Ölüm villalarında CHP'li başkanın imza oyunu! Büyükçekmece'deki rüşvet operasyonunda şok detaylar

İstanbul Büyükçekmece'de usulsüz yapılmasına CHP'li belediye tarafından rüşvet karşılığı göz yumulduğu iddia edilen 144 villadan oluşan 8.5 milyar liralık ölüm sitesinin hiçbir evrakına, aralıksız tam 30 yıldır koltukta oturan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün tarafından imza atılmadığı ortaya çıktı. Usulsüz işlere bütün imzaların, daha önce benzer bir rüşvet soruşturmasında tutuklanan Belediye Başkan Yardımcısı Nuraydın Sak tarafından atıldığı belirlendi. BİR MÜHENDİS İHBAR ETTİ İhbarda bulunan mühendise SABAH ulaştı. Can güvenliği endişesiyle İstanbul'daki işlerini bırakarak başka şehre taşınmak zorunda kaldığını belirten mühendis, açıklama yapmaya çekindiğini söyledi. BİLİRKİŞİ RAPORUNDA ÇARPICI TESPİTLER Usul ve mevzuat gereği yapılması gereken düşey enjeksiyon, fore kazıklar ve diğer hususlar yapılmadı. Yapılmayan bu imalatlarla ilgili olarak Belediye, Zemin Etüd Firmaları ve Yapı Denetim firmaları usul ve yasaya uygun şekilde gerek ruhsat, gerek denetim gerekse de birçok içerik itibariyle sahte rapor düzenlendi. İnşaat ruhsatları; zemin ve temel etüdü veri raporları ile geoteknik rapor, zemin iyileştirme raporu ve projeleri mevcut olmadan düzenlendi ve onaylandı. Ruhsat onay tarihinden sonra ve inşaat devam ederken, zemin araştırma sondajı sırasında çekilmiş birçok fotoğraf sonradan düzenlenmiş veri raporlarının içine kondu. Zemin sondajlarının kaba inşaatı tamamen bitmiş villa bahçelerinde yapıldığı tespit edildi. Usul ve yasaya uygun olarak yapılmadığı halde yapılmış gibi gösterilen zemin etüd ve diğer projelere dair evraklarda gösterilen değerler, Başsavcılığın yaptırdığı incelemedeki özellikle laboratuvar sonuçları ile uyuşmadı. Temel inşaatları tamamlanmasına rağmen iki aylık süreçte villa inşaatlarının temel yapılarının ve raporsuz olarak usulsüz birtakım zemin iyileştirme çalışmalarının büyük bir kısmı tamamlandı. ENJEKSİYON UYGULAMASI YAPILMIŞ GİBİ GÖSTERİLDİ 4 ayrı sondaj yapıldığında söz konusu zeminde kum ve kömüre rastlanmasına rağmen firma tarafından yapıldığı iddia edilen 64 ayrı sondajda söz konusu zeminde kum ve kömüre rastlanılmadığına dair rapor tutulmuş olduğu, söz konusu sondajlarda kum ve kömür yerine kil tabakaya rastlanıldığına dair 'bölgedeki kumlu kil birimde sıvılaşma riski beklenmemektedir' şeklinde rapor tutulduğu gibi raporda kil tabaka denildiğinden dolayı sıvılaşma analizinin yapılmadığı, oysaki bilirkişilerce yapılan analizde zeminin sıvılaşabilir olduğuna dair laboratuvar sonuçlarının olduğu belirlendi. Bazı sondajların fotoğraflarının kamyon fotoğraflarında aynı nokta farklı açılardan çekilmiş ve ya aynı fotoğraf konulmuş olduğu, dolayısıyla zemin etüd sondajlarının yapıldığına dair resimlerin birbirinin aynısı olan gerçeğe aykırı resimler olduğu görüldü. 'BİZ KÜMES YAPAMIYORUZ' Köy sakinlerinden H.C. SABAH'a şunları anlattı: '50 yıldır bu köydeyiz. Eskiden göl bu kadar büyük değildi. Gölün su tutma alanı büyüdü ve köyden bazı evler göle çok yakın kaldı. Mutlak koruma alanında kalan evler kamulaştırıldı. Fakat Ekrem İmamoğlu başa gelince kamulaştırmalar da durdu. Mevsim İstanbul Sitesi gibi bizim evlerimiz de Göl Havzasında kalıyor. Mesafe hemen hemen aynı diyebilirim. Biz evimize çivi çakamaz, kümes yapamazken onlar villa kent yapabiliyor. Alkent'in yaptığı Göl Evleri de aynı şekilde. Bu nasıl oluyor?' 'MAYDONOZ BİLE DİKMEYİN' Belediye Başkanı Hasan Akgün, bizi zaman zaman köy camiine toplayıp konuşmalar yapıyordu. Kendisi bize maydanoz bile dikmeyin. Burası hassas bölge. Her hamleniz ile içme suyuna zarar verirsiniz diyordu. Biz hassas davrandık ama kendisi davranmadı.'