Döneminin en büyük, en lüks gemisiydi. İlk yolculuğuna çıkacağı açıklandığında geminin Southampton-New York arasındaki ilk seferine katılan 'şanslı' insanlar arasında olabilmek için dünyanın sayılı zenginleri, kontesler, lordlar biletleri adeta kapıştı. Geminin en alt bölümündeki 3'üncü sınıf kamaraların bileti bile bugünün parasıyla 1000 dolardı.
Yolculuğun 5'inci gününde 14 Nisan 1912'de saat 23:30'da dev gemi bir buzdağına çarptı. Batması 3 saat sürdü. Kurtulanların çoğu 1'inci ve 2'nci sınıf kamara yolcularıydı. Çünkü 3'üncü sınıf kamaraların kapıları kilitlenmişti ve bu kabinlerde kalan yolcuların üçte ikisi gemiyle birlikte suya gömüldüler.
İşte o 3'üncü sınıf kamaralardaki yolculardan 5'i Bingöl'ün Kiğı ilçesinden Kanada'ya ulaşmaya çalışan Osmanlı pasaportu sahibi 5 Ermeni'ydi. Kanada'da kendilerine yeni bir hayat kurmak için Anadolu'dan ayrılan 20'li yaşlarındaki Neshan Krekorian, Orsen Sirayanian, Ortin Zakarian, David Vartunian ve Mapriededer Zakarian önce Bingöl'den Marsilya'ya gitti.
Ancak Amerika'ya ulaşabilmek için gemi bulamıyorlardı. Bir Fransız seyahat şirketinin ilanlarında Titanik'i gördüler. Fakat bu kez de 'bilet yok' yanıtını aldılar. O kadar yoğun talep vardı ki seyahat şirketinin görevlileri rüşvet almadan bilet satmıyordu. Çaresiz bir miktar rüşvet vererek 7 sterlinlik (Bugünkü parayla 1000 dolar) 3'üncü sınıf biletini aldılar.