Atv'nin bir döneme damga vuran dizisi Hercai'nin güzel oyuncusu Aslı Samat verdiği kilolar sonrası değişimi ile birçok kişiye ilham kaynağı oluyor.
103 kilo vererek adeta bambaşka birine dönüşen Aslı Samat, bir YouTube kanalı açarak zayıflama sürecini takipçileriyle paylaşmıştı.
Video içeriğinde çocukluğunda, okul hayatında yaşadığı zorlukları anlatan Samat, hayranlarından ve dostlarından inanılmaz geri dönüşler aldığı yorumları, sosyal medya hesabı üzerinden paylaşmıştı.
Oyunculuk aşkı için gözünü karartan Samat, tüp mide ameliyatı sonrasında 6 senelik süre içinde 173 kilodan 80'e düştü. Kendisine en büyük desteğin kadın izleyicilerden geldiğini söyleyen Aslı Samat, "Sektörde değil ama kostümlerde zorluk yaşadım. Annem kıyafetlerimi daraltmak konusu üzerinde çalışırken, adeta tasarımcılar gibi usta bir şekilde dikiş dikmeyi öğrendi. Hemcinslerim çok güzel, çok tatlı olduğumu resmen haykırıyorlar. Desteklerinden dolayı onlara teşekkür ediyorum" dedi. Aslı Samat şu sıralar çekimleri devam eden ve 9 Ağustos'ta gösterime girecek yönetmenliğini Mustafa Kotan'ın yaptığı Konuşan Hayvanlar filminde rol alıyor. Hercai'nin Camgöz'ü Aslı Samat bakın nasıl zayıflamış!
Aslı Samat, verdiği röportajda oyunculuk kariyerini, hedeflerini ve oyunculukta unutmadığı anları anlattı.
Çok küçük yaşlardan beri tiyatro sahnelerindesin. Sadece oyun performansı değil işin mutfak kısmına da hakimsin... Tiyatro ve dizi oyunculuğu karşılaştırması sürekli yapılır. Hangisi senin için daha zor ve daha kıymetli?
İkisinin de kendine göre zorlukları var. Tiyatro ve dizi oyunculuğunu karşılaştıran insanlar bunu neden yapıyor anlamıyorum… Tiyatro yapamayan tiyatroyu, dizi de yer alamayan diziyi kolay buluyor olabilir mi? Sözüm ona zor olan kıymetli… Kıymeti belirleyen bir işin zorluk veya kolaylığı olmamalı. Bence kıymet, aldığın hazla doğru orantılı.
Tiyatro kolay çünkü iki ay prova şansın var. Tiyatro kolay çünkü güvenli alanındasın. Sahneye beraber çıktığın kişilere teslim olabiliyorsun. Tiyatro zor çünkü her seyirci biricik. Ve senin kendini, ekibini en iyi şekilde göstermen için tek şansın var. Tiyatro zor çünkü asla gerçek anlamda hayatını rahat sürdürecek parayı kazanamazsın. Dizi kolay çünkü tekrar etme şansın var. Kendini izleyip gelecek bölümlerde beğenmediğini değiştirme şansın var. Dizi zor çünkü hava şartlarına rağmen çalışmak zorundasın. Dizi zor çünkü kendinden başka seksen fikirle bir aradasın.
Özetle; karşılaştırmasın kimse, saygı duysun. Hem herkes kendi işine odaklanıp onu en keyifli şekilde yaparsa kimsenin bir başkasını yargılamaya vakti de kalmaz. Her projenin bile kendi içinde bambaşka kıymetleri ve zorlukları var. Mesela ben uçaktan zaman zaman korkuyorum ve Hercai'nin olayı bu. Uçağa binip gidiyorsun işe.
"MELİKE BENDEN ÇOK ŞEY ALDI"
Her oyuncu oynadığı karakterden bir şey alır derler genelde… Hercai dizisindeki Melike karakterinden Aslı Samat ne aldı bugüne kadar?
Her role castından dolayı giremeyip ama canlandırdığı karakteri yaşatan çok oyuncu var. Ama bu kişisel bir soruysa evet. Benim çalışmalarım zaten bu yönde. Tadına bakmadığım rol olmasın istiyorum. Kariyerime konsomatrislik yaparak hayatını kazanan bir kadınla başladım. Belki de en çok eğlendiğim karakterdi. Şimdi köylü bir kızı oynuyorum. Aynı anda tiyatro sahnesinde erkek gibi büyütülmüş bir kadın canlandırıyorum. Ne kadar farklı, ne kadar çeşitli ve keyifli! Meselem daha çok çeşitlendirmek. Fiziki şartları dar bakış açısıyla görmeyen, hayal kurabildiğin bir meslek oyunculuk. Ve Benim için en önemlisi hazzı iliklerime kadar hissetmek… Tam işini yaptığın o an ne zorluğu kalır, ne korkusu.
"EN ETKİLENDİĞİM OYUNCU DEMET EVGAR"
Birçok dizi, tiyatro oyunu arada filmler… Tecrübe enleri yapalım. En şaşırdığın sahne: Bir gün Parazit, 1917 gibi bir işte yer alırsam eminim o gün çektiğim bir sahneye şaşırırım.
En hüzünlendiğin an: Sinemada 12+4 saat kuralı vardır. 12 saat fix çalışma süresi üstüne ekip şeflerinin kabulüyle artı 4 saat çalışılır. Her yapımcı, yönetmen buna uygun hareket ediyor mu bilmiyorum ama Yağmur Ünal ve Türkan Şoray tam da bu kurala göre çalışıyordu. Uzaklarda Arama filminin en can alıcı sahnesini çekiyoruz. Pavyon, yardımcı oyuncular, ağır kostümler, aşırı makyajlar. Hazırlığı bile uzun bir set. 16 saat çalıştık. Yetişmedi. 1 saate daha ihtiyacımız var ancak bu mümkün mü emin değilim… Türkan Şoray tüm ekip şeflerinden tek tek kendisi bir saat daha rica etti. 17 saatte seti bitirdik. Sabah 5 olmuş. Muğladayız ama dışarısı soğuk. Dışarı bir çıktık Türkan Hoca, tüm ekibe kahvaltı hazırlatmış, içecekleri dağıtıyor. Herkesin aldığına emin olmadan oradan ayrılmadı. Aşırı duygulanıp ağladım… Ve sanırım ağlayan sadece ben değildim.
En etkilendiğin oyuncu: Demet Evgar
En korktuğun an: Uzaklarda Arama filminde çekim sırasında 10 küsür cm topukluyla kamyondan daracık bir merdivenden inmem gereken an.
En son neye ağladın: Kaybettiğimi sandığım bir an yaşadım, o zaman çok ağlamıştım.
"HAYATIMI ERKEKLER TARAFINDAN AŞAĞILARAK GEÇİRDİM"
Özel hayatınla hiç gündeme gelmedin bugüne kadar… Seni takip eden kitlenin de merakı bu birazda… Aşk hayatın ne durumda?
Özel hayatımla gündeme gelmedim çünkü güvenmedim. Hayatını fiziksel farklılıkları sebebiyle erkekler tarafından aşağılanarak geçirmiş bir kadının hak verirsin ki birine güvenmesi zor oluyor. Bir kere beni güzelim diye mi seviyor yoksa beni tanıdı diye mi…