Sor Gel şarkısıyla bu kez karşımıza alışık olduğumuz soğuk ve mesafeli bir kadın yerine, sıcak ve samimi halleriyle çıkan Aynur Aydın hayatına ve kariyerine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yurt dışına yönelik yeni şarkı hazırlığında olduğunu anlatan Aydın aynı zamanda oyunculuğa da göz kırptı. 10 yıllık kariyer yolculuğunda neler yaşadığını konuk olduğu Bi Başka Youtube kanalında Melis Güvenç'e anlatan Aynur Aydın ünlü olmakla ilgili de çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aydın, "Ünlü olmak çok tehlikeli. Ailenin ve arkadaşlarının seni tanıması neden yetmiyor? Neden tüm dünya seni tanısın isterin? Şimdiki aklım olsa asla ünlü olmazdım" dedi.
Sor Gel şarkın yine dillere dolanmaya başlamışken bu parça yeniden nasıl bir heyecan senin için? Yapmış olmak için yaptığın bir şarkı mı yoksa ayrı bir önemi var mı?
Yapmış olmak için yaptığımız projelerimiz oldu. Yalan yok. Ama bu şarkı çok uzun sürek üzerine çalıştığım, büyük emek verdiğim bir projeydi. Sor Gel'in çok farklı bir kafası var. Sanki sürekli mood değiştiriyor. Tropikal bir şekilde başlıyor, sonra hüzne bağlıyor oradan çıkıp halay ritmine geçiyor. Tatlı ve kendimi bulduğum bir şarkıydı. Klibi de çok tatlı oldu, tatlı bir partnerim vardı. Çok sıcak ve samimi bir klip oldu. Bundan önce kendimi soğuk ve mesafeli görmeyi seviyordum. Ama bu sefer o kadından çok sıkıldım. Artık insanların Aynur'u tanımasını istedim. Çünkü aslında benim Aynur Aydın'la uzaktan yakından ilgim yok. Beni tanıyanlar bunu çok iyi bilir. Ben böyle bir kadın yarattım. Çünkü o mesafeli ve soğuk kadın duruşu çok hoşuma gidiyordu. Ama gerçek hayatta hiç öyle değilim. Aksine gerçekte son derece cıvık ve saçma bir yapıya sahibim.
Soğuk mesafeli kadın duruşu Aynur Aydın markası için çizilmiş bir resimdi… Peki neden böyle bir duruşla çıkmayı tercih ettin?
İlk ben 2011 yılında çıkış yaptım. O zamanlar o mesafe, boş bakış, coolluk modaydı. Ama artık dünya hiç öyle bir yer değil. Ki bu beni çok mutlu ediyor. Çünkü öbür kadın çok yorucuydu.
Geriye dönsen peki bu mesafe ve soğukluk yerine daha samimi ve sıcak bir Aynur Aydın yaratır mıydın?
Onun mümkünatı yoktu çünkü yaptığım müziği çok severek yaptım. 12 Çeşit La La albümündeki şarkılar o kadar güzeldi ki ve o şarkılarda otomatik olarak o kadına dönüşüyordun. Ama dönemsel bir ruh hali olduğunu da düşünüyorum. Mesela bu dönemde de insanın tek ihtiyacı olan şey samimiyet ve sıcaklık. 2012'de dünya biraz daha güzeldi ve o coolluk sana eşlik edebiliyordu. Ama dünya şu anda o kadar sevgiye ve samimiyete muhtaç ki o mesafeli duruşa şuan yer yok.
Çoğu hit olmuş 30'dan fazla şarkın var. Zaman geçtikçe de şarkılarının ve kliplerinin ne kadar farklı ve iyi olduğu daha iyi anlaşılıyor. Peki senin böyle bir gözlemin var mı? Sence şarkılarının kıymeti zamanla daha mı iyi anlaşılıyor?
Şahsen böyle bir gözlemim yok. Şarkılarımı yaparken en iyisini yapmaya çalışıyorum o an. Ederi de neyse insanlar o kadar dinliyor. Ama bu hep öyle olacağı anlamına gelmez. Belki 5-10 yıl sonra daha çok rağbet görür. Bu tabii ki beni daha çok mutlu eder. Ama bugüne kadar yaptığım her şeyden mutluyum. Arada benim de boşluğuma denk gelip yaptığım faso fiso işler olmuştur. Ama içimden ne gelirse de onu yaptım. İçimdeki o çocuğun hayallerini gerçekleştirmeye çalışıyorum.
"Bir dizi projem olabilir"
Peki şu an o çocuğun hayallerinde neler var?
