Araştırmacılara göre birey veya işletmenin kredi notunu belirlemek için daha doğru bir mekanizma oluşturulabilir. Bu mekanizma içinde tarama, arama ve satın alma geçmişindeki verilerin kullanılma olasılığı bulunuyor.
Gizmodo'nun haberine göre araştırmacılar bu şekilde finans kurumlarının, potansiyel olarak reddedilebilecek kişilere veya işletmelere daha fazla kredi verebileceğini düşünüyor.
Makalenin kalbinde ise kurumsal bankacılık sisteminin, Google, Facebook, Apple gibi teknoloji şirketlerinden gelebilecek ciddi bir tehditle karşı karşıya kalabileceği fikri var. Araştırmacılara göre teknoloji şirketleri daha fazla veriye ulaşabilme imkanına sahip ve mesajlaşma platformları bankaların fiziksel konumlarının yerini de alabilir.
Makale, potansiyel borçlunun yani kredi ihtiyacı olan birinin değerlendirilmesinde, "internete erişmek için kullanılan tarayıcı, donanım türü, çevrimiçi aramalar ve satın alma geçmişleri" gibi veri noktalarına atıfta bulunuyor.
Çalışmayı yapan ekip ilginç bir örnek vermiş. Bu örnekte bankaların kriz döneminde, uzun vadeli kredi kullanan veya kullanmak isteyen müşterileri için şartları yumuşatma eğiliminde olabileceği belirtilmiş. Bunun nedeni ise finans kuruluşunun müşteri ile bir geçmişe, ilişkiye sahip olmasından kaynaklanıyor. Bunun Facebook veya Google üzerinden düşünün. İnternet geçmişi de bu ilişkiyi sağlayacak. Bu durumda dijital nakit para girişimi farklı bir seçenek haline geliyor.