ABD'nin New Jersey eyaletinde yaşayan bir adam yengeç avlamaya gitti, ölümden döndü. 60 yaşındaki Angel Perez, ölümcül bir bakteriyel enfeksiyona maruz kaldı. CNN International'ın haberine göre; Perez, 2 Temmuz'da Maurice Nehri'ne yengeç avlamaya gitti. Ertesi gün, şişmiş bacağında ağrı hissetmeye başladı. Acil servise giderek, antibiyotik aldı. Ancak belirtiler gitgide daha da kötüleşmeye başladı. Bacaklarında birden yaralar oluştu ve halüsinasyon görmeye başladı. caklarında yaralar geliştirdi ve halüsinasyon başladı ve böbrekleri çalışmamaya başladı. Uzmanlar, Perez'de et yiyen bakyeri tespit etti. Vibrio vulnificus türü bir bakteri tespit edilen adam ölümden döndü. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, bu bakterilerin ülke çapında yılda yaklaşık 205 enfeksiyona neden olduğunu tahmin ediyor. Ajansa göre de bazı vakalarda kollar veya bacaklar kesilebiliyor ve vakaların yüzde 15 ila yüzde 30'u hayatını kaybedebiliyor. Perez'in kızı Dilena Perez-Dilan, babasının bacağının kahverengi ve siyahımsı bir renge dönüştüğünü söyledi. Enfeksiyonun hem kollara hem de bacaklara yayıldığını kaydeden Perez-Dilan, 'Seçimin hayattan veya uzuvdan yana olduğunu birçok kez duymuştum' diye konuştu. ABD'nin New York eyaletinde yaşayan 61 yaşındaki bir avcı, avladığı sincabın beynini yedikten sonra deli dana hastalığından muzdarip olarak hayatını kaybetti. İngiliz gazete Daily Mail'de yer alan habere göre; yaşamını yitiren adam, bilişsel becerilerde azalma ve yürüyememe gibi şikayetler yaşamaya başlayınca bir sağlık merkezine gitti. Hasta adam, dejeneratif bir beyin bozukluğu (Creutzfeldt-Jakob hastalığı) tanısı aldı. Uzmanlar, bunun deli dana hastalığından kaynaklandığını söyledi. Ancak, doktorlar kısa süre sonra adamın ölümüne neden olan şeyin kontamine olmuş etten kaynaklanmadığını anladı. Ailesi, avlamayı seven adamın son zamanlarda sincap beyni yediğini söyledi. Ancak hastalığın sincabın etinden mi yoksa beyninden mi geçtiği henüz bilinmiyor. Raporun bulguları, 4 Ekim'de, enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının yıllık toplantısı olan Live Science'da sunuldu. Andrew Shilliday, sistemik skleroz adı verilen bağışıklık sistemi rahatsızlığı yüzünden kabusu yaşadı. Vücudunda döküntü şikayetiyle doktorun kapısını çalan Shilliday'da sistemik skleroz tespit edildi. Talihsiz adamın el ve ayak parmakları birden siyahlaşmaya başladı, onu neredeyse ölüme götürecek olan kangrenanlaşıldıktan sonra da el ve ayak parmakları kesildi. Uzmanlar, hastalığın belirtilerine karşı uyanık olmak gerektiği konusunda uyarıyor. İngiliz gazete Daily Mail'de yer alan habere göre; sistemik skleroz, bağ dokusunun kalınlaşmasına neden olarak, kan akışını yavaşlatarak, kangreni tetikliyor. Shilliday, hayatını alt üst eden bu hastalık yüzünden hayatının sekiz ayını hastanede geçirdi. Parmakları kesilen Andrew Shilliday, yeniden yürümeyi öğrenmek zorunda kaldığını belirtti. 'PARMAKLARIMIN RENGİ DEĞİŞMEYE BAŞLAYINCA...' Hastalığı hakkında açıklama yapan Shilliday, 'El parmaklarımın ve ayak parmaklarımın renginin değişmeye başladığını görünce, durumumun ciddi olduğunu anlamıştım' dedi. Gayda sanatçısı olan Andrew Shilliday, 'Çok fazla acı çektim, işlerin iyiye gitmeyeceğini düşünmüştüm. Tam zamanlı olarak gayda dersleri veriyorum ve bu benim geçim kaynağımdı. Bir daha asla gayda çalamamaktan ve gayda çalmayı öğretememekten çok korktum' dedi. Yeniden yürümeyi öğrenen Shilliday, gayda tutkusundan asla vazgeçmedi ve kendisi için özel geliştirilmiş gayda sayesinde eski günlerine geri döndü. ABD'nin Teksas eyaletinde yaşayan Jeannette LeBlanc isimli kadın, pazardan aldığı çiğ istiridyeleri yiyince olanlar oldu. News.com'un haberine göre; çiğ istiridyeleri yiyen LeBlanc'ın 48 saat sonra, durumu kötüleşmeye ve bacaklarında yaralar oluşmaya başladı. Yediği 24 çiğ istiridyeden sonra Vibriyoz teşhisi konulan talihsiz kadın, hastalıkla 21 gün savaştıktan sonra sonra hayatını kaybetti. Uzmanlar, bu hastalığın belirtilerinin ishal, mide bulantısı, ateş ve titreme olduğunu söyleyerek, daha çok sıcak aylarda olabileceğini açıkladı. Çiğ veya az pişmiş deniz mahsülleri veya deniz suyuna maruziyetin de et yiyen bakteriaçısından risk yarattığını söylediler. The New England Journal of Medicine'ın sayfasına taşıdığı bu hasta, çiğ denizi ürünü tükettikten 12 saat sonra elinde bir ağrı hissetti. Tip 2 diyabet ve hipertansiyon hastası da olan talihsiz