İsimlerini, 13'üncü yüzyılda kurulan Bacıyan-ı Rum'dan (Anadolu Kadınlar Birliği) alıyorlar. Sufi ve mistik müzikler çalan Bacıyan grubu, insanın kadim kendini arayış öyküsünü müzikle sürdürüyor...
İsimleri ve hayat felsefeleri, Anadolu'da 13. yüzyılda kurulduğu bilinen Bacıyan-ı Rum'dan geliyor (Anadolu Kadınlar Birliği)... Anadolu tasavvuf hareketi içinde çok önemli bir yere sahip bu birlik. Ahilik teşkilatıyla aynı dönemlere denk geliyor kuruluşu...
Bahsettiğimiz bir müzik topluluğu... İsimleri Bacıyan (Bacılar) Anadolu'nun ve dünyanın farklı coğrafyalarının sufi müziklerini araştırıyor, çalıyorlar. Hem müziğe, enstrümanlarına olan saygıdan, hem de geleneğe ve ruha dokunmak için belki, konserlerini genellikle yerde oturup veriyorlar. Onları dinlerken zamandan, mekandan kopup kendi iç dünyanızla baş başa kalıyorsunuz...
Çeng, rebap, kopuz, tar, erbane gibi kadim enstrümanlar kullanıyorlar... Aslı Büyükköksal (keman-vokal), Hande Başaran (rebap, çeng, cura, vokal), Melike Doğan (bendir-erbane-vokal), Seda Seyrek (kopuz-vokal), Zainap Lax (tar, çeng, vokal), Ezgi İçöz (bendir), Yarden Cohen'den (ut-vokal) kurulu topluluk Anadolu ilahilerinden deyişlere, Farsça ve hatta İbranice mistik-sufi müziklere kadar geniş bir repertuvara sahip...
RUH ALIŞVERİŞİ
Topluluktan üç kişiyle İstanbul'da görüştük. Röportajımıza Seda Seyrek, Hande Başaran ve Aslı Büyükköksal katıldı. Diğerleri başka şehirlerde ve ülkelerdeydi. Aralarında mesafeler de olsa konserlerde bir araya geliyorlar... Ruh alışverişlerini kaybetmiyorlar.
Seda Seyrek grupta kopuz, cura çalıyor, vokal yapıyor. Aynı zamanda İngilizce öğretmeni. Grup 2017'den beri birlikte. Yalova'nın Gökçedere köyünde sufizm ve sufi müzik sevenlerin düzenlediği sema etkinliklerinde tanışmışlar. Orada henüz grup oluşmadan, isimleri de yokken birlikte çaldıkları bir video Bacıyan-ı Sema olarak sunulmuş. Zaten akıllarında ve ruhlarında Bacıyan-ı Rum kültürü varmış.