Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı A Haber canlı yayınında merak edilen soruları yanıtladı.
İşte Bakan Yumaklı'nın açıklamalarından satır başları:
"GIDA ARZINDA SORUNUMUZ YOK"
Son 50 yılda Türkiye'nin nüfusu 2 katına çıktı. 2050 yılında da 100 milyona çıkmasıyla alakalı senaryolar var. Şu anda 60 milyona yakın turist geliyor. 2050 yılında da turist sayısı 100 milyona yaklaşacak. Elbette zaman içerisinde ülkemizin gıda arz güvenliği ile alakalı hususlarda değişiklikler olabilir. Ancak temel olarak Türkiye'de kendi kendimize yettiğimiz ürünlerin oranı çok yüksek. Kendimize yetemediğimiz ürünler de son derece sınırlı.
Bunlarla alakalı halihazırda uyguladığımız programlar ile ihtiyacımıza karşılık gelecek şekilde üretim hedefi var. Burada nüfus yoğunluğunun farkına varmamız gerekir.
Türkiye fındık üretiminde dünya lideri. Kayısı, limon, nohut, domates, kuru soğan şeker pancarı gibi ürünlerde ihtiyacımızın üzerinde üretimimiz var. Buğdayda yüzde 96 oranında üretim yapıyoruz. Bütün bunların hepsi bize çok açık bir şekilde herhangi bir tereddüte mahal vermeyecek ülkemizin gıda ile ilgili gıda arzı ile ilgili sıkıntısı olmadığını gösteriyor.
"VATANDAŞA SÖYLEYECEK SÖZLERİ YOK"
Türkiye'de bir kesim var 'öldük, bittikçiler' aslında bunların hiçbir analizi yok. Vatandaşa söyleyecek sözleri yok. Sadece bazı konuları manipüle ederek açıkçası sanki ülkede tamamen üretim yokmuş gibi anlatmak yönüne gidiyorlar. Bu anlayış çok kısıtlı. Vatandaşımız gördüğü ve duyduğu ile ilgili analizleri yapıyor.
"İHRACAT RAKAMIMIZ 31 MLİYAR DOLAR"
Türkiye'nin 2023 yılında toplam bitkisel üretimimiz 139 milyon tondur. Bu cumhuriyet tarihinin rekorudur. Türkiye'nin 7 bölgesinde 206 başlıkta binlere yakın çeşitte biz ürün üretiyoruz. Türkiye kendine yeter olan ürünlerden ihtiyacını kullandıktan sonra bunların üzerindekilerini ihraç ediyor. 2023 yılı sonu itibarıyla bizim ihraç rakamımız 31 milyar dolardır. Bu sene bu rakamı aşacağız.
Türkiye kendi kendine yeterli değilse eğer tarım ile alakalı bir sorun varsa bu rakamların olması mümkün değildir. Tarıma yönelik yapılan algıların çok bir kıymeti yok. Dünyada hiçbir ülke yüzde yüz beklentilerini karşılayacak bir üretime sahip olamaz. Böyle bir gerçeklik de olamaz. Ancak Türkiye için bu rakam son derece sınırlıdır.
Yağlı tohumlar dediğimiz ürünlerde ihtiyacımızın altındayız. Bunlarla ilgili üretim planlamasıyla suyu merkeze alan üretim politikalarıyla üretimi arttıracağız. 206 başlıkta binlerce üretim çeşidi var. Domates üretim başlığında onlarca çeşit yer alıyor. Sofralık, salkım, salçalık gibi çeşit çeşit ürün var. Bizim her yöremizin tarımsal üretim anlamında inanılmaz bir zenginliği var. Türkiye'de durum buyken tarım bitti demek çok kötü niyetlidir.
"TARIMSAL HASILADA AVRUPA'DA BİRİNCİYİZ"
Hayvansal üretim de süt ürünlerinde kendimize yetiyoruz bunu bir de satıyoruz. Beyaz etti bu rakam yüzde 124 civarındayız. Kırmızı ette bu oran yüzde 95. Bununla ilgili üretim planlarımızı Şubat 2024 yılında açıkladık. Türkiye'de beklentiler arttıkça bu ürünlerin tüketimi de artıyor. Dolayısıyla bu hıza yetişmek gerekir. Yumurta yüzde 115 üretimimiz var. Türkiye bal üretiminde dünya 2. ve yüzde 109 üretim oranımız var. Şu anda Çin'i de zorluyoruz ve geçmek istiyoruz. Sadece Türkiye'de üretilen önemli bal çeşitleri var.
Türkiye'nin 2002 yılında tarımsal hasılası 24,5 milyar dolar civarındaydı. 2024 yılı rakamına bakarsak tarımsal hasıla 68,5 milyar dolara çıkmıştır. Tarımsal hasıla bakımından Avrupa'da lider durumdayız. Dünyada dokuzuncu sırada yer alıyoruz. Türkiye bu 10 ülkenin dışına hiç çıkmadı. Burada yüzde 180'lik bir artıştan söz ediyoruz. Bütün bu rakamlar Türkiye'nin üretim gücünün ne kadar kuvvetli olduğunu gösteriyor.
RAKAMLAR VE GERÇEKLER ORTADA
Bazı odaklar Türkiye'de 'tarım bitti' yorumlar yapıyor ancak rakamlar ortada onların söylediği şey sadece bir iddia bizim rakamlarımız da gerçek. Bütün rakamlar Türkiye'deki tarım sektörünün ve üretim gücünün yerini gösteriyor. Bu rakamların hepsi Dünya Bankası'nın rakamlarıdır. Burada kıyaslama yapılırken iyi anlamak lazım. Tarımsal anlamda ülkesel karşılaştırmaları çok doğru bulmuyorum. Netice ülkelerin coğrafi koşulları, iklim koşulları farklıdır. Etrafınızdaki ülkeler farklıdır. Burada karşılaştırma yapılacak şey tarımsal hasıladır.
