Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonuyla şubatta katılım bankası olarak faaliyete başlayan Emlak Bank, herkesin ucuza ev sahibi olması için kolları sıvadı. Banka, kazankazan formülüyle hem konut maliyetlerini düşürecek hem de inşaatçılar, arsa sahipleri, tedarikçilerin kazanacağı finans modelleri üretti. Buna göre, bir konutun fiyatında yüzde 60'ı bulan arsa maliyetini yarı yarıya azaltmak için Milli Emlak ile ortak çalışılacak. Tedarikçi Zinciri Finansman Sistemi'yle, inşaat sırasında öngörülemeyen fiyat artışlarının önüne geçilecek. Bu sayede konut maliyetinde yüzde 20 ila 40'lık bir düşüş sağlanması öngörülüyor. Önce talep oluşturulup sonra inşaata başlanmasının yanı sıra reklam, satış ofisleri giderlerinden kısarak pazarlamada maliyetler yüzde 15 indirilecek. Emlak Katılım Bankası Genel Müdürü Deniz Aksu, "Geliştirdiğimiz 72 model var, hiçbiri ütopya değil. Osmanlı döneminde kullanılan sistemleri çağın gereklerine uygun hale getiriyoruz. Aynı zamanda dünyada uygulanan sistemleri Türk kültürüne uyarlıyoruz" diyor. Aksu ile bir araya gelerek, hayata geçirilecek yeni finansman modellerini konuştuk...
İnşaat maliyetlerini düşürecek formülü biraz anlatabilir misiniz?
İmalat süreci uçtan uca planlanabilir. İyi bir planlama yapılırsa, uygun fiyata yapı malzemesi alınabilir, girdiler piyasa riskinden arındırarak oluşturulabilir. Örneğin inşaat maliyetlerinin yüzde 70-80 kısmı sabitlenebilir. Bu konuda, 'Tedarikçi Zinciri Finansman Sistemi' oluşturduk. Sistem şöyle işleyecek: Diyelim ki, 100 milyon liralık bir proje var. Buradaki tedarikçiler belli... Konut geliştiricisi orkestra şefi gibi alt taşeronlarını ihale yoluyla belirler, teminatlarını alır, işi verir. Zamanlamasını da o planlar. Eğer proje geliştiricinin kredibilitesi yüksekse, biz karışmayacağız, tedarikçi seçimini inşaatçı yapacak-
Eğer düşükse biz bakacağız. Her bir tedarikçiye tarif ettik, sistem onlara limit verecek. Kredi riski bertaraf edildiği için fiyatlama da sabit olacak. Dolayısıyla maliyet öngörülebilir bir yapıya dönüşecek. Önceden satın almaları fiyatını sabitleyecek enstrümanlarla yaptığınız zaman 100 milyonluk proje gerçekten 100 milyona mal edilmiş olacak. Şu anda bizim en çok karşılaştığımız nokta, demir alınacağı zaman fiyat fırlamışsa maliyetler öngörülemez oluyor. Bu sistem onu engelleyecek.
ÖNCE TALEP, SONRA ARZ
İnşaatçılar arsa maliyetleri yüksek olduğu için evlerin pahalı olduğunu söylüyor. Bu konuda formülünüz var mı? Arsa geliştirmek için yeni bir model araştırıyoruz. Milli Emlak'la talepleri önceden toplayabilecek bir model oluşturulabilir. Şu anda arz yapılıyor, talep sonra toplanıyor. İnşaat, vatandaşın ne istediğine göre şekillenmiyor. Önce talebi oluşturup sonra arza döndürecek sistemi yaparsak o zaman pazarlama maliyeti de yüzde 15 düşer. Şu anda arsa maliyetin içinde yüzde 60'lara gelmiş vaziyette. Bazı bölgelerde yüzde 86'larda... Yapılması gereken arsa oranını yüzde 30'da tutmak. O zaman erişilebilir konutlara ulaşabiliriz.