Mülteci kampından podyumlara... Somalili bir ailenin çocuğu olarak Kenya'da bir mülteci kampında doğdu. 7 yaşında ailesiyle birlikte ABD'ye göç etti. Şu anda dünyanın top tesettür modeli olan Halima Aden'le önümüzdeki hafta katılacağı İstanbul defilesi öncesi hayat hikayesini konuştuk Hüznünü, insan olmanın ve insan kalmanın ağırlığını muhafaza eden bir bakış yansıyor kömür karası gözlerinden. Henüz 20 yaşında... Ama erken büyümek zorunda kalan çocuklardan. Gözlerini hayata Kenya'daki Birleşmiş Milletler Mülteci Kampı'nda açan, daha sonra talihin muazzam kurgusuyla, ailesiyle birlikte ABD'ye göçüp şu an dünyanın top tesettür modeli olan Somalili Halima Aden'den bahsediyoruz. 7 yaşında ABD'ye göç etmek zorunda kaldı Aden; bu zorlu yolculuk hayatının dönüm noktası olacaktı. 2016'da ABD'nin Minnesota eyaletinde gerçekleşen Miss Minnesota Güzellik Yarışması'na katıldı. Tesettür mayosuyla podyumda yürürken tüm dünyanın dikkatini çekti. Yarışma sonrasında sayısız teklif aldı ve ilk seçimini ABD'li rap şarkıcısı Kanye West'in Yeezy koleksiyonunun defilesinde yer alarak yaptı. New York Moda Haftası'nda ilk defa büyük markaların defilelerinde yer alan Aden, dünyanın en gözde modellerini gölgede bırakacak kadar iddialıydı. Halima Aden'in en büyük hedefiyse, Amerikalı Müslüman gençler için rol model olmak. Ayrıca mülteci çocuklara günün birinde yıldız olabileceklerini göstermek ve onlara umut aşılamak için çalışmalar yapmak. KAMPTA GEÇEN 10 YIL Aden, önümüzdeki hafta Türkiye'nin önde gelen tasarımcılarından Raşit Bağzıbağlı'nın hazırladığı abiye koleksiyonunun tanıtımı için İstanbul'da olacak. Geçtiğimiz aralık ayında Dubai Modest Fashion Week'te aynı koleksiyonun açılışı yapılmıştı. Aden'le İstanbul'da katılacağı defile öncesi konuştuk. - Her ne kadar dünya basınında hakkınızda çok şey yazılmış olsa da detaylı bilgi yok denilecek kadar az. Kenya'da bir mülteci kampında doğduğunuzu biliyoruz. Ailenizi o zorlu hayata sürükleyen süreç neydi? - Kenya'nın kuzeydoğusunda bir mülteci kampında Somalili bir ailenin ortanca çocuğu olarak dünyaya geldim. Ailemin mülteci başvurusuna yanıt beklerken, Kakuma kampında 10 yıldan fazla bir süre yaşadık. Kampta birçok milletten insan vardı; Etiyopya, Sudan, Somali ve Afrika'nın birçok yerinden... Hatırladığım kadarıyla, yaşadığımız kamp suya erişimin kolay olduğu bir yer değildi ve su için uzun sıralar oluşurdu. Büyükler arasında zaman zaman tartışmalar yaşanırdı fakat her şeye rağmen biz çocuklar iyi anlaşır ve eğlenirdik. - ABD'ye göç ettikten sonra Miss Minessota Güzellik Yarışması'na katılmanız nasıl oldu? Aileniz destek oldu mu? Yarışma sırasında ve sonrasında neler hissettiniz? - Yaşadığımız kasabada düzenlenen bir güzellik yarışmasında, ilk Müslüman Yuvaya Dönüş Kraliçesi seçilmek, bana diğer Müslüman kızlara iletişim kapıları açmak için çabalamam gerektiğini hissettirdi. 