Türkünün dedenize ait olduğunu yakınlarınızın, dedenizin yakınlarının sözlü anlatımıyla mı biliyorsunuz?
- Türkünün gerçek çıkış hikayesini burada en başından itibaren anlatmak ve artık bu konudaki dezenformasyona nokta koymak istiyorum.
1967-1968 yıllarında Yard. Doç. Dr. Rahmi Oruç Güvenç, türküyü dedem Mehmet Ferit Aktakka'dan dinler ve kaydeder. Sonrasını sevgili Kanikey Güvenç'in anlatımı ile aynen aktarayım: "Kıymetli babam Rahmi Oruç Güvenç ve sevgili amcam Yaşar Güvenç, Samsak Döveci'ni TÜMATA (Türk Musikisini Tanıtma ve Araştırma) konserlerinde, yurt içi ve yurt dışı seyahatlerinde hep severek, samimiyetle okudular ve dinleyenlere de sevdirdiler. Ne zaman okusalar da eserin bestekârı Neyzen Ferit Dede'yi sevgiyle ve saygıyla andılar." Oruç Güvenç, memleketi olan Tavşanlı'ya geliş gidişlerinde de bu türküyü Tavşanlı Musiki Cemiyeti'nde yerel müzisyenler (İbrahim Şirinoğlu, Ekrem Şakrak, Orhan Kasap) ile beraber çalıp söyler. Değerli ses sanatçımız İbrahim Şirinoğlu da "Eserin Ferit dedenin olduğunu bizzat Oruç ağabeyimin ağzından duydum" demektedir. 2007'de Tavşanlı'lı Yönetmen Ahmet Uluçay, Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak formatında çekeceği yeni filminin senaryo çalışmalarına başlar: Bozkırda Deniz Kabuğu. Bu filmde oynatmayı düşündüğü THM Sanatçımız Emel Örgün'den, Orhan Kasap'a ulaşıp filminde kullanmak istediği türküyü derlemesini ister. Bursa ve Kütahya çevresinden pek çok yerel türküyü derleyip gün yüzüne çıkartan Emel Hanım, onun bu isteğini yerine getirir ve türküyü yeniden derler. Ne yazık ki, Ahmet Uluçay'ın 2009 yılındaki ölümüyle bu proje gerçekleşmez.