Kaynayan kazan... Arapsaçı... Şamata... Bitmeyen çalkantı... Ayak oyunları... Trol savaşları... Cumhuriyet Halk Partisi'nden söz ediyoruz.
Ağzı olan konuşuyor.
Partinin içi... 17-18. yüzyıl Yeniçeri Ocağı gibi.
Genel Başkan Özgür Özel, partiyi iktidar yapacağını tekrarlayıp duruyor...
Fakat...
CHP'linin biri... Yoluna mayın döşüyor.
Diğeri... Ceketinin eteğini çekiyor.
Öteki... Ayağına çelme takıyor.
Trakyalıya, "İşler nasıl?" diye sormuşlar.
Yanıt vermiş:
"Aynı be ya."
CHP'de durum... Yıllardır aynı... Değişen bir şey yok... Sürekli iç çekişme... "Aynı be ya..."
BORÇLA SİYASET YAPMAK... ZOR
Mesut Yılmaz, Anavatan Partisi'ne Genel Başkan seçildi... Başbakan oldu... 1991... Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, Genel Başkan ve Başbakan olarak ilk konuşmasını yapıyor.
Aynı gün... Güniz Sokak- 31... Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel'in evi... Orta kat... Televizyon açık.
Mesut Yılmaz... "Kimseye borcum yok" diyor.
Demirel... Ekrana sesleniyor:
"Borcun çok... En başta da Turgut Bey'in eşine ve çocuklarına borcun var... İnkâr mı ediyorsun?"
O tarihte, Semra Özal ANAP'ın İstanbul İl Başkanı idi.
Çocuklarıyla birlikte... Mesut Bey'e destek vermişlerdi.
