Haftanın önemli ekonomi başlıklarından biri 23 Ocak'ta açıklanacak olan Ocak ayı Merkez Bankası faiz kararı. Aralık ayında politika faizini 250 baz puan düşüren TCMB'nin yılın ilk ayında nasıl bir karar alacağı merak ediliyor. İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Suna Muğan Ertuğral, konuya ilişkin Sabah.com.tr'ye dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
MERKEZ BANKASI FAİZ İNDİRİMİNE DEVAM EDECEK Mİ?
Merkez Bankası, Aralık ayında 8 ay boyunca sabit tuttuğu politika faizini, genel piyasa beklentisine uyumlu şekilde 250 baz puan indirerek yüzde 50'den yüzde 47,50'ye çekerek faiz indirimi döngüsünü başlattı. Toplantı sayısını 12'den 8'e indirme kararı da alan TCMB, ilk toplantısını 23 Ocak'ta, ikincisi toplantısını ise 6 Mart'ta yapacak. Peki Merkez Bankası 23 Ocak'taki toplantısında ne tür bir karar alacak? Toplantı sayısının azaltılması ne anlama geliyor? Konuya ilişkin Sabah.com.tr'ye değerlendirmelerde bulunan İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Suna Muğan Ertuğral, enflasyon dinamiklerinin önemine vurgu yaparak, TÜFE'nin Ocak ayında mevsimsel etkilerle yüksek gelebileceğini, bu durumda da TCMB'nin faiz indiriminde daha temkinli olabileceğini ifade etti. Ertuğral, 250 baz puanlık bir indirim olması durumunda ise piyasaların buna olumsuz bir tepki vermeyeceğini söyledi.
"500 BAZ PUANIN ÜZERİNDEKİ HER İNDİRİM KAYGI OLUŞTURACAKTIR"
500 baz puan üzerindeki her indiriminin kaygı oluşturacağına dikkat çeken Doç. Dr. Ertuğral, "Reel kesim, tüketici kesimi ve piyasa katılımcıları anketleri enflasyon beklentilerinde önemli iyileşmelere işaret etmektedir. Ancak, bunun Ocak ayında kayda değer bir faiz indirimine yol açmasını beklemek çok gerçekçi değildir." dedi.
'TCMB'NİN ILIMLI BİR FAİZ İNDİRİMİ YAPMASI OLASI GÖRÜLÜYOR'
Ertuğral, olası faiz indiriminin boyutu hakkında, "TCMB'nin mevcut enflasyon trendi ve piyasa dinamikleri doğrultusunda ılımlı bir faiz indirimi yapması daha olası görünüyor. Ancak indirimin boyutu; enflasyon beklentileri ve global risk iştahına bağlı olarak sınırlı tutulabilir. Öte yandan, enflasyondaki mevsimsel yükselişin beklenenden daha belirgin olması durumunda, TCMB'nin 'bekle-gör' stratejisini benimsemesi de mümkündür." ifadelerini kullandı.
"TOPLANTI SAYISININ DÜŞÜRÜLMESİ PARA POLİTİKASINDA ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK UFKUNUN UZADIĞINA İŞARET EDİYOR"
Merkez Bankası'nın toplantı sayısını 12'den 8'e düşürmesinin majör merkez bankalarındaki karara paralel olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Ertuğral, bu durumun bir yandan para politikasının öngörülebilirlik ufkunun uzadığına, diğer yandan acil toplantılara olan ihtiyacın azaldığına işaret ettiğini söyledi.
TCMB 2025'TE NE KADAR FAİZ İNDİRİMİ YAPACAK?
Ertuğral, "Yıl sonu enflasyon hedefinin %21 olduğu düşünüldüğünde, ne oranda faiz indirimleri yapılabileceği de aşağı yukarı belirginleşiyor" diyerek şu ifadeleri kullandı:
"Örneğin, enflasyon hedefinin tutması durumunda yıl sonu politika faizinin bir güvercin yaklaşımıyla %30'dan veya bir şahin yaklaşımıyla %25'ten fazla olması beklenmeyebilir. Bu da 2025 yılı içinde faiz oranlarında 1500-2000 baz puanlık indirime işaret ediyor. Bu indirimlerin hangi toplantılarda ne düzeyde dağıtılacağı ise ekonomik göstergelerle uyumlu olarak belirlenecektir. Eğer yıl sonu enflasyonu hedeflenen oranın üzerinde gerçekleşirse, örneğin %30 düzeyinde gerçekleşirse, politika faizinin %35-40 arasında olması beklenir ve bu durumda toplam indirim 500-1000 baz puanla sınırlı kalır ve faiz indirimlerinin yapılacağı toplantı sayısı da azalmış olur."
'FED VE ECB'NİN FAİZ POLİTİKALARI DA PİYASALAR ÜZERİNDE ETKİLİ'
Amerika Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz politikalarının gelişmekte olan piyasalar üzerinde etkili olduğunu da anımsatan Ertuğral, küresel faiz seviyelerinin yüksek kalması durumunda TCMB'nin faiz indirimlerinin sınırlı olabileceğini ifade etti.