adam ağrı uzun süre geçmeyince hastanenin yolunu tuttu. Et yiyen bakteri tespit edilen adama tedavi uygulandı. Chonbuk National University Medical School'dan Dr. Karen Wong, hastalığın bulaşmasından 25 gün sonra talihsiz adamın elinin kesildiğini açıkladı. Dr. Karen Wong, 'Deniz suyuna ya da kontamine olmuş çiğ, az pişmiş deniz ürünlerinin tüketimine bağlı olarak bu tür cilt enfeksiyonları gelişebilir. Kronik karaciğer hastalığı ve kanser de dahil olmak üzere immün yetmezliği olan hastalarda enfeksiyon ve komplikasyon riski artar' dedi. Daha önce benzer vakalarda ise et yiyen bakteri bakın neyden bulaştı... ABD'nin Wisconsin eyaletinde yaşayan bir adam, sadık dostunun küçük bir dil darbesi ile neredeyse hayatını kaybediyordu. Çoğumuz sahiplendiğimiz köpekleri çocuğumuz gibi sevebiliyoruz. Hatta bazen bu yüzden evcil hayvanlarımızla ne kadar içli dışlı olduğumuza dikkat edemeyebiliyoruz. Amerika'nın Wisconsin eyaletindeki bir adam, neredeyse sevimli dostunun masum bir yalaması yüzünden canından oluyordu. HEM KOLLARI HEM BACAKLARI KESİLDİ Manteufel, ateş, kusma ve ishal gibi grip benzeri belirtiler yaşamaya başladı. Kollarında ve bacaklarında da çürükler meydana gelince soluğu acil serviste aldı. Talihsiz adamda kapnocytophaga canimorsus adı verilen bakterinin kan enfeksiyonuna sebep olduğu belirtildi. Uzmanlar, kapnocytophaga canimorsus bakterisinin sağlıklı kediler ve köpeklerin tükürüklerinde bulunduğunu, ancak bağışıklık sistemi baskılanmış insanlarda enfeksiyona yol açabileceğini kaydetti. Köpeğinin bacağını yalaması sonucu bu hale gelen Greg Manteufel'in kolları ve bacakları kesildi. Üstelik burnu da çürüyen talihsiz adamın burnundan da operasyon geçireceği açıklandı. BAKTERİLER İNSANLARA YALAMA YA DA ISIRIKLARLA BULAŞABİLİR Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH)'ne göre; kapnocytophaga canimorsus adı verilen bakteri, sağlıklı köpeklerin ve kedilerin tükürüğünde bulunuyor. Japonya'da 2014'te yapılan bir araştırma, bu bakterilerin köpeklerin yüzde 69'unda, kedilerin de yüzde 54'ünde bulunduğunu ortaya koydu. Bakteriler insanlara ısırık ya da yalama yoluyla bulaşabiliyor. Yapılan açıklamaya göre; çoğu insan, bu bakterilerle enfekte olsa bile herhangi bir semptom görülmeden hayatına devam ediyor. Fransa'da yapılmış 2003 tarihli bir çalışmaya göre ise; bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde bu bakteriler ağır hastalıklara sebep olabiliyor. Çin'de yaşayan anne ve oğul, yedikleri çiğ kırkayaktan sonra hastanelik oldu. İngiliz gazete Daily Mail'de yer alan habere göre; kırkayağı yedikten sonra baş ağrısı ve sertleşmiş boyun şikayetleriyle hastaneye giden anne ve oğula hemen tedavi uygulandı. Kırkayağı çiğ yiyen anne (78) ve oğlunda (46) ölümcül menenjit gelişti. Doktorlar, kırkayakta beyne girebilen ve iltihaplanmaya neden olabilen sıçan akciğer solucanı olarak adlandırılan bir parazit olduğunu söyledi. Uzmanlar, kırkayağın içindeki parazitin hastalığı tetiklediğini belirterek, bu tip parazitlerin salyangoz ve sümüklü böceklerde de bulunduğuna dikkat çekti. Anti-parazitik ilaç tedavisi uygulanan anne ve oğul 15 gün sonra sağlığına kavuştu. Kırkayak, geleneksel Çin tıbbında kurutulmuş olarak kullanılıyor ancak çiğ olarak tüketilmesi önerilmiyor. Alex Lewis, uzuvlarını ve dudaklarını ölümcül bir enfeksiyon yüzünden kaybetti. 2013 yılında et yiyen bakteri yüzünden kollarını, bacaklarını ve dudaklarını kaybeden 38 yaşındaki Lewis'in hayatı birden kabusa döndü. Kangren yüzünden yüzünün bir kısmı ve dört uzvu da kesildi. Daily Mail'de yer alan habere göre; evli ve bir çocuk babası olan Lewis, hayata bağlanabilmek için çok uzun yollardan geçti. Hayat arkadaşı Lucy Townsend, onu bu zorlu süreçte hiç yalnız bırakmadı. Alex'in elini hiç bırakmadı. Lewis, kesilen uzuvlarının yerine takılan protezler takıldığında çok zor günler geçirdi. Protezler takıldı, onları kullanmaya başladı, dudakları olmadığı için öncelerde plastik ağızlık yapıldı. Ardından görüntüsünün daha normal görünmesi için omuz derisinden dudak yapıldı. Lewis, tek bir deri parçasıyla hem üst hem de alt dudakların bir kerede kaplanması için ameliyat edilen ilk kişi. Dikilen dudakların daha doğal görünmesi için bir de kalıcı makyaj yapıldı. Lewis, dudaklarına yapılan bu dokunuşun ardından hayatının değiştiğini ifade etti. Deri grefti ve tıbbi dövmenin, küçük oğluyla ilişkisini yeniden inşa etmesine izin verdiğini söyledi.