PAZAR SABAH - Mehmet BEDİROĞLU O aşkın, sevginin, tutkunun hükmettiği şarkıların buğulu sesi... Mayorka Adası'nda başlayan hikayesi, dünyanın dört bir yanına ulaşan müzik serüveniyle devam ediyor. Türkiye'de de çok sevilen İspanyol sanatçı Buika, 21 Aralık'ta İstanbul'da sevenleriyle buluşacak Canımı nasıl yaktın bilmiyorum, bana verdiğin bunca sevgiden sonra... No habra nadie en el mundo isimli İspanyolca şarkıda geçen iç burkan sözler bunlar. Peki, kim seslendiriyor bu şarkıyı, kim damardan veriyor hüznü bize? İspanyol şarkıcı ve besteci Buika. Ya da bir diğer deyişle 'Aşkın tutkulu sesi'... New York Times'ın 'Buğulu katmanlı bir sesi var, sanki Nina Simone gibi ama daha esnek ve virtüöz' dediği Buika 11 Mayıs 1972 doğumlu. Mayorka adasına Ekvator Ginesi'nden gelen ailesinin halen yaşamaya devam ettiği Palma şehrinde dünyaya gelen sanatçının isminin tam hali Maria Concepcion Balboa Buika. Altı çocuklu bir ailenin dördüncü çocuğu olan Buika'nın çocukluğu Mayorka Adası'nda Romanların arasında geçiyor. Onlarla sıkça vakit geçiriyor kendi kültüründen başka kültürlerle de tanışıp haşır neşir oluyor. Bu çocukluk dönemi daha sonraları müziğine de yansıyor ve Flamenko, soul ve caz türlerinin karışımı bir 'sound' yakalıyor İspanyol sanatçı. FARKLI TÜRLERİN HARMONİSİ Müziğe ise komşunun çocuğundan aldığı piyano dersleriyle başlıyor ve böyle böyle birçok enstrümanı çalmayı da öğreniyor. Sahne ile ilk tanışması da teyzesinin yerine mahallenin blues barında çıkması ile gerçekleşiyor. Sonra ise mahallenin ufak blues barından dünyanın her köşesinde adı bilinen, konserler veren, sevenleri olan bir sanatçı olma süreci yavaş yavaş işlemeye başlıyor. Öyle ki yolu, yeri geliyor Amerika'nın ünlü Carnegie Hall'üne yeri geliyor Almodovar'ın İçinde Yaşadığım Deri filmine değin uzanıyor. Caz efsanelerinin şarkılarıyla ve sokaklardan gelen Flamenko çığlıkları ile büyüyen Buika, ona kimliğini veren tenine işleyen müziklerle kendini bulduğunu söylüyor. Keza Buika'nın alameti farikası arasında reggae, ragga, flamenko, R&B, afrobeat ve gospel gibi müzik türlerini muhteşem bir şekilde harmanlaması gösteriliyor. 'Bir sanatçı sadece şarkı söyleyen ya da resim yapan biri değildir, hayatını sanata dönüştüren kişidir' diyen Buika, farklı kültürlerden birçok müzisyenle çalışıyor. Renkli müziklerini Anoushka Shankar, Chick Corea, Nino Josele, Mariza, Bebo & Chucho Valdes, Luz Casal, Ivan 'Melon' Lewis, Jose Luis Perales, Seal, Armando Manzanero, Nelly Furtado, Javier Limon gibi çok özel sanatçılarla ortaya koyuyor. New York Post'un da 'Buika gibi bir şarkıcı her nesilde ancak bir kez gelir' diyerek nitelendirdiği sanatçı, ABD bağımsız haber radyosu NPR tarafından dünyanın 50 En Büyük Sesi'nden biri olarak seçiliyor ve giderek müzik dünyasına adını kazımaya devam ediyor. ÖDÜLLERE DOYMUYOR Aynı zamanda Buika'nın müzik kariyeri birçok başarı ve ödülle dolu. İspanyol Müzik Ödülleri'nde En İyi Prodüksiyon, En İyi İspanyolca Albüm dallarında adaylıkları olan sanatçının El Ultimo Trago albümü 2010 Latin Grammy ödüllerinde En İyi Geleneksel Tropik Albüm seçildi. Buika, bu yılki 60. Grammy ödüllerine de Para Mi single'ı ile dünya müziği dalında aday oldu. 'Sahnede insanların gözlerine bakarak şarkılar söylüyorum. Bana ve müziğime yıllar içerisinde gittikçe artan bir sevgi var. Sağlıklıyım, müziğimle insanlara dokunabiliyorum. Ve bundan sonra da aynı tutkuyla böyle devam etmek istiyorum.' diyen Buika son single'ı Para Mi'de dünyaca ünlü Flamenko gitaristi Manzanita'nın Ni contigo ni sin ti şarkısını yorumlarken, hayranlarına sürpriz yaparak Para Mi şarkısını oğluyla birlikte seslendiriyor. 21 ARALIK'TA SEVENLERİYLE Dünyanın dört bir köşesinde birçok hayranı bulunan Buika, Türkiye'de de fazlasıyla sevilip takip ediliyor. İspanyol aşk şarkılarının tutkulu sesi, 5 şarkıdan oluşan yepyeni çalışması Para Mi'nin (Benim İçin) dünya turnesi kapsamında 21 Aralık'ta İş Sanat'ta hayranları ile buluşuyor. Türkiye'deki Buika severler şimdiden hazırlıklara başlamış durumdalar.