Her sezon değişen trendler arasında modayı takip etmek hepimizi yoruyor. "Ne yapalım, yapacak başka bir şey de yok ki..." dediğinizi duyar gibiyim. Oysa moda, içinde bulunduğu bu çıkmazdan kurtulmak için her geçen gün daha da artan oranda sanatın kapısını çalıyor. Modaevlerinin modern sanat galeri kurmaları, mağazalarını sanat eserleriyle donatmalarını bir yana bırakıyorum. Her geçen gün daha fazla marka, modaevi ve tasarımcı sanatçılarla işbirliği yaparak yepyeni koleksiyonlara imza atıyor. Ve bu sayede sahip olduğunuz ve giydiğiniz kıyafetin anlamı da kat ve kat artıyor.
DALI İMZALI ELBİSE
Aslına bakarsanız bu işbirliklerinin tarihi çok eskilere kadar gidiyor. 1937 yılında Elsa Schiaparelli'nin tasarladığı elbisenin üzerine Salvador Dali'nin resim yapması bu işbirliklerinin miladı olarak kabul ediliyor. Tracey Emin ve Longchamps markasının kapsül koleksiyonu, Damien Hirst ve Alexander McQueen'in hazırladığı koleksiyon, 2003 yılında Louis Vuitton ve Takashi Murakami'nin özel aksesuvar koleksiyonu moda dünyasının başını döndüren işbirlikleri arasında sayılıyor. Ve her geçen gün bu işbirliklerine bir yenisi daha ekleniyor.
Yani modaevleri ve markalar modanın bu yıpratıcı hızına ünlü sanatçılarla yapılan kapsül koleksiyonlarla direniyor. Son olarak Türkiye'de de bu işbirliklerine bir yenisi eklendi. Twist markası, dünyaca ünlü Japon sanatçı grubu Dirty Workers Studio (DWS) ile bir kapsül koleksiyon hazırladı. Marka bununla da yetinmedi Japon sanatçılar ve moda severleri bir araya getirmek için özel etkinlikler düzenledi.
EGE KIYILARINI GEZİYORLAR
Sanatla modayı buluşturan ve sizlere de kişiselleştirilebilen tasarımlar yapmanızı sağlayan bu etkinlik 3 Temmuz'da İstanbul'da start aldı. Ve Japon sanatçılar bir karavanla Ege sahillerini gezmeye başladı. Ben Bodrum'daki etkinliği deneyimleme fırsatı yakaladım. Ve ekipten Cota Mori, Wini Greeni ve Midori Arai ile tanışma fırsatı yakaladım. Ekibin dördüncü üyesi Kaoru Iwamoto diğer işleri takip etmek için Japonya'da kalmış... "Peki ne mi yapıyor bu sanatçılar?"... Gerçekten de benim gibi resme meraklıysanız deneyimlemeniz gereken bir şey... Renkleri karıştırıp sadece size özel bir şekil tasarlıyorlar ve ardından da o şekiller kıyafetlere özel bir yöntemle uygulanıyor. Yani ebrudan ilham alan bir teknikle kıyafetlere bambaşka bir ruh veriyorlar. Cirque du Soleil başta olmak üzere dünyaca ünlü birçok grupla çalışan ve esas şöhretlerini yaptıkları vücut boyama çalışmalarıyla kazanan bu Japon sanatçıları bulmuşken sanat ve moda üzerine konuştuk...
SANATÇIYI DESTEKLİYORSUNUZ
- Instito Marangoni'de moda eğitimi almış, Alexander McQueen'de tasarımcı olarak çalışmışsınız. Şimdi de tasarımlarınız bir Türk markası sayesinde kıyafetlere dönüştü. Nasıl bir his?
- Wini Greeni: Size ait çizgilerin, desenlerin bir başkasının üzerinde olması inanılmaz mutluluk verici. Moda kariyerimin ardından dövmeler üzerinde de çalıştım. Ancak vücut boyama teknikleri ve insanın bir tuval olabilmesi bana çok heyecan verici geldi. Şimdi de vücut desenleri üzerinde çalışırken bir anda desenlerimi ve renklerimi tekrar moda alanında görüyor olmak çok güzel bir duygu.