65 yılı aşkın süredir her ırktan farklı güzellikleri ödüllendirme yarışması olan Miss Universe Organizasyonu'nun bir parçası olmak istedim. Üniversite bursu için para kazanmak ve yeni arkadaşlar edinme şansı bana çok cazip geldi. Hayatımı bu yöne çevirenin benim için uygun olacağını biliyordum. Yarışmanın sloganı 'Kendine Güvenen Güzeller' olduğundan, organizatörler mayo yarışması için burkini ve başörtüsü ile katılmamı anlayışla karşıladılar. Onlar için her yarışmacının sahnede kendisini en iyi hissedeceği şekilde yer alması önemliydi. Diğer rakiplerimden aldığım destek inanılmazdı ve pek çok arkadaş edindim. Bir sene sonra ABD Miss Minnesota yarışmasına izleyici olarak katıldım, benden ilham alarak yarışmaya katılan çok sayıda başörtülü genç kızı podyumda görmek beni çok heyecanlandırdı. - Moda tarihine adınızı ABD'deki ilk tesettürlü top model olarak yazdırdınız. Podyumda Müslümanları temsil ediyorsunuz. Bu sizde nasıl bir sorumluluk duygusu yaratıyor? - Dünya çapında top modellerin kayıtlı olduğu bir ajansta ilk tesettürlü model olmak mutluluk verici. Biliyorum ki, ilk olabilirim ama son olmayacağım. Bence her toplumu motive eden, değer katan, öne çıkaran bireylere ihtiyaç var. Temsil gücümün farkındayım. Amacım sadece genç kızlar için doğru bir rol model olmak değil, aynı zamanda inancıma karşı da kendimi sorumlu hissediyorum. HER KÜLTÜRÜN KENDİ GÜZELLİĞİ VAR - Moda kavramı sizin için ne ifade ediyor? Podyumdaki Halima ile günlük hayattaki Halima'nın yaşayış ve giyim algısı arasında farklar var mı? - Bildiğiniz gibi moda endüstrisi küresel, büyük bir pazar, çünkü giyinmek hepimizin ortak ihtiyacı. Moda farklı kültürleri ve giyinme tarzlarını göstermenin birçok yolundan biri. Moda endüstrisi, çevremdeki kadınları temsil etmek için bana pozitif yönde kullanabileceğim bir platform sağladı. Her kültürün kendi güzelliği var. Bana ilginç gelen, sevdiğim kıyafetlerin çoğunuN farklı geçmişlerden gelmesi; önce geleneksel 'abaya'ya, hemen sonrasında 'kimono'ya hayran kalıyorum. Yeni trendler denemeye bayılıyorum. Günlük kıyafetlerim hâlâ çok spontan. Katılacağım yerlere göre değişik tercihleri seviyorum. - İstanbul'da katılacağınız defilede sizin için hazırlanan kreasyon hakkında bilgi verir misiniz? - Raşit Bağzıbağlı'nın hazırladığı özel koleksiyon gerçekten harika! Şık ve sade bir abiye koleksiyonu. İlk olarak koleksiyonun sunumunu Dubai Fashion Week'te yapmıştım, Şimdi koleksiyonun Türkiye lansmanı için bir araya geleceğiz. Bu benim için oldukça heyecan verici. Yine unutulmaz bir şov olacak. - Günümüz İslam aleminde kadının yeri ve durumu hakkında ne düşünüyorsunuz? - Bence modern Müslümanlar kendilerine özgü eşsiz nimetlere ve zorluklara sahipler. Müslüman bir kadın olmanın kolay olmadığı bir dönemde yaşıyoruz. Çevremizdeki bireylerden tepki alıyoruz. Ayrıca klişeleri kırmaktan ve kendi özgün benliklerini ortaya koymaktan korkmayan muhteşem kadınlar var. Müslüman kadınlar, koşunun son noktasındalar. Bence müthiş bir nesil geliyor.