Kira uyuşmazlıklarında sadece kiracı ve ev sahipleri değil arkadaşına, yakınına kefil olup da yüklü borçlarla karşı karşıya kalanlar da arabulucunun yolunu tutuyor. Komşu gürültüsü, tadilat, yıkım gibi ihtilaflar da arabulucuya taşınırken, başvurudan önce Kat Mülkiyeti Kanunu ve Borçlar Kanunu'ndaki yasal hakları bilmekte fayda bulunuyor.
Ev sahipleri, kiracılardan özellikle memur kefil gösterilmesini isterken, eşi dostu kırmayıp sözleşmeye imza atanlar sadece kira değil hasar, zarar, aidat borçları ile de karşı karşıya kalabiliyor. Kefilin maddi yönden sorumluluk alanının kira sözleşmesinde açıklanması büyük önem taşıyor.
Kefaletin türü, süresi ile ilgili olarak ayrıntılı inceleme yapılmasında fayda bulunuyor. Müteselsil kefil olunması durumunda kira ödenmediğinde kiracıyla birlikte kefile de icra takibi başlatılabiliyor.
Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında üst kattan sızan su ya da gürültü yapan komşu için de arabulucuya başvurulabilir mi?
Ev sahibi, kiracı uyuşmazlığı gibi komşuluk hukukundan kaynaklı, gürültü yapan komşu, koku, ses yapan işletme, başkasının yerine araç park edilmesi, üst kattan sızan su, komşu bahçeye gölge yapan ağaç, manzaranın kapatılması, alttaki restoranın dumanı gibi sorunlar için de arabulucuya gidilebilir.
Ev sahiplerinin kefil isteme hakkı var mı? Kefil sözleşmeye imza atarken nelere dikkat etmeli?
Ev sahibinin kefil istemesinin önünde hukuki bir engel bulunmuyor. Kira sözleşmeleri, para borcu doğuran sözleşmelerdir. Kefalet ilişkisinde de alacaklı kiraya veren, borçlu ise kiracı oluyor. Kontratlarda adi kefalet ve müteselsil kefalet olmak üzere iki tür kefil imzası görülüyor. Kira sözleşmesinde kefaletin süresi, türü açık bir şekilde belirtilmeli. Mal sahibi kira ödenmemesi durumunda bunu kefilden talep edebiliyor. Müteselsil kefil olunması durumunda doğrudan borçlu konumda olunuyor.