İpek Açar ile müzisyen eşi Alper Kömürcü, Hürriyet'e verdiği röportajda dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
"Yaratılış", 8 Mart'ta yayınlandı. Projeyi anlatır mısınız, nasıl bir çalışma oldu?
- Alper Kömürcü: Pandemide insanlık tarihiyle ilgili araştırmalar yapıyordum. Yolum Kur'an-ı Kerim'le kesişti. Bir Müslüman olarak ciddi şekilde okumamıştım. Onu ders gibi elimde kâğıt kalemle okumaya başladım. Aklıma takılan sorulara yanıt bulmak için araştırma yaparken Caner Taslaman'ın bir videosuna denk geldim. İnançlı yaşamanın hayatı daha anlamlı kıldığını anlatan programlarından bazı kesitleri bir araya getirip arkasına da müzik eklemişler. Bundan çok etkilendim. Sonra dedim ki; ben bu kadar etkilendiysem, bunun arkasına özel müzikler yaparsam bambaşka bir şey olur ve birçok insan bundan etkilenebilir. Caner Hoca'ya ulaştım.
Tanışıyor muydunuz?
- Alper Kömürcü: Tanışmıyorduk. Instagram'dan ulaşıp detayları anlattım, çok sıcak baktı. Buradaki kurgumuz şu; elimizde bir metin var, bu metin koro, büyük bir orkestra ve anlatıcıyla sunuluyor. Bunun klasik müzikteki karşılığı oratoryo. Ama biz bunu daha modern hale getirip, işin içine İpek'in sesini ekleyip, şarkı formunu katıp, orkestranın içine daha popüler enstrümanlar koyup bambaşka bir hale getirdik. Sahne için de bunu teknolojiyle süsleyerek büyük bir gösteri planladık. İlk yarım saatlik kısmını albüm olarak yayınladık. İnşallah geri kalan yarım saatlik kısmını da albüm olarak yayınlayacağız. Bu proje dünyada tek. Metin yazarlığını Caner Taslaman yaptı, besteleri de ben. İpekçiğim de güzel sesiyle bize eşlik etti.
İSLAM DÜNYASINA BÜYÜK BİR KATKI
Alışılanın dışında olduğu için aynı zamanda eleştiriye de açık...
- Alper Kömürcü: Ben hissettiğim şeyi yaptım. Ki yaptığım işleri sevmem, dinlemeyi de istemem. Çünkü hata bulurum. Ama bu içime sindi.
- İpek Açar: Çok büyük bir katkı İslam dünyası için. Böyle bir projede yer aldığım için çok mutluyum. Alper ilk anlattığında ben bile bir düşündüm; "Fikir olarak müthiş ama nasıl olacak acaba?" diye. Ama dinlediğimde çok etkilendim. Mehmet Okuyan Hoca da dinledi ve "Biz o kadar kitaplar yazdık, televizyon programları yaptık ama sizin yaptığınız bu iş daha fazla kitleye ulaşabilir. Çok güzel bir iş yapmışsınız" dedi.
- Alper Kömürcü: Modern bir hayat var ama diğer tarafta çok katı birtakım söylemler, farklı bir bakış açısı var. Ben derinine inince, inançlı yaşamda buldum huzuru ve keyfi. Aslında modern hayatla hiçbir şeyin çakışmadığını görebiliyoruz.
- İpek Açar: Şunu iddia ediyorum; katı bakanlar, bu projeyi dinlerlerse itiraz edecekleri hiçbir şey bulamayacaklar. Çünkü Allah'ın mucizelerini ve aslında yaratılışı o kadar güzel anlatan bir çalışma ki, pek çok ruha hitap edeceğini düşünüyorum.
İpek Hanım siz eseri seslendirirken ne hissettiniz?
- İpek Açar: Çok keyifliydi. Müzik zaten Allah'ın bizlere bahşettiği bir nimet. O nedenle her türü çok güzel. Bu projeye oğlumuz Ömer'in bile katkısı var.
