Kadınların, yoksulluktan, sağlık hizmetlerine ve eğitime erişim eksikliğinden de orantısız şekilde etkilendiğini vurgulayan Karman, "Kadınlar, aynı zamanda barışın isimsiz kahramanlarıdır. Dünyanın dört bir yanındaki toplumlarda kadınlar, 'barış inşacıları' olarak ortaya çıkmıştır. Onların fikirleri, deneyimleri ve bakış açıları çatışmalara sürdürülebilir çözümler üretilmesinde vazgeçilmezdir." değerlendirmesinde bulundu.
Karman, kadınların karar alma süreçlerinde temsil edilmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Kadınların, kamusal hayata katılımı sadece bir eşitlik meselesi değil, bir zorunluluk meselesidir." dedi.
Baskıcı yönetim sisteminin küresel barış ve güvenlik için büyük bir risk ve tehdit oluşturduğuna işaret eden Karman, "Kadınlar baskıcı yönetimle, diktatörlükle ve otoriter rejimlerle mücadele ettiğinde onları desteklemeliyiz. Bu, barış ve güvenliği desteklediğimiz anlamına gelir." diye konuştu.
Karman, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına değinerek, şunları söyledi:
"İsrail işgali, Filistinlilere karşı devam eden soykırım savaşı, insanlığın bozulmasının üzücü bir örneği. (İsrail'in) Öldürme ve yok etme mekanizması, Gazze'deki sivillerin hayatlarını almaya devam ediyor. Evleri yıkan, hastanelere, üniversitelere ve ambulanslara saldıran ve milyonlarca insanı yerinden eden bu soykırımın tüm dünya tarafından görülmesi için ortak hareket etmemiz gerekiyor. İsrail işgali, ABD yönetimindeki destekçileri ve diğer Batılı müttefiklerince ölüme, açlığa ve yerinden edilmeye maruz bırakılan insanlar için soykırımdır."