Yeni şarkılar hazırlıyoruz. Bir sound değişikliğine gideceğiz. Belki bir dizi projem olabilir. Ekrana beni çok yakıştırıyorlar. Açıkçası bende denemek istiyorum ama biraz da ürküyorum. Çünkü çok zaman ve disiplin gerektiren bir iş.
Nasıl bir rol oynamak isterin?
Çok saçma bir rolde oynamak isterim. Aşırı görmemişi ve aşırı saçma bir kadını canlandırmak isterim.
Sana hep şuh kadın rolleri yakıştırılmasına ne diyorsun?
Çok ilginç… Aslında hiç öyle bir kadın değilim. Şuh kadın olmakla uzaktan yakından ilgim yok.
Oynarken kendini deforme edebilir misin? Çirkin görünmekten korkar mısın?
Hayır korkmam çünkü bu yaşla da alakalı bir şey sanırım. O çirkin gözükme kaygısı bir yerden sonra gidiyor. Bunun ne kadar önemsiz olduğunu fark ediyorsun. İnsanın içindeki o duygu ve sevgiyle otomatik olarak güzelleşiyorsun.
Oyunculuk eğitimi almaya başladın mı?
Evet aldım. Ama şimdi özel derslere başlayacağım. Ama bu işte yetenekli miyim emin değilim. Yaptığım işlerde çok iyi olmak istiyorum. Yoksa anlamını benim için yitiriyor. Benden daha iyi bu işi yapan insanlar varsa ben niye varım diye düşünüyorum. Eğer bu işte iyiysem yola devam, değilsem kenara çekileceğim.
"Arkamda hiç itici bir güç olmadı her şeyimi kendim yaptım"
10 yıldan beri tek başına bu sektörde var olmaya çalışıyorsun. Bu süreçte yorulduğun, bıktığın, pişman olup kaçmak istediğin zamanlar oldu mu?
Çok fazla oldu… Ben Almanya'da gurbetçi olmanın ne demek olduğunu çok iyi hissettim. Ama ait olduğum yere, topaklarıma dönme romantizmiyle kendimi vatanımda daha iyi hissedeceğimi düşündüm. Ve burada daha faydalı olacağımı hissettim. Ama öyle olmadı. Bu sefer de burada gurbetçi sıfatıyla ya da "Sen kendini ne sanıyorsun?", "Avrupalısın diye daha mı üstünsün?" gibi cümlelerle karşılaştım. Ama biz Almanya'ya işçi olarak gittiğimiz için hiçbir zaman kendimi kimseye karşı üstün hissetmedim. Bunlara karşı çok üzüldüğüm anlar oldu. Ama savaşçı bir ruhum vardır. Çünkü bu ülkeye güzel şarkılarla faydalı olabileceğime inandım.
Tek başına ayakta kalmaya çalışırken hiç arkanda itici bir gücün olmadı mı?
Tabii ki beni destekleyen insanlar oldu. Ama onların tahmin ettiği kadar da bir itme yoktu. Tam tersi karşı taraftan çok fazla direnç olduğu için benim düşmememe vesile olan, tutan bir güç vardı. Ama iten bir güç asla olmadı. Her şeyi kendim yaptım. Bunu gerçekten bütün kalbimle söyleyebilirim.
"Böyle bir güç olsun olmasın artık tek başıma da ayakta kalabilirim" diyor musun?
Evet diyorum. Ama bunu ünümden veya paramdan dolayı değil tecrübemden dolayı söyleyebilirim. Çünkü o kadar düştüm ve kalktım ki artık bana arkamdaki desteğiyle güç verenlere, "Ben artık ayakta durabilirim. Artık yanımda yürü" diyebilirim.
Peki şu an yurt dışına yönelik bir şey yapmayı düşünüyor musun?
Evet düşünüyorum. Ama bir şey yaparken şunu yapıyorum, bunu yapıyorum demek yerine, yapıp ortaya koyup "Bunu yaptım" demeyi çok seviyorum. Bu konuda biraz sinsiyim. Nazara da inanıyorum. İnsanoğluyuz ve enerjiyle çalışıyoruz. Şunu yapacağım bunu yapacağım derken yapamazsam işin ucunda mahcup olmak da var. Bu yüzden büyük cümleler yerine, "Bak bunu da yaptım" demeyi tercih ediyorum.
Başında gelen hiçbir şeyi ve kazandığın birçok başarıyı abartmadan yaşıyorsun ve izliyorsun… Bu soğuk kanlılığın nedeni nedir?
