80 yıldır kâinatın tüm seslerine açık

Türkiye'nin gururla ve heyecanla beklediği İstanbul Havalimanı'nın açılış töreninde; grubuyla gümbür gümbür bir konser veren, dünya müziğinin en önemli Türk markası, ritmin büyük ustası Okay Temiz'le, hayatın ve 'Türkiye'nin ritmi'ni konuştuk Konuşurken aynı hattı takip eden bir iç ritmi yok... Anlattığı mevzuya göre r'lere daha çok basıyor mesela. Bazen yumuşuyor r'ler... Ses tonu yükseliyor, nefes alış verişi artıyor. Tatlı bir heyecan, dizginlenemez bir canlılık... 'Hiper'den de öte bir aktivite! Sohbetin içeriğinin tansiyonu düştüğünde sakinleştirici bir tona bürünüyor sesi. Huzur veriyor, yol gösteriyor. Elleri ise bir saniye bile boş durmuyor. Gözlüklerini temizliyor, arada tırnaklarına bakıyor, piposunu ateşliyor, yüzüğünü ovuyor. 80 yıldır 'kainatın tüm seslerine' açık; günlük hayatta da müziğinde olduğu gibi! Renkli, farklı, ritmi sürekli değişen ama değişen her ritmi ustaca yakalayan hatta üzerinde çeşitlemeler yapan, bilinenden doğaçlamaya doğru giden bir üslubu var. Evrensel müzikten bahsediyorsak, bu coğrafyanın; Türkiye'nin en büyük gurur kaynaklarından biri olan büyük perküsyon üstadı, hatta biz söyleyelim; 'ses tasarımcısı', besteci Okay Temiz karşımızda oturan kişi. 80 yaşında bir müzik çınarı... Sayısını hatırlamayacağı kadar albümü var. Dünyanın hemen hemen her ülkesinde toplam 5 binin üzerinde konser verdi. Kendi tasarımı olan enstrümanlar dışında, aklınıza gelebilecek her türlü, her kültürden vurmalı çalgı onun sihirli parmak ve bileklerinde, ona özgü bir tat veriyor. Birleştiriyor, kaynaştırıyor. Son olarak, Türkiye'nin heyecan ve gururla beklediği İstanbul Havalimanı'nın açılış töreninde grubuyla sahne alan ve kendi tabiriyle 'ortalığı gümbür gümbür' sallayan ritmin büyük ustası Okay Temiz için müzik hayatın, doğanın içinde zaten: '10 seneden fazla çiftçilik yaptım ben. Çatalcalıyız. Ama büyük bir aile olmadığımız için devam ettiremedik. Sonra Ankara'ya göçtük. Toprağın, ağacın, otun, traktörün; doğalın ve mekaniğin ne olduğunu öğrenerek büyüdüm. Bu yıllar sonra müziğime de yansıdı. Traktör gürültüsünün kendi içindeki ritmini, topraktan gelen fısıltıyı, gökyüzünün sadece kalbini açana söylediği şarkıları dinleyerek büyüdüm...' Ultra, mega ve dahi mega starlarımız yıllardır dünyaya açılma hayali kura dursun, bugün dünyanın herhangi bir müzik mağazasında bir World Music (Dünya Müziği) ya da caz standında mutlaka bir Okay Temiz CD'si ya da plağı görebilirsiniz. Tasavvuf müziğinin, özellikle Mevlevi kültürünün biricik sazı neyi dünyaya tanıtan isimlerden biridir ayrıca Temiz. 70'lerin sonunda, Türk Müziği'nin büyük neyzenlerinden Aka Gündüz Kutbay'la kaydettiği Zikir adlı plak Batı'ya, tasavvufun derin dünyasını, dönemine göre epeyce ileride olan bir deneysellikle anlanmıştır. Doğu'ya ait bütün aksak, Batı'ya epey ve farklı gelecek ritimleri; cazın, dünya müziğinin kalıplarına dikiş izi göstermeden teğellemiş ve bir dünya müzisyeni olarak kabul görmüştür. Türkiye'de keşfettiği iyi müzisyenlerle birlikte çıktığı dünya turneleri ve verdiği yurt dışı konserleriyle bir nevi kültür elçiliği de yapmıştır. Temiz'in verdiği, 'iç ritmimiz'i korumak için kısa ve evladiyelik bir tavsiyeyle bitirelim: 'Dijitalleşme, hayat gailesi, trafik, kaos hayatın ritmini bozdu. İç ritmimizi korumak için sanata, müziğe ve bazen sessizliğe ihtiyacımız var. Ritim bozulduğu zaman müzik durur. İç ritmimiz bozulduğu zaman ruh bozulur. Ruhumuzu gerçek müzikle besleyelim...' 'BAŞKANIMIZ SANATÇIYA SAYGILIDIR' Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la, İstabul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden beri süregelen bir dostluğumuz var. Sanata, sanatçıya her zaman saygılı, müziğe ilgili, ön yargısı olmayan bir insandır. İstanbul Havalimanı Açılış Konseri'nde yapılan tercih de Türkiye'de bir şeylerin, kültürel anlamda geliştiğinin işaretlerini veriyor aslında. Müziğe, gerçek müziğe, sanata değer verirsek dönüşürüz, birleşiriz... . Müziğimdeki farklı seslerin birleşimi, harmanı; aslında hayatta da uygulayabileceğimiz bir arada, huzurla yaşama formülü...' GÜMBÜR GÜMBÜR BİR KONSER İstanbul Havalimanı Açılış Konseri bizim için çok önemliydi. Düşünün; orası dünyadan her milletin gelip geçeceği bir yer. Öyle bir müzik olmalıydı. Her renkten... Fantastik! Ben yıllardır müziğin, ritmin -ama gerçek olanının- içindeyim. Öyle bir repertuvar çıktı. Ama maalesef, üç gün önce haberimiz oldu. En az altı ay çalışmak isterdim öncesinde. Ama müthiş, gümbür gümbür, dünyanın bütün seslerini duyurduğumuz bir konser oldu.