İleride benim yaşadığım dünyadan daha eşitlikçi bir dünyada yaşamanı arzuluyorum ve bu arzumu gerçekleştirebilmek için uzun yıllardır çabalıyorum. Pankartımı açıp, sözümü söylemeye başladığımda iki elim de seni tutmuş. Sanırım bunun sebebi, yakın zamanda geleceğin dünyanın kadınlar ve kız çocukları için daha iyi bir dünya olmasını istememdi. Senin sayende sözlerim daha net, sesim daha yüksek çıktı.
Annen olarak sana olan bir sorumluluğum var, senin kendi beğenilerini, kabullerini, tercihlerini sana bırakmam. Cinsiyetin kız olduğu için sana pembe pembe odalar döşemedik, pespembe takımlar, oyuncak bebekler almadık. Belki de isminin rengini, uçsuz bucaksız okyanus tonlarını, masmavi gökyüzünün yüzlerce tonunu pembeye tercih edeceksin. Belki de bebeklerle oynamak yerine, kamyonlar ya da elektronik aletler daha çok ilgini çekecek. Bale yapmayı da sevebilirsin, futbol oynamayı da. Baban da ben de sen hangisini tercih edersen yanında olacağız. Yeter ki arzuların, tercihlerin kalbinden geçen gerçeklerin olsun.
Sana bu özgürlüğü tanırken temennim yaşamın boyunca hiç bir baskı altında kalmadan kendini en iyi şekilde ifade edebilmen olur. Seçtiğin renk, giydiğin kıyafet, seçtiğin okul, oynadığın oyunu toplumun kalıp yargıları değil kendi öz iradenden belirlesin.