İPEK'LE TANIŞMAMIZ DA MUCİZE, ÖMER'İN DOĞUMU DA
Evlat edinmeyi planlarken hamile kaldınız. Yaşadığınız o mucizevi süreç mi ilham verdi size?
- Alper Kömürcü: Bizim İpek'le tanışmamız da, evlenmemiz de, Ömer de mucize.
- İpek Açar: Allah nasip ettiği zaman her şey oluyor. İkimiz de müzik sektörünün içinde onca sene hiç tanışmadık. Ben "İyi ki Doğdun Kayahan" konserlerinden birini senfonik yapmak istediğimde İskender Paydaş tanıştırdı bizi. Sonrasında birlikteliğimiz başladı. Evlenmeden önce Alper'e sağlık durumumdan dolayı çocuk doğurabileceğimi düşünmediğimi söyledim. Onun bir evladı yoktu. Kalbi insan sevgisiyle dolu ve çocukları da çok seviyor. Ama Alper kocaman yüreğiyle dedi ki; "Biz de evlat ediniriz." Sonuçta evlendik ve çok şükür Ömer'imiz dünyaya geldi. Hamilelik esnasında bu projenin birinci albümünün bitmesi de bizi ayrıca etkiledi. Zaten kalbimiz hep minnetle doluydu, Allah'ın mucizelerine hep şükrediyorduk. Farklı bir kalp çarpıntısı getirdi bize.
"Yaratılış"tan sonra başka eserler de çıkacak mı?
- Alper Kömürcü: Dört tane eser var. Bunlardan ikisi şarkı formunda. Diğerlerinin tarzı daha başka. Biri daha enstrümantal ve anlatıcı ile ilerliyor. Bir tane de büyük davullar ve yaylı orkestra ile interaktif zikir yapılan eser var.
YÜKSEK HIRSLI İNSANLAR DEĞİLİZ
Evde de birliktesiniz, iş hayatında da. Bu durumun zorlukları ve kolaylıkları neler?
- Alper Kömürcü: Biz hiç zorluk yaşamıyoruz işimizi severek yaptığımız için. Ayrıca ikimiz de yüksek hırslı insanlar değiliz. Hayatı dengede yaşamaya çalışıyoruz.
- İpek Açar: Hayata bakışımız da işe bakışımız da aynı. İkimiz de disiplinliyiz. Bu benim için çok rahatlık. Çok şanslıyım ben. Sırtımı o anlamda Alper'e çok yasladım.
Çok sakin bir yapınız var İpek Hanım. Sizi en çok ne sinirlendirir?
- İpek Açar: Haksızlık, yalan çok sinirlendirir. Kızım Aslı Gönül şu anda 23 yaşında. Üniversiteyi bitirdi, doktoraya başladı. Çocukluğundan beri bildiği tek şey; "Annem en çok yalana kızar". Çünkü ona da hiç kızmamışımdır. Yüksek sesle bir şey söylediğimi hiç hatırlamıyorum. Ama yalan ve haksızlık beni çok üzüyor. Kırılıyorum da. Öyle sert, dayanıklı biri değilim.
Aslı Gönül ile kardeşinin arası nasıl?
- İpek Açar: Çok iyi. Aslı Gönül kardeşi doğunca geldi, çok güzel vakit geçirdiler birlikte. Aslı Gönül, Ömer'in artık ikinci annesi gibi. Her gün arıyor, fotoğraflar gönderiyoruz. İyi bir abla yani. Kardeşinin adını da kendi koydu. 'Ömer Alp Kömürcü' tam adı aslında. "Ömer çok enternasyonel ama ya ablam bana ne kadar eski bir isim koydu derse" diyerek yanına bir de Alp adını ekledi.
DEPREM BÖLGESİNDEN DÖNERKEN BODRUM'A YERLEŞME KARARI ALDIK
1 yıl önce Bodrum'a yerleşmişsiniz. Neden böyle bir karar aldınız?
