimliymişim. Sevimli kısmı biraz annemin abartısıdır belki ama sakin olduğumu hep söylerler. Aslında halen daha çok sakinimdir. Ama ortaokul yıllarımda başlayan bir süreçten beri insanları eğlendirmeyi çok sevdiğim bir yapıya büründüm. Gerçek güldürmek ve eğlendirmek beni en mutlu eden şeylerden biri diyebilirim.
Sosyal medyada çektiğiniz videolarla geniş kitlelere ulaştınız. Peki sosyal medyada başarılı olmanın sırrı nedir sizce?
Güncel kalabilmek, sürekli üretmek en önemli iki kriter. Açıkçası benim açımdan en büyük başarılardan biri tüm sektörde kurduğum insani ilişkiler de diyebilirim. Bazıları her zaman ilk çıktığı zaman olduğu gibi ünlü kalıcak sanıyor ama öyle değil. İyi bir insan olarak kalabilmek ve doğru ilişkiler kurmak esas başarı diyebilirim. Bu tip işler uzun bir maraton aslında.
