Oyunculuk serüveninde başına gelen en ilginç olay neydi?
Bir salı akşamı diziye yetişmeye çalışıyordum. Taksiye bindim. Taksiciye bir şey söylemek için eğildiğimde gördüm ki telefonunu takmış, Masumlar Apartmanı'nı izliyor. Boşluğuma denk gelince, mutlu olduğumu belirten bir ''yaaaaaa'' çıktı ağzımdan. Taksici dönüp ''Siz de mi izliyorsunuz?'' dedi. ''Yok ben oynuyorum'' dedim. (gülüyor) Taksici, ''Ben o kadar diziye odaklanmışım ki, hiç bakmadım kimin bindiğine'' dedi.
Genç oyunculardan beğenerek takip ettiğin bir isim var mı?
Ahsen Eroğlu'nu çok beğeniyorum. Oyun enerjisi çok yüksek bence. Ecem Uzun'u ve Boran Kuzum'u izlemeyi de çok seviyorum. Çok başarılılar bence.
Bugüne dek aldığın en yıkıcı eleştiri neydi?
Üniversitenin ilk senesinde, bir hocam bana ''Sen çok cici bir kızsın, bu yüzden hep cici kız rolleri yapman lazım, bunlar sana gelmez'' gibi bir yorumda bulunmuştu, o sözler benim için çok yıkıcıydı çünkü oyunculuk öyle bir şey değil diye düşünüyorum. Evet, Gizem olarak sizin gözünüzde cici bir kız olabilirim ama oyuncuyum aynı zamanda, yani olmaya çalışıyordum. Bu nedenle duyduğum şeye kırılmıştım. Neyse ki sonra hırslandım ve okulda hep tam tersi roller çalıştım. Kendimi küstürmedim hiç…
Nasıl bir çocukluk geçirdin?
Neriman'ın aksine çok mutlu bir çocukluk geçirdim. Çok sevgi dolu bir ailede büyüdüm. Hep desteklediler beni ve kız kardeşimi. Köye giderdik, çay toplardık falan… Keyifli bir çocukluk geçirdim.
Ne için ''İyi ki bitti'' dedin?
Okul bitince İstanbul'a geldim. Hiç kimseyi tanımıyorum, ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Bir yandan da hayatta kalmam lazım. Evet, ailem destekçiydi ama ben ''Arkamda durun, her şeyi yapın, ben de takılayım'' kafasında biri değildim. O yüzden bir sürü mesleğim olmayan işte çalıştım. O dönemden de çok şey öğrendim evet ama kendi mesleğimi yapamadığım için ''İyi ki bitti o dönem'' diyorum.