Bir gecekondunun kömürlüğünde doğdu. Halasına evlatlık verildi. Yıllarca alt katlarında oturan öz anne ve babasını 'dayı ve enişte' bildi. Müslüm Gürses'in ilk defa yayınlanan bir şarkısında, kendisiyle düet yapan Segah, hayat hikayesiyle de gerçek bir arabesk fenomeni!
O, arabeskin yeni kraliçesi olmaya aday bir ses... Erkek tonlarını da rahatlıkla çıkarabilen bir kontralto... Adı Segah... Müslüm Gürses'in, kendisi kadar ünlü yapımcısı, Elenor Müzik'in sahibi Muhteşem Candan'ın yeni keşfi.
Bugünlerde, Müslüm Gürses'in, kayıtları sadece Muhteşem Candan'da olan ve ilk defa yayınlanan 'Sevilmeden Yaşanır Mı?' şarkısına yaptığı yorumla konuşuluyor. Şarkıyı dijital ortamda Müslüm Gürses'le düet yaparak söylemiş.
Segah hayat hikayesiyle de Müslüm Gürses'i aratmıyor. Küçük yaşlarda, henüz kendisini bilmezken, çocuğu olmayan halasına evlatlık verilmiş. Uzun yıllar halasını ve eniştesini öz ailesi bilmiş. Ortaokul döneminde alt katlarında oturan, dayı ve yenge bildiği kişilerin gerçek anne ve babası, kuzenleri bildiği çocukların ise kardeşleri olduğunu öğrenmiş.
Ama Segah'ın hayat defterinde 'üvey' tabiri yok. O 'evlatlık' ve 'biyolojik anne baba' tabirini kullanıyor: "Benim öyküm, İstanbul'un yoksul bir semtinde bir odun kulübesinde başlamış. Evlatlık annem biyolojik babamı yani kardeşini evlendirdiği için barınma ihtiyaçlarını da kendisi karşılamış.