Her şey ekonomist, yazar, Dr. Anıl Aba'nın paylaştığı şu tweet'le başladı: "Bizim mahalleden" oldukları/göründükleri için el üstünde tutulan MvÖ (Mor ve Ötesi) elemanları, stadyumda konser vererek birer ev sahibi oldular. Kriz ortamında 2 saatte bir ev. Türkiye'de üst düzey bir CEO'nunkine benzer bir kazanç. Hangi mahalleden olduklarını bir kez daha düşünün."
Ve tartışmayı asıl alevlendiren Aba ile aynı gazetede Birgün'de yazan Ümit Alan'ın şu tweet'i oldu: "Mor ve Ötesi'nin hangi mahalleden olduğunu bir kez daha düşündüm, onu düşünürken kendimin aşağıdaki arkadaşla aynı mahalleden olmadığına yüzde 100 emin oldum. 27 yıllık bir emeğin bakiyesine '2 saatte bir ev sahibi oldular' diye bakan kimseyle aynı mahalleden değilim. İkamet kaydımdır."
Bir takipçi de Alan'a şöyle yanıt verdi: "Cebinizi düşünün abiler, yiyin bol bol… Sanat sepet deyip konserden ev parası 'cukkalamayı' normalleştirenlerin tek bir sebebi var: Azıcık çalışıp çok kazanmanın verdiği dayanılmaz hafiflik."
Öncelikle 35 bin kişinin izlediği bir konserden grup üyelerine birer ev parası çıkar mı diye hesaplamak lazım. Bir konserde ses sistemi, stadyum kirası, görevlilerin giderleri, organizatörün payı vs. birçok kalemde masraf ortaya çıkar.
Öte yandan konserde biletler; Golden Circlea (840 TL), VIP Tribünü (560 TL) Saha İçi Ayakta (400 TL), Güney Üst Tribün (140 TL) gibi farklı kategorilerde satıldı. Ortalama bilet fiyatı 450 TL deseniz, kabaca 15 milyon 750 bin gelir eder. Masrafları düşseniz bile grup üyelerine birer ev parası çıkmış olabilir. Ama bu evler hangi semtten olur bilmem!