- İpek Açar: Malum hepimizi üzen o deprem olduğunda biz afet bölgesine ilk giden ekip içindeydik. Herkesle görüştük, yardımlar götürdük. Dönüşte deprem mağduru bir hanım bana "İnanır mısınız bir gece önce çocuğu doğum gününe kim götürecek, işe giderken ne giyelim diye konuşurken hayatımız bir anda altüst oldu ve şu anda ne yapacağımızı bilmiyoruz" dedi. Bu beni çok etkiledi. Alper'le yaklaşık 3 senedir hep "Bodrum'a mı yerleşsek" diye konuşuyorduk ama bir türlü olmuyordu. Deprem bölgesinden dönerken uçakta Alper'e, "Yarın ne olacağı belli değil. Yapacaksak yapalım, ertelemeyelim" dedim. 1 haftada istediğimiz bölgeden ev bulduk.
YENİ SINGLE GELİYOR
Bundan sonra birlikte nasıl bir proje yapmayı hayal ediyorsunuz?
- Alper Kömürcü: İpek'in single'ı çıkacak yakında.
Nasıl bir single geliyor?
- İpek Açar: Aranjesini Alper yaptı. Sözü ve bestesi Zeki Güner'e ait. Çok duygusal, aşk acısını anlatan bir şarkı.
KAYAHAN KALPLERDE YAŞIYOR
Artık bir klasik haline gelen "İyi ki Doğdun Kayahan" konseri 13 Mart'ta gerçekleşti. Nasıl geçti gece?
- İpek Açar: Emre Altuğ konseriydi aslında. "İyi ki Doğdun Kayahan" konseptimizle birleştirdik. Demet Sağıroğlu ve ben de konuk sanatçıydık. Alperciğim 30 kişilik orkestrayı yönetti. Ben Kadın Kanserleri Derneği'nin yönetim kurulu üyesiyim. Her sene Kayahan'ın yaş gününde oraya da bağışta bulunuyoruz. Zaten şarkılarıyla ölümsüz, zaten kalplerde yaşıyor. Biz de her yaş gününde onu yâd etmek adına bu konserleri düzenliyoruz.
İPEK AÇAR İLE MÜZİSYEN EŞİ ALPER KÖMÜRCÜ MANEVİYATA YÖNELDİ! "HERKES BİR ARAYIŞ İÇİNDE, HEPSİNİ BIRAKIN MANEVİYATA YÖNELİN"
A Para'da yayınlanan Biz Bize programına İpek Açar, müzisyen eşi Alper Kömürcü, usta sanatçılar Ali Kocatepe, Aysun Kocatepe ve oyuncu müzisyen kızları İlkyaz Kocatepe konuk olmuştu. İpek Açar ile eşi Alper Kömürcü, Biz Bize programına özel samimi açıklamalar yapmıştı. Allah'ın mucizelerinin anlatıldığı Yaratılış projesinin bestesini yapan İpek Açar'ın müzisyen eşi Alper Kömürcü, "Herkes arayış içinde. İnsanlar, Reiki'ye, nefes terapilerine gidiyorlar ama hepsini bırakıp maneviyata yönelmeliler" demişti.
İPEK AÇAR
HERKESİN MANEVİYATI YÜKSEK BÖYLE BİR PROJEYE İHTİYACI VARMIŞ
Caner Hoca'nın sözleri çok iyi. Alper çok güzel besteler yaptı. Projenin herkesin yüreğine dokunduğunu derinden hissettik. Geçen gün yayına girdik. Çok mesaj geldi. 'Ne çok ihtiyacımız varmış maneviyatı yüksek böyle bir işe' dediler. Çok özel bir iş oldu. İnançlı yaşamanın, Allah'ın mucizelerinin anlatıldığı herkesin dinlediği zaman hayatı kendini sorguladığı bir proje oldu.
Ömer 3 aylık oldu. Aslı Gönül İngiltere'de, doktoraya başladı. Onun göbek bağını üniversitenin bahçesine gömmüştük. Akademisyen oldu. Ömer'in göbek bağını bir yere koymayacağım dedim baş ucumdaki çekmecede saklıyorum. Beni bırakıp gitmesin diye.
