Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, "İklim Ekonomisi-Sürdürülebilirlik Finansmanı Zirvesi"ne katıldı.
"DEZENFLASYON PATİKASINI OLUŞTURDUK"
Karahan, "İklim Ekonomisi Sürdürülebilirlik Finansmanı Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğunu anımsatarak, bu hedefe uygun olarak 2023 yılı haziran ayında bir parasal sıkılaşma döngüsüne başladıklarını ve fiyat istikrarını tesis etmek için bu süreçte takip edilecek dezenflasyon patikasını oluşturduklarını dile getirdi.
"2024 BİRİNCİ ÇEYREK İTİBARIYLA POZİTİFE DÖNDÜĞÜNÜ GÖRÜYORUZ"
Gelinen noktada dezenflasyon patikası için gerekli makroekonomik koşulların önemli ölçüde oluştuğunu düşündüklerini belirten Karahan, "2023 yılının ikinci yarısından itibaren büyümenin kompozisyonuna baktığımızda iç talep katkısının kademeli olarak azaldığını, net ihracat katkısınınsa, kademeli bir şekilde derin negatif seviyeden 2024 birinci çeyrek itibarıyla pozitife döndüğünü görüyoruz." ifadelerini kullandı.
"ÜLKEMİZİN DIŞ DENGESİ DAHA SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR HALE GELMEKTEDİR"
Karahan, "Öncü göstergelere ve kredi piyasası gelişmelerine baktığımızda talep koşullarındaki normalleşmenin yılın ikinci yarısında da güçlenerek devam edeceğini öngörüyoruz. Büyüme kompozisyonundaki değişim, beklentilerdeki iyileşme ve talep koşullarının normalleşmesiyle ülkemizin dış dengesi daha sürdürülebilir bir hale gelmektedir." diye konuştu.
Mayıs 2023'te 57 milyar dolara yükselen 12 aylık cari açığın, mart ayı itibarıyla 30 milyar dolar seviyesine gerilediğini anlatan Karahan, "Mayıs ayı dış ticaret verileri de cari işlemler hesabındaki olumlu görünümün devam edeceği sinyalini net bir şekilde vermiştir. Cari dengedeki iyileşmeyle birlikte finansman ihtiyacı azalırken, ülkemizin yurt dışı finansman kaynaklarına erişimi önemli ölçüde kolaylaşmıştır. Böylece küresel finansal koşullardaki sıkılığa rağmen, ülke risk primimizdeki gerilemenin etkisiyle, bankalarımızın ve reel sektörümünün yurt dışı borç çevirme oranları artarken borçlanma maliyetleri azalmıştır." dedi.
"TÜRK LİRASI TASARRUFLARA VE FİNANSAL VARLIKLARA YÖNELİM ARTTI"
Son dönemdeyse, dezenflasyon patikasına olan güvenin artmasının Türk lirası tasarruflara ve finansal varlıklara yönelimi artırdığını dile getiren Karahan, şunları kaydetti:
"Özellikle nisan ayı başından itibaren, Türk lirası mevduat payındaki artış hızlanmış ve artış bu kez Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarındaki çözülmenin yanında, döviz tevdiat hesaplarından kaynaklanmıştır. Türk lirasına artan taleple birlikte, geçen yıl ağustos ayında yüzde 31 seviyesine gerileyen Türk lirası mevduatların toplam mevduat içindeki payı, mayıs sonu itibarıyla yüzde 48 seviyesine ulaşmıştır. Aynı dönemde Kur Korumalı Mevduat bakiyesi tepe noktasından yarı yarıya gerilemiştir."
Yurt dışı yatırımcıların da benzer şekilde Türk lirası varlıklara talebinin arttığını gördüklerini dile getiren Karahan, nisan ayı başından itibaren Türkiye'ye gelen portföy akımlarının, başta devlet iç borçlanma senetleri olmak üzere 10 milyar doları aştığını söyledi.