5. Gate Tower binası
Osaka'daki bu binada 16 dükkan bulunuyordu. Hükümet bir otoyol projesi geliştirmişti ve yol tam bu binanın olduğu yerden geçiyordu. Ancak binanın sahibi binayı terketmeyi reddetti. En sonunda yolun binanın içinden geçmesine karar verildi ve öyle da yapıldı. Bu yüzden binanın 4 katı artık yok.
4. Nakagin Kapsül kulesi
II. Dünya Savaşı'nda ve 1970'e kadar olan dönemde Japonya ekonomisi hızlı bir biçimde büyürken ülkede de önemli bir kültürel gelişim yaşandı. Bu dönem boyunca mimaride de "metabolizm" denilen bir hareket hakim oldu. Biyolojiden esinlenen bu hareketle binalar yaşayan organizmalarmış gibi dizayn edildi.
Metabolizm'in en ilginç örneklerinden birini Nakagin Kapsül Kulesi oldu. Tokyo'da Shimbashi'de 1972'de inşa edilen binada 140 kapsül bulunuyor. Bu 140 kapsül bağlantılı iki kuleye adapte edilmiş. Her kapsül bir daire. Buzdolabından fırına kadar bütün ev içinde gerekli aletler kapsülün bir duvarına monte edilmiş. Öte yanda ise küçük bir pencere ve bir yatak bulunuyor. Kapsüllerin hareket etmesi ya da yeni kapsüller eklenebilmesi maliyetli olduğundan gerçekleştirilememiş ancak teoride mümkün kılınmış.
3. Glienicke Köprüsü
Soğuk savaşın en önemli ikonu Berlin Duvarı'ydı. Bununla birlikte duvarın 27 kilometre güney batısında çok daha az bilinen bir başka tarihi sembol bulunuyordu. O da Glienicke Köprüsü'ydü. Demir köprü, Havel Nehri üzerine kurulmuştu ve Batı'daki Potsdam ile Doğu Berlin'i birbirine bağlıyordu.
1907'de inşa edilen köprü Almanya tarihinde önemli bir rol oynadı. Özellikle Berlin ikiye ayrıldıktan sonra iki Berlin arasındaki tek buluşma noktası haline geldi. Öyleki Glienicke Köprüsü özellikle ele geçirilen casusların karşılıklı değişiminde kullanılıyordu. Bu yüzden buraya "Casuslar Köprüsü" de deniyordu.