İstanbul, 11 Haziran–17 Aralık tarihleri arasında bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş bir sergiye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Alman bilim adamı Gunther von Hagens'in 'Plastination' adı verilen bir yöntemle, çürümez hale getirdiği 200'den fazla insan bedeni parçası 'Orijinal Vücut Dünyası-Yaşam Döngüsü' (Body Worlds) başlığı altında meraklılarıyla buluşacak. Sergide kaslar, damarlar ve organlar, yaşayan vücudun içinde olduğu gibi bozulmamış haliyle sunulacak. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında düzenlenen ve ilk kez açıldığı 1995 yılından bugüne kadar 60'tan fazla ülkede 30 milyondan fazla ziyaretçiye ulaşan sergisiyle von Hagens, insan vücudunun stres altında ve hastalık zamanında nasıl kırılgan olduğunu ve sağlıklıyken de nasıl müthiş bir güce ulaştığını göstermeyi amaçlıyor. Kısacası ziyaretçiler, 'Orijinal Vücut Dünyası' ile insan vücudunun zarif formunu ve bedenin iç alanlarıyla dış oluşumunu keşfedecek. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında düzenlenen ve ilk kez açıldığı 1995 yılından bugüne kadar 60'tan fazla ülkede 30 milyondan fazla ziyaretçiye ulaşan sergisiyle von Hagens, insan vücudunun stres altında ve hastalık zamanında nasıl kırılgan olduğunu ve sağlıklıyken de nasıl müthiş bir güce ulaştığını göstermeyi amaçlıyor. Kısacası ziyaretçiler, 'Orijinal Vücut Dünyası' ile insan vücudunun zarif formunu ve bedenin iç alanlarıyla dış oluşumunu keşfedecek. 'Orijinal Vücut Dünyası-Yaşam Döngüsü'nde sergilenen cesetler ve beden parçaları, vücutlarını bağışlayan gönüllülerden oluşuyor. Ziyaretçilerin tüylerini diken diken eden eserler, bir anlamda insanın kendisiyle karşı karşıya kalmasını sağlayarak kişiye unutulmaz bir deneyim sunuyor. Vücutlarını bağışlayan kişilerin bedenlerinin ve iç organlarının halka sunulduğu tek insan anatomisi sergisi niteliğini taşıyan 'Orijinal Vücut Dünyası-Yaşam Döngüsü' 11 Haziran Cuma gününden itibaren Antrepo 3'te ziyarete açılacak. 17 Aralık Cumartesi gününe kadar açık olacak serginin biletleri Biletix'ten ve Antrepo 3 gişelerinden satışa sunuluyor. Bu serginin mimarı Dr. Gunther von Hagens'in kim olduğuna gelince... Bir hemofili hastası olan Von Hagens, çocukken bir yaralanma sonucu altı ayını hastanede geçirmek zorunda kaldı. Bu olay onda tıp bilimine karşı bir ilgi uyanmasına neden oldu. 1965'te Jena Üniversitesi'nde tıp okumaya başlayan von Hagens, bu yıllarda batılı haber kaynakları takip ederek politik konulardaki bilgisini genişletti. Varşova Paktı askerlerinin Çekoslovakya'yı işgaline karşı düzenlenen öğrenci gösterilerine katıldı. 1969 yılının Ocak ayında tatil yapan öğrenci görüntüsü altında Bulgaristan ve Macaristan'ı geçtikten sonra Çekoslovakya sınırından Avusturya'ya geçme girişiminde bulundu. İlk sefer başarısızlıkla sonuçlanan girişim, ikinci seferindeyse tutuklanarak iki yıl hapis cezası almasıyla son buldu. 1970'te serbest kalmasının ardından tıp çalışmalarına Lübeck'te devam etti ve 1975 yılında Heidelberg Üniversitesi'nden doktorasını aldı. Orada 22 yıl boyunca Anatomi ve Patoloji Enstitüleri'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Dr. von Hagens en çok cesetlerin korunmasıyla ilgili 1977 yılında geliştirdiği bir sistem ile tanındı. 'Plastination' adını verdiği bu tekniğin patentini 1978 yılında aldı. 'Plastination', ilk 20 yıl boyunca, tıbbi çalışma için ufak numuneler saklamak amacıyla kullanılıyordu. 90'ların başında von Hagens, giderek geliştirdiği bu yöntemi tüm vücudun parçalarında kullanmaya başladı. Her parçanın hazırlanması 1500 adam-saat sürüyordu. Von Hagens, bu parçalardan oluşan ilk sergisini 1995 yılında Japonya'da açtı. Bunu izleyen iki sene içinde von Hagens, 'Body Worlds' ismini verdiği sergisini geliştirerek 'Plastination' işleminden geçirdiği ölü insan bedenlerini adeta poz vermiş yaşayan insanlar şekline sokmaya başladı. Pek çok tartışmaya sebep olan sergi, dünyanın 60 ülkesini dolaştı. Ölü insan bedenlerinin sergilenmesine, dini gruplar tarafından, insan bedenine saygısızlık teşkil ettiği gerekçesiyle, karşı çıkıldı. Birbirini izleyen dört sergiden oluşan 'Body Worlds' projesi, toplamda 30 milyondan fazla kişi tarafından görüldü. 'Body Worlds' sergisine numuneler üretmek için, von Hagens dört farklı ülkedeki beş laboratuvarda toplamda 340 kişi çalıştırıyor. Branşlarına göre kategorize edilen bu laboratuvarlardan Çin'de bulunanı hayvan numuneleri üzerine odaklanmış. Burada yapılan zürafa 'heykeli' serginin üçüncü ayağında gösterildi. Zürafanın bitmesi tam 3 yıl sürdü. Bu da, bir insan bedeni hazırlamak için gereken zamanın yaklaşık 10 katı... Zürafanın yerinden oynatılması içinse 10 kişi hazır bulundu, çünkü 'plastination' işleminden sonra, diğer tüm numuneler gibi, zürafa da orijinal ağırlığına ulaşmıştı. 'Body Worlds', 2006 yapımı 'Casino Royale' filminde Miami'de düzenlenen bir sergiymiş gibi gösterildi. Hatta filmde, James Bond'un kötü adamlardan birini öldürdüğü sahnede von Hagens de bir tur rehberi olarak gözüktü. Von Hagens, 'Body Worlds'un yaratıcı yönetmenliğini de yapan Dr. Angelina Whalley ile evli. 1975 yılında ilk evliliğini Dr. Cornelia von Hagens ile gerçekleştiren bilimadamının bu evliliğinden üç çocuğu var. Von Hagens aynı zamanda ilk eşinin soyadını kullanmaya devam ediyor. Dr. Gunther von Hagens'in bir diğer ilginç özelliği de toplum içinde her zaman fötr şapka kullanması... Doktorun bu alışkanlığı, ünlü ressam Rembrandt'ın 'The Anatomy Lesson of Dr. Nicolas Tulp' (Dr. Nicolas Tulp'un Anatomi Dersi) isimli tablosuna dayanıyor. Bu eserde resmedilen anatomistin giydiği şapkanın, onu Rönesans döneminin toplumsal normlarından sıyırdığı düşünülüyor. En büyük hayalinin insan anatomisinin kalıcı olarak sergileneceği bir 'İnsan Müzesi' açmak olduğunu belirten von Hagens, ölümünden sonra vücudunun 'plastination' işleminden geçmiş parçalarını çeşitli üniversitelerine bağışlamak istiyor. Böylece öldükten sonra hayattayken yapamadığı bir şeyi başaracağını düşünüyor: aynı anda birkaç yerde birden öğretmek!