Kurumsal bir firmada çalışırken bir arkadaşının baskısıyla oyuncu olmaya karar verdi, 28 yaşında yeni mesleğine 'merhaba' dedi. Setlere adım attığı andan itibaren yükselişini tüm hızıyla sürdüren Mustafa Açılan, bu süreçte yaşadıklarını Sabah TV'ye anlattı. 19 yaşında liseli bir karaktere hayat verdiği için zaman zaman eleştirilere maruz kalan oyuncu, "böyle yorumların geleceğini biliyordum" diyerek konuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Mustafa Açılan röportajının tüm detayları…
-Öncelikle nasılsın, nasıl gidiyor hayat diye sorayım.
Benim hayatım hep yoğun, sürekli zamanla ilgili bir problemim var. 24 saat asla bana yetmiyor. Set, setin dışında da ayrıca ticaretle uğraşıyorum.
OYUNCULUK HİÇ AKLIMDA YOKTU!
-Seni şu anda "Gelsin Hayat Bildiği Gibi" dizisiyle ekranda görüyoruz fakat birçok projede yer aldın. Diziden bahsedeceğiz fakat öncesinde oyunculuk senin için nasıl başladı, o süreci biraz dinleyebilir miyiz?
Hiç aklımda yoktu öncelikle. Ben çok çekingen ve utangaç birisiyim normalde. Dışardan hep 'soğuk nevale' derler. Biraz böyle kendimi geri plana alırım. O yüzden hiç aklıma olan bir şey değildi. O zamanlar kurumsal bir firmada çalışıyordum Kapalıçarşı'da. Daha sonra ülkelerle aramızda problem oldu filan derken işlerim can sıkıcı bir hal aldı. Bir arkadaşım vardı, oyuncu olmak için Almanya'dan gelmişti. Sürekli işliyordu beni, bir sene boyunca "sen de düşünsene, sen de olsana, şu okula yazıl, şu eğitimi al" diyordu. Hep "yok" dedim, ondan sonra gitti. İşlemiş ama beni 1 yıl boyunca, bu da bende yer edinmiş. Baktım nasıl oyuncu olabilirim diye, okulları araştırdım. Bir tanesini seçtim ve başladım.
-Kaç yaşındaydın?
O zaman 28 yaşındaydım.
-Çok kısa bir sürede büyük bir yol katetmişsin…
Evet. Ben de o konuda kendimi şanslı atfediyorum. Kısa bir sürede gerçekten güzel bir yere geldim.
-Nasıl bir çocukluk geçirdin, bize biraz kendinden bahseder misin?
Ailede annem esmer, babam kumral, kardeşim esmer. Ben ailede gerçekten tek farklı kişiyim.
-Birinden geliyordur ama ya…
Anneannemin kardeşlerinden geliyor. Bir nesil atlarmış zaten. Benim renk oradan geliyor. Benim çocukluğum çok keyifli geçti. Çanakkale'de; annem, ben, kardeşim ve anneannem böyle çekirdek bir ailede büyüdük. Yaramaz bir çocuktum. İki tane okuldan atılmışlığım var. Şu an oynadığım kar aktere çok uzak bir karakter değilim (gülüyor).
-Okuldan niye atıldın?
Yaramazlıktan. Okul ikincisiydim aslında, çok çalışkandım ve başarılıydım. Fakat çok yaramazdım. Öyle bir durum vardı yani.
SENARYOYU OKUYUNCA ÇOK YÜKSELDİM!
-"Gelsin Hayat Bildiği Gibi" projesi sana nasıl geldi, proje ilk geldiğinde neler hissettin?
Benim sürecim aslında bir anda gelişti. Pek beklendik bir şey değildi. Altan hocayla tanışmayı bekliyordum. Diziden tanışmaya gittiğimde haberim oldu. Açıkçası pek fazla hayal edemedim. Bilmiyordum, projeyi okumamıştım vs. Fakat tanıştık ve beni çok beğendiler. Senaryoyu oku dediler, karakteri söylediler. Okuyunca çok yükseldim. Tekrardan gençlik işinde bir liseliyi oynamak, bu yaşta… benim için çok ters köşe, kariyerim açısından da bana hizmet ettiğini düşündüm.