Washington Post'tan flaş Cemal Kaşıkçı açıklaması!

Washington Post'tan flaş Cemal Kaşıkçı iddiası... Cemal Kaşıkçı cinayeti nedeniyle zan altında olan Suudi Veliaht Prens, dün Tunus'tan G-20 zirvesinin yapılacağı Arjantin'e geçerken olayla ilgili yeni bir iddia gündeme geldi. Washington Post yazarı David Ignatius, Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'nda 2 Ekim'de öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Kraliyet ailesindeki iktidar mücadelesine kurban gittiğini iddia etti. Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman G20 Zirvesi için dün Tunus'tan Arjantin'e geçerken, Washington Post, Suudi gazeteci Kaşıkçı cinayetiyle ilgili bir makaleye yer verdi. Gazetenin yazarı David Ignatius'un 'Kaşıkçı cinayetinde Suudi ailesi içindeki kıyasıya düşmanlığın kökleri var' başlıklı makalesine göre Kaşıkçı, Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın ölümü sonrası hanedanın iki kolu arasında patlak veren savaşın kurbanı oldu. 'ÖLÜM HABERİNİ GEÇ ALDI' Buna göre Kral Abdullah 2015'te öldüğünde, Prens Selman bin Abdülaziz'e ağabeyinin öldüğü dahi çok geç haber verildi. Çünkü Abdullah'ın oğulları kraliyeti kontrol etmeyi umuyordu. Bunun bir komplo olduğu sonucuna varan Prens Selman bu duruma çok sinirlendi. Kral Abdullah'ın ölümünden sonra tahta Suudi Arabistan'ın kurucusu Abdülaziz'in oğlu olan Selman bin Abdülaziz çıkarken, Prens Muhammed bin Selman'a da veliahtlık yolu açılmış oldu. 'CASUSLUK ROMANI GİBİ' Suudi Kralı Abdullah'ın Ocak 2015'teki ölümünden sonra hanedan içinde iktidar savaşı başladığını ifade eden Ignatius, Kral Abdullah'ın oğlu Prens Turki bin Abdullah yanlıları ile Veliaht Prens Muhammed bin Selman yanlıları arasında yaşananların 'casusluk romanlarını' aratmayacak düzeyde olduğunu vurguladı. 'İstihbarat bulgularını gözden geçiren Amerikalı ve Suudi uzmanların temel noktası şu: Kaşıkçı, Riyad'daki kraliyet tarafından gönderilen, 18 ay önce oluşturmuş hızlı aksiyon yeteneği bulunan bir ekip tarafından öldürüldü' diyen Ignatius, 'Kaşıkçı'nın kışkırtıcı gazeteciliği, Katar ve Türkiye'ye olan bağları, gittikçe otoriterleşen Veliaht Prens'i kızdırıyordu ve Temmuz 2018'de (Kaşıkçı'nın) 'geri getirilmesi' emrini verdi. ABD istihbaratı, üç ay sonra Kaşıkçı'nın İstanbul'da kaybolmasına kadar bunu tam anlamadı' diye yazdı. ÇİN'DEKİ KAÇIRMA TEŞEBBÜSÜ Veliaht Prens'in muhalifi Prens Turki bin Abdullah yanlılarının Asya'da önemli bağlantılar kurduğunu yazan Ignatius, Prens Abdullah'a yakın Tarık Ubeyd adlı işadamının sonuçsuz kalan Çin'den kaçırılma teşebbüsüne de yer verdi. Buna göre Tarık Ubeyd adlı işadamı Çin'de 2016 yılında Prens Muhammed'in ekonomik söylemlerine aykırı temaslarda bulunmasından dolayı Suudi istihbaratı yetkililerince kaçırılmaya çalışıldı. Ignatius yazısında, Ubeyd'in Çin'den kaçırılma girişiminin Kaşıkçı'nın İstanbul'daki durumuna benzediğini de savundu. Ignatius, 'Krallığın ana müttefiki olarak ABD, bu aile çatışmasını Suudi Arabistan'a ve dünyaya daha fazla zarar vermeden yatıştırmak zorundadır' dedi. WASHİNGTON'IN BAKIŞI Yazısında Ignatius, Muhammed bin Selman'ın ABD'yi ilk defa Obama yönetimi sırasında ziyaret ettiğini, enerjisi ve reformcu fikirleri nedeniyle Washington'da kendisine yönelim olduğunu kaydetti. ABD Başkanı Trump'ın damadı ve başdanışmanı Jared Kushner'in Ekim 2017'de Muhammed Bin Selman'a yaptığı içeriği gizli özel bir ziyaretin ardından ise Veliaht Prens'in muhaliflere karşı baskısı arttı. 200'den fazla Suudi prens ile işadamının Riyad'daki Ritz Carlton Oteli'ne hapsedildiği hatırlatılan makalede, Bin Selman'ın düşman listesinin en başında ise Prens Turki bin Abdullah'ın yer aldığı, Bin Abdullah'a en yakın isimlerden askeri danışmanı General Ali el Kahtani'nin de gözaltında tutulduğu sırada öldüğüne işaret edildi. BİLGİ NOTU Kral Abdullah'ın büyük oğlu Prens Turki bin Abdullah geçen yıl Veliaht Prens Selman'ın gerçekleştirdiği tasfiye operasyonlarında gözaltına alınmıştı. Halen de tutuklu bulunuyor.