Çocukluğunda Mustafa Kemal’le vals yapmış. Büyükada’da sürgünde olan Troçki, teknesiyle balık tutarken yanına kadar yüzmüş. Nazım Hikmet’i küçükken birkaç defa görmüş. Sait Faik ile rakı içmiş. Üniversitede Halide Edip’in asistanlığını yapmış. Sabahattin Eyüboğlu ile İngilizceden kitaplar çevirmiş. Küçükken Ahmet Haşim ile oldukça yakın olmuş. Yaşar Kemal’le Paris sokaklarını dolaşmış. Küçük bir kahvehanede neyini üflemekte olan Neyzen Tevfik’e rastlamış ve onunla konuşma fırsatı bulmuş. Aziz Nesin ile güzel bir arkadaşlık, Mehmet Ali Aybar ve Behice Boran’la bir yarım yüzyıl dostluk kurmuş...
İşte Orhan Veli, Cevat Şakir, Abidin Dino gibi devrin pek çok aydın ve yazarıyla bir ömür geçiren, çevirdiği kitaplara yazdığı önsözler kitabın ününü aşan, Thomas More’dan sevgilim diye bahseden ve 85 yaşında ölmeden önce yaşamının son yıllarında anılarını kaleme alırken, “Benim gibi bir kocakarının anılarını kim merak eder ki” demesine rağmen, kitabı uzun süre ‘best seller’ listesinin en tepesinden inmeyen, İngiliz edebiyatının Türkiye’deki otoritesi Mina Urgan’ın kitaplara sığmayan hayatı...
DERLEYEN: ZELİHA ALAGÖZ TEMİZ