Müzisyen olmasını çok isterim. Aslı Gönül de çok yetenekli müzik konusunda ama o bilim insanı olmayı tercih etti. Fizik okudu. İyi bir abla oldu. Kardeşinin ismini de o koydu.
20 yıl aradan sonra anne olmak da çok güzel. Genç yaşta anne olduğumda çok heyecanlıydım. Şimdi daha sakinlikle büyütüyorum. Daha fazla tadına veriyorum gibi. Anneanneler, babaanneler bizden daha heyecanlı. Bize yorulmaya fırsat kalmıyor.
Ömer bizim mucizemiz oldu. Sağlık sorunlarımla uğraşırken, bir daha bebek dünyaya getiremeyeceğim diye düşünürken Yüce Rabbim bize böyle bir bebek nasip etti. Hamilelik sürecini Bodrum'da geçirdim. 8.5 kilo aldım. Kilo yapan hiçbir şeyi yiyememeye başladım glüten alerjisi yüzünden.
Kayahan Bey'le yaptığımız ninni hâlâ dinleniyor. Ölümsüz bir sanatçı. İyi ki Doğdun Kayahan anma etkinliklerini düzenliyoruz her yıl. Bu yıl 13 Mart'ta İş Sanat'ta Emre Altuğ, Demet Sağıroğlu ve ben konser vereceğiz. Alper de 30 kişilik bir orkestra yönetecek.
Kayahan'ın filmi çekilebilir. Zor bir iş biyografi. Çok iyi bir ekiple, iyi bir senaryoyla yola çıkılması lazım. Herkesin rızasının olması gerekiyor. Kimseyi üzmeden kırılmadan güzel bir şey yapılacaksa biz de Aslı Gönül de çok isteriz.
İstanbul'a her geldiğimizde iyi ki Bodrum'a gitmişiz diyoruz.
ALPER KÖMÜRCÜ
YARATILIŞ ESERİNİ BÜYÜK COŞKU İLE YAPTIK
Pandemi sürecinde insanlık tarihi üzerine bir takım araştırmalar yapıyordum. Kur'an-ı hiç doğru düzgün okumadığımı fark ettim. Elimde kâğıt kalem not alarak okumaya başladım. Caner Taslaman hocam Mehmet Okuyan gibi hocalarla karşılaştım. Caner hocamın klibine denk geldim. Çok etkilendim. İyi bir şekilde yapmak istiyorum dedim. İpek de fikrimi beğendi.
Caner Hocam'a sosyal medyadan ulaştım. Beğendi ve hızlıca çalışmaya başladık. Yaratılış eserinin klibini yaptık ve yayınladık. Heyecanlıyız. Çok emek verdik. Büyük coşkuyla yaptık.
İslam coğrafyasında bu proje ilk. Tarz olarak da dünyada bir ilk.
Metinleri okuduğumda çok etkilendim. Ben kendi heyecanımdan yola çıktım. Dinleyince o kadar heyecanlandım ki. Herkes bir arayış içinde. Reiki'ye, hipnozlara, nefes terapilerine gidiyorlar. Hepsine ben de gittiğim için biliyorum. Hepsini bıraksınlar maneviyata yönelip yaratılış projesini yarım saat dinlesinler. 4 eser var. İkincisi Muhteşem Tiyatro isimli, ölüm ve sonrasını anlatan bir metin. Onun da klibi 10 gün sonra yayınlanacak.
İki müzisyen olmanın bir zorluğunu yaşamadık. İşimizi güzel yapmak için uğraşıyoruz. İkimizin de çok büyük hırsları yok. Aile ve iş hayatını dengede götürebiliyoruz. Çok şükür.
Biz Bize programının konuklarından usta sanatçılar Ali Kocatepe, Aysun Kocatepe ve oyuncu müzisyen kızları İlkyaz Kocatepe samimi açıklamaları:
AYSUN KOCATEPE
Cumhuriyetimizin 100. Yılını taçlandırmak lazım diye yola çıktık. Çok uğraştık. Elimizi taşın altına koymuş olduk, gururluyuz mutluyuz. Birleştirici bir şarkı olsun istedik.
