HANDE SORAL
'TEK DERDİM AİLEMDEKİ HUZUR'
Senaryoyu okumadan görüşmeye gittim. 'Özer hocayla tanışmanı istiyoruz. Şu an görüşebilir misiniz hemen gelebilir misiniz?' dediler. Aradıklarının akşamında görüştüm Özer hocayla. Ondan hikâyeyi dinlediğimde çok heyecanlandım. Filmi değil nasıl çekeceğini anlattı. Ondan çok etkilendim ve sonra eve gelince hemen okudum. Anlattığı hikâye kafamda çok iyi oturdu. Hiç tanımadığım bir yönetmen veya isimsiz bir senaryo olarak gelseydi, bunu nasıl anlatırlar ki diye emin olamayıp kabul etmeyebilirdim. Çok iyi bir yönetmen ve rejiyle çekilebilirdi anca.
Akıldan Kalbe' filminde o kadar çok insanın hayatındaki bir şeyi anlatıyoruz ki, sadece duyguların olduğu, karakterin mesleğin kişilerin çok da önemi yok. Duygular önemli.
Baba deyip ağladığım sahne beni çok etkiledi. O karakterin üstündeki bordo kazak hazırladı beni. O kazak bütün sahneye hizmet etti benim için.
En büyük yükü Kerem abi taşıyordu. Bizi de taşıyan oydu açıkçası. Oynadığımız sahnelerin onun ruh haline göre şekillendiği bir film oldu.
ALİ EL ÜSTÜNDE TUTULUYOR
Aklımla karar verdim dediğim birçok şeyi kalbimle seçiyorum. O yüzden kalp daha baskın.
Biz büyük bir aileyiz. Hayattaki tek motivasyonum, tek derdim ailemdeki huzur. Her şeyin başladığı yer. Ben büyük bir ailede büyüdüm. Babaannem bizimle yaşıyordu, amcam alt kattaydı, halamlar yan komşumuzdu. Kapılar hiç kapanmazdı. Oğlum Ali'nin de teyzesi, dayısı, dede ve büyük anneleriyle büyümesini istiyorum. Ailenin tek torunu olunca el üstünde tutuluyor, şımartılıyor. 2.5 yaşında şu an.
Benim işlerim hep duygusal. Önemli olan yer aldığım projenin totali ve oynadığım karakterin bütüne nasıl hizmet ettiği. O yüzden yine ağlıyorum diye takılmıyorum. Güzelse ağlamaya devam. İsmail'le bir TV dizisi tercih etmem. Sette, evde bir arada olmanın sağlıklı olmadığını düşünüyorum. Sinema olabilir ama dizide bir arada olmayı istemem.