Atv'nin yeni dizisi Safir 'Saklı Kalan Bir Aşk Hikayesi' yarın akşam üçüncü bölümüyle izleyiciyle buluşacak. Dizide Gülsoy Ailesi'nin bir gecede değişen ihtiras, tutku, intikam ve zorbalık sınavları ile dolu hikayesi anlatılıyor. İpek Tuzcuoğlu da 'Safir' dizisinde canlandırdığı 'Gülfem' karakteriyle 10 yıl sonra ilk kez komedi türü dışında bir projeyle ekrana geliyor.
Yıllar sonra izleyicinin karşısına farklı bir rolle çıkmanın heyecanını yaşayan Tuzcuoğlu ile bir araya geldik. Ünlü oyuncu, diziyi, rolünü ve aşka bakışını anlattı.
Atv dizisi 'Safir'de 'Gülfem' karakteriyle ekrana geliyorsunuz. Çocuklarına bağlı bir anne. Nasıl bir deneyim oldu bu karakteri canlandırmak?
Yaklaşık on yıldır komedi dizilerinde oynuyordum, doğrusu bir dramda oynamayı özlemişim. Bir diğer farkta genelde Anadolu kadını, taşralı, sosyal statüsü düşük karakterleri canlandırmamdı. 'Gülfem' karakteri ise tam bunların dışında duruyor, beni yıllardır izleyen seyircinin de ilk kez farklı tavır ve tarzda göreceği bir karakter. Açıkçası bizim yapımcılarımız genellikle oyuncu seçimlerini seyirci gözünde ki kodlamalar ile yapar. Yapımcım Mehmet Yiğitalp, 'Gülfem' karakterine beni seçerek şimdiye kadar oynadığım karakterlerin çok dışında bir rol vererek aslında bir risk almış oldu, bu da benim için gerçekten kıymetli bir durum. Ve en önemlisi üç oğlum var ve bir kayınvalideyim hem de bir aslan tadında.
HAYATTA HER ŞEY DENGEDİR
Kapadokya'da daha önce Asmalı Konak, Aşk ve Mavi'de çalışmıştınız... Halk sizi nasıl karşıladı?
Burası bendenizin ikinci evi. Bunca yıldan sonra rahatlıkla söyleyebilirim ki 'Asmalı Konak' ayrı, 'Dicle' ayrı sevilir buralarda. Uzun yıllardır Kapadokya halkı ile aramda büyük bir sevgi bağı var diyebilirim. Hayatta her şey dengedir. Seversen sevilir, sayarsan sayılırsın, o yüzdendir işte o büyük sevgi. Hatta aramızda espriler yapıyoruz, 20 yıl sonra mutfaktan, hanımlığa diye.
Tekrar bu yörede olmak size nasıl hissettirdi?
Şahane, hep söylerim burası dünya üstü bir yer diye. 20 yıl önce hangi duygu ve heyecanım varsa hâlâ öyleyim. Eğer siz hazırsanız buranın enerjisi insanı değiştirir, dönüştürür. Gökyüzü sizi ayrı sarmalar, vadiler apayrı. Buralarda gözlerinizin gördüğü her manzara ruhunuzu kucaklar sanki buranın bir parçası olduğunuzu size fısıldar.