Melih Altınok'un köşe yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
"14-28 Mayıs'ı 2023'ün en önemli seçimi ilan edenler, 2023'ün en önemli zirvesi dedikleri Vilnius'taki NATO toplantısında da Türkiye'yi işaret ediyorlar.
Erdoğan'ın iki dudağının arasından çıkacaklara mahkûm olduklarının fazlasıyla farkındalar
Pentagon'un sesi Atlantik Konseyi isimli düşünce kuruluşunun, bayram değil seyran değil Türkiye'nin NATO'nun en güçlü 2. ortağı olduğunu hatırlatması bu çaresizliğin ifadesi. Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye'ye karşı koz olarak kullandıklarını itiraf ettikleri F-16'lar için açıkça "Verin artık şu uçakları Türklere" iması yapıyorlar.
Tek rakip ABD değil ki...
Tüm gözlerin çevrildiği Erdoğan zirve öncesi satranç turnuvasına katılmış Kasparov gibi, onlarca aktörle eş zamanlı maç yapıyor.
Yunanistan'la, Mısır'la, Körfez'le yeni masalar açıyor.
Macaristan'ı, Kosova'yı, Kafkasları ihmal etmiyor.
Ukrayna ile açtığı ikili masada olduğu gibi, tüm bu diyalog süreçlerinin diğer masaları devirmemesine de dikkat etmek zorunda tabii.
Birleşmiş Milletler'inden Moskova'ya kadar centilmenliğini alkışlamayan da kalmadı.
Kaybedenin yalnızca kaybetmekle kalmadığı bu ölümcül turnuvada en büyük kozumuz, temsilcimizin tüm rakiplerinden çok çok deneyimli olması.
Ya oyuncumuz, iki tur arası kalkıp Putin'e parmak sallayan Kemal Bey veya beraber kaybettiği ortaklarından herhangi birisi olsaydı? Yaşanacakları hayal edebiliyor musunuz?"
