Ölümüyle hepimizi yasa boğmuştu Ferdi Tayfur. Cenaze töreninde yeğeni ve kızı arasında yaşanan gerilim ise medyanın gündemini uzun süre meşgul etmişti. Tayfur'un vasiyetinin açıklanmasıyla birlikte aile bireyleri arasında gerilimin daha da tırmanacağını düşünüyorum.
Zaten vasiyetin açıklanmasıyla birlikte Tuğçe Tayfur sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile bunun işaretini verdi. "Bu işin peşini bırakmayacağım" diyen Tayfur, kendisinin ve abisi Timur Turanbayburt'un yer almadığı vasiyete adeta ateş püskürdü. Vasiyetin iptali için dava açan Tuğçe Tayfur ve abisi, hukuk mücadelesini başlatmış görünüyor.
Tayfur ve Turanbayburt'un avukatı Edanur Yıldız Ülker ise TSK, Darüşşafaka ve LÖSEV'e bırakılan ve mirasın yüzde 10'unu kapsayan mal varlıkları dışındaki tüm mallara tedbir konulması ve kayyum atanmasını talep ettiklerini söyledi.
Dava sonucu ne olur bilmiyorum ama Ferdi Tayfur gibi herkesin kalbinde taht kurmuş bir sanatçının ölümünün ardından aile bireylerinin bu hale gelmesi son derece üzücü. Tayfur ardında onlarca ölümsüz eser bıraktı. Bizim onu eserleriyle anmamız gerekirken, Tayfur'un aile bireylerinin kavgasıyla gündem olması her şeyden önce kendisine yapılmış büyük bir haksızlıktır. Umarım aile kendi içinde uzlaşma sağlar da Tayfur'un adı böyle haberlerin içinde daha fazla geçmez...
Ferdi Tayfur'un vasiyetinde en dikkat çekici nokta mal varlığının bir kısmını TSK, Darüşşafaka ve LÖSEV'e bırakması oldu. Kendisiyle yaptığım röportajda Türk Silahlı Kuvvetleri'ne verdiği değeri dile getirmişti Tayfur. Kendisine "Müzisyen olmasaydınız ne olmak isterdiniz?" diye sorduğunda bana şunları söylemişti: