Bir tiyatro oyuncusuyla herhangi bir oyuncunun hayatı algılaması aynı olmaz
13 yıldır 'Bir Delinin Hatıra Defteri'ni kapalı gişe oynuyorsunuz ve yıllardır gitmek isteyip bilet bulamayan insanlar var. Bu insanın egosuna tam olarak ne yapıyor?
Tiyatronun egosu paylaştıkça güzelleşen bir şeydir. Olumsuz bir sonuç çıkmaz oradan. "Ooo! Ne güzel... Benim gibi düşünen adamlar var" diyorum. Mesleği tiyatro oyunculuğu olan bir insanın hayatı algılama şekliyle, medyadaki herhangi bir oyuncunun algılaması aynı olmayabilir. Ama televizyondaki sistem farklı ve ben orayla hiç ilgilenmiyorum.
Hiçbir şekilde sokağa, günlük hayata taşmıyor mu o ego?
Ben taşmadığını düşünüyorum. Sokakta bir mahalle abisiyim sadece. Ama çalışma alanına girince elbette değişiyor işler. Camın ne kadar temiz olduğundan tutun, tuvalette tuvalet kağıdının yerinde olup olmamasıyla bile ilgilenirim. Herkesin işini zamanında ve düzenli yapmasını beklerim. Ama buna da ego diyemeyiz bence. İş disiplini bu.
Tatbikat Sahnesi'nin sahneye koyduğu tüm oyunları siz mi yönetiyorsunuz?
Yooo! Ama bazı oyunlar var ki özellikle yönetmek istiyorum. Mesela bu oyundan sonra 'Fahrenheit 451'i sahneye koyacağız, onu yönetmek istiyorum. Güçlü bir eserdir. İyi bir iş çıkacağını düşünüyoruz.
Siz oynarken yönetmene teslim olabilen oyunculardan mısınız?
Yönetmenle tartışabilen bir oyuncuyum. Zaten o tartışmayı üretilen eser için yapıyorsunuz. Kendi egonuz için değil. O tartışma da kendi içinde bir neticeye ulaşıyor.