-Alışılagelmiş yaz dizilerinin aksine dramatik bir projeyle pazartesi gününe damga vurdunuz. Gerçekten büyük bir başarı. Her şey çok yeni belki ama nedir sizce bunun sırrı?
Senaryosundan dolayı tabii ki. Dizinin starı senaryodur. Benim için Faruk karakterinin açılımı da çok keyifliydi. Çok tutkulu bir yapıya sahip bir adam. Hem işinde, hem eşinde, hem çocuklarında, hem özel hayatında, hem iş hayatında otorite sahibi. Attığı adımların farkında olan ve her yaptığı işi tutkuyla yapan, sevdiğinde tutkuyla seven bir adam.
Hikaye çok güzel. Çok güzel yere gidiyor. Başlangıcı çok iyiydi. Kısa süre içerisinde de fark edildi. İzlenme oranlarından biz bunu gördük. İyi bir drama. Yaz içerisinde drama olur tabii ki ve sezonda da devam edecek bir proje inşallah.
O SAHNEDE GÖZYAŞLARIMI TUTAMADIM
-Ölüm sahnesi izleyiciyi çok etkiledi, herkes epey gözyaşı döktü. Sizin için çekmesi zor bir sahne miydi?
Benim için de zor ve acıklıydı. Onu yaşamadan seyirciye o samimiyeti geçiremezsin. Birçok kişi benimle birlikte ağlamış. Herkes telefon açtı, herkes yazdı söyledi. Orada o anda kendini, eşine, çocuklarına adamış ve yıllardır o aşkı en zirvede yaşayan bir adamın eş ruhunu kaybetmesi doğrultusunda o acıyı ben de orada hissettim. Yani orada öyle çıktı zaten, devamı da geldi. O duyguya girdiğin zaman gerisi geliyor evet. Burada izlediğimizde ben de gözyaşlarımı tutamadım, üzüldüm.