Bir dönemin sevimli çocuk oyuncularından olan Bez Bebek'in Yağmur'u Asena Keskinci şimdilerde güzelliğiyle büyüleyen bir genç kız. Başarılı oyunculuğu ile hafızalara kazınan çocuk ünlülerden Asena Keskinci değişimi ile ağızları açık bıraktı!
Evrim Akın'ın başrolünde olduğu 'Bez Bebek' dizisinde 'Yağmur' karakterine hayat veren genç oyuncu Asena Keskinci, 3 yıl süren dizide içten tavırlarıyla, özellikle çocuk izleyicilerin gönlünü çelmişti. Yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın 'Ahlat Ağacı' filminde 'Yasemin' karakterini canlandıran Asena Keskinci güzelliğiyle büyülüyor.
Asena Keskinci oyunculuğunun yanı sıra farklı güzelliğiyle de dikkat çeken isimlerden. Kızıl saçları ile oyuncu Mine Tugay'a da benzetilen Asena Keskinci'nin sosyal medya paylaşımları da oldukça iddialı. İşte Bez Bebek'in Yağmur'u Asena Keskinci'nin son hali...
2001 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Asena Keskinci, şimdilerde İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda okuyor.
2004 yılında rol aldığı Aliye dizisiyle ekran macerası başlayan Keskinci; Hırsız Polis, Bez Bebek, Aşk Tesadüfleri Sever ve Köstebekgiller gibi yapımlarda rol aldı.
Kadrosunda Deniz Çakır, İlayda Alişan, Deniz Işın gibi isimlerin yer aldığı Masumiyet dizisinde 'Hande' karakterini canlandıran genç oyuncu, sosyal medya paylaşımlarıyla da adından söz ettiriyor.
Instagram'da 310 bini aşkın takipçisi bulunan Keskinci, hayatına dair kareleri paylaşmayı ihmal etmiyor.
Keskinci'nin pozlarına, ''Bu kız gerçek olamaz'', ''Oyuncak bebek gibi'' ve ''Evrim geçirmişsin'' gibi yorumlar yapılıyor.
Kızıl saçları ile başarılı oyuncu Mine Tugay'a da benzetilen Asena Keskinci geçtiğimiz aylarda Sabah'ın Youtube kanalında Yasemin Döngel'in konuğu olmuştu.
"Masumiyet" dizisinde kötü bir karakter olan Hande'yi canlandıran Asena Keskinci, "Kötü karakteri oynamayı çok istiyordum. Kötü karakter oynamanın sınırları çok geniş. İyi karakterin sınırları var, o yüzden çok istedim" demişti.
Hakkında merak edilenleri yanıtlayan genç oyuncu ilgi odağı olmuştu... İşte Asena Keskinci'nin çok özel açıklamalarından bazıları...
-Yaşıtların oyun oynarken sen setlerde bir hayat geçirdin. Çocukluğunu yaşayabildin mi peki nasıl bir süreçti?
Ben sette oynuyordum, sette de benim yaşıtlarım vardı. Sokakta çok oynamıyordum evet. Onun eksikliğini çok hissetmiyorum.
-Setlerde geçirdiğin ilk günü hatırlıyor musun? Hangi noktada "Ben bu işi yıllarca yapabilirim" dedin?
Ben çok küçük yaşta başladım. İlk günü böyle hayal meyal, hatırlamıyorum bile aslında. Galiba ilkokul bittikten sonra iş seçme kavramı girer ya çocuğun hayatına, "Büyüyünce ne olacaksın?" diye sorulduğunda benim aklımda bir sürü farklı şey vardı ama hep oyunculuk da vardı. Balerin olacağım, dinozor olacağım, bir de oyuncu olacağım. Yani o fikir hep vardı
-Yeni projeler var mı ufukta?
Küçükken hep sihirli bir şeylerde rol almak istiyordum, o anlamda çok şanslıydım. Hep hayalim Nuri Bilge Ceylan ile çalışmaktı, sonrasında "Ahlat Ağacı" bana teklif edildi. Havalara uçtum. Sonrasında da kötü karakter oynamak istedim, kötü karakter denk geldi. Böyle bir şansım olduğuna inanıyorum. Şimdi de kafamdaki şeye yakın bir rol gelmediği sürece okula ağırlık vermeyi düşünüyorum.
-Hiç unutamadığın bir set anısı var mı? Özellikle merhum sanatçımız Oya Aydoğan ile rol alma şansını yakalamış biri olarak, unutamadığın bir anı var mı diye merak ediyorum…
Annem bazen sete gelemiyordu, o zamanlarda Oya abla bizi çok koruyordu. "Önce çocukları çekin bitsin" diyordu. Çok anaç bir insandı, o anları hiç unutmuyorum.
-Kendini güzel buluyor musun?
E tabii ki insanın kendisini sevmesi gerektiğine inanıyorum. Gördüğü şeyden mutlu olması gerekiyor.
İdol olarak gördüğün bir isim var mı?
Haluk Bilginer, Demet Akbağ, dediğim gibi Gülse Birsel… Aklıma gelmeyen çok isim var ama bunlar tabii ki.
-Takıntı derecesinde bir huyunuz/özeliğiniz var mı?
Simetri takıntım var. Bir de ilaç ambalajlarını keserek muntazam çıkarma gibi bir takıntım var.
-Nasıl bir arkadaşsınız?
Gruptaki ciddi konuşma yapan arkadaş benim, kimi zaman çılgınlıklara eşlik edebilirim ama genelde mantığımla hareket ederim.
-Sizi en çok ne sinirlendirir?
Haksızlığa tahammül edemiyorum, sinirden gözümden yaş getirebilir haksızlığa uğramak.
-En büyük zaafınız nedir?
Heyecanlıyımdır, çok zaaf olarak değerlendirmiyorum bazen beni kendime getirebiliyor. Diğer zaafım ise geç kalıyorum bazı yerlere, ne kadar erken çıkarsam o kadar geç kalıyorum başıma mutlaka bir şey geliyor.
-En çok neye para harcarsınız?
Kitaba çok para harcıyorum ama elimdekileri bitirmeden sürekli almaya devam ettiğim için birikiyorlar ve okuyamıyorum.
KIYAFETE PARA HARCAMIYORUM
-Kıyafet diyorlar genel olarak, yine iyi bir özellik kitaba harcamak…
Kıyafette şöyle bir avantajım var; annem dikiyor kıyafetlerimi. O yüzden kıyafete hiç para harcamıyorum.
-Tek başınıza kaldığınızda yaptığınız en saçma şey ne olur?
Ezberlediğim senaryoları ayna karşısında kendi kendime oynamayı çok seviyorum ağlıyorum kendime bakarak. Bir diğer yaptığım şey, dışarıda yapamayacağımız kadar abartılı makyajlar yapıp siliyorum.
-Stalk yapar mısınız?
Çok. Yakın arkadaşlarımla fake hesabımız var. Ama azalttım biraz içinden çıkamıyorum artık yapmamaya çalışıyorum. Artık sosyal medyada çok vakit geçirmiyorum. Çünkü bir noktada can da sıkıyor. Onlardan uzak durmak için pek kullanmıyorum.