Bu aldığım aile terbiyesi ve eğitimle alakalı. Avrupa'da doğup büyümenin bir etkisi bu. Orada kimse "Ben süperim" demez. "Çok iyiyim süperim" dememi mi bekliyorsunuz benden? Diyemem çünkü utanırım. Gerçek bir starın bunları söylemeyeceğini düşünüyorum.
"Kimseye ait değilim, kimseye de ait olmak istemiyorum!"
Yıllardır seni izliyoruz, dinliyoruz, takip ediyoruz ama bir kere bile sevgilinle seni el ele göremedik. Nerede bu sevgili?
Adı üzerinde bu özel hayat. Bu merak edilme durumu sadece bizim mesleğimizde var. Ama bunu çok doğru bulmuyorum. Zaten tercih ettiğim bir şey de değil. Çünkü bu duygusal bir şey olduğu ve duygular da değişken olduğu için biraz güvenilirliğini de yitirirsin. O an bakıyorsun hayatımın aşkı diye hissediyorsun, öbür gün Allah belanı versin diyorsun. Bunun için de zor bir durum. Ama benim de ahım şahım gizlediğim bir şey değil. Belirli yerlere gitmiyorum o kadar.
Peki seni nasıl biri kolayca etkileyebilir? Tipi nasıl, karakteri nasıl olmalı?
Bir kere şunu söyleyeyim tipi ikinci planda gelir. Yakışıklı erkek arkadaşlarım da oldu. Ama önce merhametli olmasına çok tavım. Bunun yanında başarılı, disiplinli, yetenekli, eğlenceli, komik ve özel olması gerekiyor.
Peki zaman geçtikçe kendini evlenmek zorunda hissediyor musun?
Bu evlilik ilk ne zaman oluştu? İnsanlar birleşip birbirine 20 veya 50 yılın sözünü nasıl verebiliyor? Çok garip. İnsan bazen kendiyle bile anlaşamıyor. Ben kendimle bile zaman zaman anlaşamazken başkasına bunun sözünü nasıl vereceğim. Evlilik düşüncesi kulağa romantik gelebilir ama gerçekçi baktığında özellikle erkeklerin kadına dair saygısını yitirdiğini düşünüyorum. Bu artık bana ait sanıyorlar. Ama ben kimseye ait değilim, kimseye de ait olmak istemiyorum. Ben kendime bile ait değilim ki kime neyin sözünü vereyim. Ben buna pek olumlu bakmıyorum.
Peki ya çocuk sahibi olmakla ilgili de aynı şeyi mi düşünüyorsun?
Çocuk zaman zaman düşündüğüm ve çok istediğim bir şeydi. Ama bir yandan da o karardan çok korkuyorum. Çünkü sonsuz bir sorumluluk. Ya anlaşamazsam onunla… Dünya güzel bir yere gitmiyor. Kendimden bir parçayı salıp bu dünyada yalnız bırakmak ister miyim? Gibi binlerce karışık düşüncelerim var. Olursa hayır demem ama olmazsa da tamam derim.
"Ünlü olmak çok tehlikeli bir şey şimdiki aklım olsa ünlü olmazdım"
Herkes tarafından çılgınlıkları olan biri sanılıyorsun öyle misin?
Hayır hiç değilim. Hayatımda yaptığım en büyük çılgınlık ünlü olmak. Çünkü ünlü olmak çok tehlikeli bir şey. Çok kendini ortaya attığın ve herkesin seni yaralayabileceği bir alan ve delilik. Bir insan neden ünlü olmak ister? Ailenin ve arkadaşlarının seni tanıması yetmiyor mu? Neden tüm Türkiye ya da dünya seni tanımak zorunda? Bu çok büyük bir tehlike.
Sen hiç ünlü olmak istemedin mi?
İstedim… Ama ne istediğimi bilmedim. Şimdi geriye baktığımda bunun büyük delilik olduğunu düşünüyorum.
Geriye dönsen tekrar aynı şeyi ister misin?
Asla ünlü olmayı tercih etmezdim. Kafamda hayal ettiğim başka bir şeydi, karşıma çıkan çok başka bir şeydi. Belki de ben bunu elde ettikten sonra büyüsünü yitirdi. Bunun sebebi ne bilmiyorum. Sadece samimi olmam gerekirse şimdiki aklımla asla yapmazdım ve ünlü olmayı tercih etmezdim.
Çok mu hayal kırıklıkları yaşadın?
Hayal kırıklığıyla ilgili yok sadece getirisi ve götürüsü dengeli değil. İnsandan çok fazla şey götürüyor. Mesela şu an daha sade bir yaşama sürmek isterdim.