Rasim Öztekin'i birinci ölüm yıl dönümünde unutmadılar! Pelin Öztekin ve Esra Kazancıbaşı'ndan duygusal paylaşımlar

Türk tiyatrosunun efsane sanatçılarından Rasim Öztekin, 8 Mart 2021 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Rasim Öztekin'in eşi Esra Kazancıbaşı ve oyuncu kızı Pelin Öztekin, usta oyuncuyu ölümünün yıl dönümünde duygusal bir mesajla andı. 'BİRBİRİNİ BÜYÜK SEVENLERİ ÖLÜM ASLA AYIRAMAZ' Eşi için hazırlanan videoyu Instagram hesabından paylaşan Esra Kazancıbaşı, şunları dile getirdi: 'Bugün 8 Mart. Aramızdan ayrılışının, sensizlikle ani ve travmatik tanışmamın birinci yıldönümü. Senin ve benim gibi birbirlerini büyük sevdayla sevenleri ölüm asla ayıramaz, aşklar ölmez. Çünkü ruhlar yaşar, yok olan bedendir. Sanatçılar da asla ölmez. Eserleriyle yaşar, ölümsüzleşirler. Ruhunu sevdiğim adam, aşkım Rasim'im, çaresiz bir özlem ve sevgiyle bu videoyla seni anıyorum.' 'SENİNLE AYNI YÖNE BAKMAYA DEVAM EDİYORUM' Sosyal medya hesabından babasıyla fotoğrafını paylaşan Pelin Öztekin ise şöyle paylaştı: 'İlk aşkım, benzediğim, özlediğim… Yanımda olmasan da ellerin hep omuzlarımda bunu biliyorum ve seninle aynı yöne bakmaya devam ediyorum Babiş. İyi ki sen! Hep sen! Seni çok seviyorum çok.' Türk tiyatrosunun usta sanatçısı Rasim Öztekin, kalp krizi nedeniyle tedavi gördüğü hastanede 8 Mart'ta hayata gözlerini yumdu. Ani ölümüyle başta ailesi olmak üzere herkesi yasa boğan sanatçının, oyuncu kızı Pelin Öztekin ise sosyal medya hesabından geçtiğimiz aylarda babasına özlemini dile getirdi. Pelin Öztekin, Rasim Öztekin'i yıllar önce çekilmiş bir videoyla andı. Öztekin bu paylaşımına, şu notu düştü; 'Bazı mesajlar var hala dönüp bakamadığım, okuyup, cevap veremediğim ama yine de silemediğim.' 'Bugün, tam şu an o mesajlardan biriyle istemsizce bakıştık. Nedensizce mesaja bastım ve karşıma bu video çıktı. Ferruh abi çekmiş, sanırım 4 veya 5 yaşımdayım. Bazı hatıralar vardır gelip kalbinize oturur ya, oturdu!' 'KEŞKE HEP ÇOCUK KALSAM' 'Annemin güzelliği ve babamdan aldığım belki de ilk oyunculuk dersim. Videodan çıkamıyorum, 'Keşke hep çocuk kalsak' lafını hiç bu kadar derinimde hissetmemiştim. Çok özledim be ÇOK!' 'BEN ARTIK BÜYÜDÜM BABA' Öte yandan Öztekin, babasının vefatından bir hafta sonra beraber çekilen karelerini yayınlayarak duygusal bir paylaşım yapmış ve şu ifadeleri kullanmıştı: 'Her şey ne kadar hızlı, aynı gidişin gibi Babiş. Sanki dün kulağına 'kal benimle, ben daha o kadar büyümedim' diye fısıldayan ben değildim. Sen yine erken davrandın kaptan! Yaka iğnesi gibi boynunda uyuttuğun, omuzunda taşıdığın, tekneden denize attığın, elinden tutup maça götürdüğün, babasını hayranlıkla sahnede izleyen, babasını ustası yapıp o yolda ilerleyen o minik kız çocuğu bir gecede büyüdü. Ben sonunda büyüdüm baba.' 'BENİM İLK AŞKIM, HAYRANI OLDUĞUM DAĞIMDIN' 'Bugün bir hafta oldu, özlediklerinin, ustalarının, dostlarının yanına göçeli. Daha ne çok anı biriktirip, yaşananlara gülüp geçecektik, sen yine bana akıllar verecektin ben 'offf baba yaaa' diye şımarıklık yapacaktım. Fazla erken değil miydi bu didişmeleri bırakıp gitmek için? Sen benim ilk aşkım, kahramanım, hayranı olduğum dayanağımdın.' 'Babalar kızlarının ilk aşkıdır lafını anlamayanlara inat o aşk en çok bize yakıştı Babiş. Yüzümün, gülüşümün en çok benzediği adam, babam. Senin kızın olmak benim için nasıl büyük bir gurursa, ömrüm boyunca senin yolundan gitmek de benim için o kadar kıymetli olacak. Elveda sana benim daimi yol göstericim. İyi ki senin kızınım, iyi ki sen Babiş. Seni şimdiden çok özlüyorum. Seni çok ama çok seviyorum Rasoş'um...' Pelin Öztekin, Sabah'tan Yasemin Döngel'in, 'Zor bir dönemden de geçtiniz, çok büyük bir ustayı, babanızı kaybettik. Ondan sonraki süreç eminim sizin için çok zor olmuştur. Sosyal medya paylaşımlarınızdan da görüyoruz aslında. Neler söylemek istersiniz?' sorusuna da şöyle yanıt vermişti: Hiç kimsenin babasını annesini kaybetmesi kolay bir şey değil tabii ki. Benim için de zor, hala atlatabildiğim bir durum değil. Birazcık belki hala üstünü kapatıyorum diyebilirim. Dışarıya daha eğlenceli bir Pelin'i yansıtmaya çalışıyorum ama içim hala buruk ve yalnız kalmışlık hissi var. Özlüyorum, alışmaya çalışıyorum ama alışılacak bir şey olduğunu da sanmıyorum. Sadece tek farkı herhangi biri vefat ettiğinde 1 ay haberleri geliyor veya baş sağlığı dileniyor ama benim öyle unutma şansım da yok. Beni her sokakta gören durdurup baş sağlığı diliyor ve bu tekrar tekrar olduğu için birazcık daha zor bir süreç. Tabii bir şey de diyemiyorum insanlar da çok seviyorlar babamı ve bunu dile getirmek istiyorlar bana baş sağlığı dilemek istiyorlar ama biraz can acıtıyor.