5 Kasımda çok eğlenceli bir film giriyor vizyona. Adı Vay Arkadaş: Manik, Tik, Dildo… Gerçi bunu şimdilik sadece fragmanı izleyerek söyleyebiliyoruz, ama filmin o kadar kaliteli bir oyuncu kadrosu var ki hayal kırıklığına uğramak pek zor görünüyor. Yine de film hakkında biraz daha tiyo almak için vizyon öncesi yönetmen Kemal Uzun ve başrol oyuncuları Fırat Tanış, Mete Horozoğlu ve Ali Atay’la konuşmayı uygun bulduk. Bakalım yanıtlar merakınızı köreltecek mi?
Kemal Bey, öncelikle sizinle başlamak istiyorum. Bu sizin ilk filminiz. Nasıl sinemacı olduğunuzu ve bu filmi çekmeye nasıl karar verdiğinizi anlatır mısınız? Filmin çekim öyküsü nedir?
"Ben zaten mesleğe duayen bir sinemacı olan Ertem Eğilmez'le başladım. Asistanlık dönemim bir okul olarak kabul ettiğim Arzu Film'de geçti. Ertem Eğilmez'in öğrencisi olmam bile sinemayı tercih etmem için başlı başına bir sebeptir."
"Yapımcı arkadaşım Ahmet Kayımtu ile birlikte çalıştığımız yıllardan beri bir sinema projesi hayalimiz vardı. Gümüş ve Genco gibi projeleri de Ahmet'le birlikte gerçekleştirmiştik. Gümüş dizisinin Arap ülkelerinde çok tutması üzerine Dubai MBC televizyonundan dizinin devamı niteliğinde çekilmesi istenen bir film teklifi aldık. Tam o projeyi hayata geçirecekken meşhur Ortadoğu Krizi ve ardından da bütün dünyayı etkileyen mali kriz patlayınca iş askıya alındı. Biz de bu proje için biriktirdiğimiz tüm hırsımız, hevesimiz ve potansiyelimizi “Vay Arkadaş – Manik, Tik, Dildo”ya yönelttik."
"Bu film tam anlamıyla bir "gönül işi” oldu. Oyuncusuyla, setçisiyle, çaycısıyla, teknik ekibiyle herkes elini taşın altına soktu. İş ve özel dostluk ilişkileri sayesinde de projeye çok destek sağladık. Çok zor şartlar altında gerçekleştirdiğimiz bu filmden umarım seyirci de memnun kalır."
Aslen oyuncusunuz. Oyunculuğa devam edecek misiniz, yoksa kariyerinizi tamamen yönetmenliğe mi kaydırmak niyetindesiniz?
"Ben oyunculuk defterini Dormen Tiyatrosu'nda 1995 yılında sergilenen "Kare As" oyunuyla noktaladım. Bu güne kadar birçok film ve dizide önemli roller oynamama rağmen oyunculuğu pek sevemedim. Hep mutfağıyla ilgiliydim işin. Kendim oynamasam, kendi oynadığım oyunların bile TV rejilerini yapmak isterdim hep. Nitekim birçok tiyatro oyununun da TV versiyonlarını çektim sonradan.
Bundan sonraki kariyerime de aynı şekilde TV dizileri ve sinema filmleri ile devam etmeyi düşünüyorum."