3 Kocatepe olarak sahneye çıkıyor olmak çok kıymetli. İlkyaz da bize güzel uyum sağladı.
n Konserlere çok ağırlık verdik. Gece kulübü çalışmalarına ara vermiştik. Gece çalışmalarımıza da devam edeceğiz. Çok güzel hikâyeler var. Dinleyenler hem gülüyor hem duygulanıyor.
Selma Güneri benim halam. Sezen Aksu ile beraber çalışıyorlardı dönem. Ali, Sezen Aksu'nun doğum günü için bir hazırlık yapıyordu. Ben de oradaydım. Merdivenlerde karşılaştık. Sonra yanına oturdum. Oturuş, o oturuş. 8 ay sonra da evlendik. 39 seneyi devirdik. Her gün onu görmekten yanımda olduğunu hissetmekten çok mutlu oluyorum.
Görüş farklılığımızın olması bize katkı sağlıyor. İşin sırrı bu herhâlde. Aynı fikirde olsa sürekli çok sıkıcı olur.
Ali Kocatepe'nin sanat dünyasında olması noktasında endişelerim vardır. Rahmetli babam Ali'ye çok güveniyorum, çok dürüst biri dedi. Onun o sözleri bana güven verdi.
ALİ KOCATEPE
60. YIL KONSERLERİME İZMİR'DEN BAŞLADIM
Cumhuriyetimizin 100. Yılında böyle bir şarkıya ihtiyaç vardı. Sözleri Aysun'la yazdık ben besteledim beraber seslendirdik. Geçen senenin en büyük projesi buydu. Bu sene 60. sanat yılım. Onun konserlerine başladık. İlk konseri İzmir'de yaptık. Devam ettirmek istiyoruz. Anekdotlarla birlikte anlatıyoruz.
İlkyaz'ın tiyatrodan önce müzik hayatı vardı. 8 yaşındayken çocuk şarkıları albümünde şarkı okumuştu. Piyano çaldı keman çaldı. Bizde ısrarcı olmadık. Hobilerini mesleğe dönüşmesine fırsat tanımaya karar verdik. Ben de öyle yaptım çünkü.
Nazım Hikmet ve Sabahattin Ali üzerine yaptığımız konserler var. İkisinin yeni bestesi geliyor. İlk seslendiren Aysun olacak. Kocatepe şarkılarından bir müzikal yapmak istiyoruz. Senaryo aşamasındayız. ABBA müzikali gibi bir müzikal yapma hayalimiz var.
Hit olmuş kalıcı eserler yapmışım. Mesela Hey Gidi Dünya Hey şarkısının 50. yılı. Hâlâ dinleniyor. Sözler yaşanmışlıklar çok önemli.
İLKYAZ KOCATEPE
SOYADIMIN HAKKINI VERMEK İSTİYORUM
Anne baba figürü çocukken algılayamıyordum. Daha sonra ergenlikle beraber anladım. Onları yeni bir güzel izlemeye başladım daha sonra. 2011'de profesyonel bir iş yaptım. Bu soyadı kullanmamayı düşünüyordum, 'Kızınız olduğumdan bahsetmeyin' diye tembihliyordum. Torpilli olduğum düşünülmesin diye. Başta çok direndim ama daha sonra bu kadar direnmemem gerektiğini anladım. Çünkü ne zaman Ali-Aysun Kocatepe'nin kızı olduğumu duysalar çok güzel yorumlar alıyorum. Mutlu oluyorlar insanlar. Ben de bunun keyfini yaşamak için artık gururla söylemeye başladım. Taşıdığım soyadın hakkını vermek istiyorum.
Ergenlik döneminde müzikten kaçarken, şimdi içinde buldum. Anne babamla sahneye çıkmak büyük bir mutluluk. Yaşın ilerlemesinin de etkisi var. Beraber bir şeyle yapıyor olmak çok değerli.
'Yaprak Dökümü' adlı oyunumuz sahnelenmeye devam ediyor. Bu benim 4. oyunum. İlk defa dram yapıyorum sahnede.
